Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, karbonsuzlaşma konusunda tüm dünyanın daha ciddi adımlar atması gerektiğini ifade etti. İnsanlığın yaşadığı en büyük zorlukların yapılan yenilikler sayesinde aşıldığını belirten Birol, IEA’nın Twitter hesabında yayımlanan yazısında,
“Pusulalar deniz yolculuklarını daha güvenli hale getirdi, elektrikli ampuller karanlığın sınırlarını zorladı, aşılar ve antibiyotikler de hayatları kurtardı. Şimdi ise küresel emisyonların azaltılması için dünyanın inovasyonda büyük bir sıçrama yapması gerekiyor. Konunun merkezinde ise sera gazlarının çoğunu üreten enerji sektörü yer alıyor.” diyor.
“Rüzgâr ve güneşten çok daha fazla enerji üretilmeli”
Geçtiğimiz yıl enerji üretimi kaynaklı karbon emisyonlarının çok yüksek olduğunu ve bu durumun uluslararası iklim hedeflerine ulaşılmasını zorlaştırdığını belirten Birol,
“Bu durumu tersine çevirmek için pek çok farklı sektörün büyük çaba sarf etmesi gerekiyor. Bunun için enerji firmalarının, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından çok daha fazla enerji üretmesi, tüketicilerin ve işletmelerin enerji verimli arabalar, kamyonlar, binalar ve endüstri ekipmanlarına yönelmesi gerekmektedir. Akıllı politikalara kısa vadede odaklanılması kritik bir öneme sahip.” ifadelerini kullanıyor.
“Sıfır karbon için, uzun vadeli enerji politikaları yürürlüğe konmalı””
Güneş panelleri, rüzgâr türbinleri ve elektrikli araçların karbon sıfır seviyesine ulaşılması için yeterli olmadığının altını çizen Birol’a göre;
“Sıfır karbona geçmek için, önemli yeniliklerin ve yeni teknolojilerin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Hükümetler uzun vadeli enerji politikalarını yürürlüğe koymalıdır.”
Yatırımlara ayrılan bütçe artmalı
Yenilenebilir enerji teknolojileri için Ar-Ge’ye yapılan yatırımların yeterince hızlı artmadığını vurgulayan Birol, “IEA olarak yaptığımız son analize göre, bu yatırımların dünyanın büyük ekonomilerinde toplam hükümet harcamalarında, yüzde 0,1’den daha az bir paya sahip olduğunu görüyoruz.” diyor.
“Yüzden fazla teknoloji alanı belirledik”
Özel şirketlerin de enerji teknolojilerini önemseyerek, bu konuda hükümetle iş birliği yapabileceklerini ifade eden Birol, “IEA olarak, 45 temel teknolojinin karbon ayak izini ve hava kirliliğini azaltma konusundaki yıllık seyrini izledik. Yaptığımız en son analize göre, bunlardan sadece yedi tanesinde, iklim ve sürdürülebilirlikle ilgili hedeflere ulaşılmış durumda. Bu gecikmelerin önlenmesi ve hedeflere ulaşılması için hem firmalar hem de hükümetler için daha fazla iş gücüne ve finansmana ihtiyaç duyulan 100’den fazla teknoloji alanı belirledik.” açıklamasında bulunuyor.
“Rüzgâr ve güneş enerjisinde önemli kazanımlar elde edildi”
Bu teknolojiler sayesinde, elektrik üretimi, taşıma ve ağır sanayiden kaynaklanan karbon üretimini azaltmanın mümkün olabileceğini dile getiren Birol’a göre,
“Rüzgâr ve güneş enerjisinde önemli kazanımlar elde edildi ve şu anda küresel enerji arzından önemli bir paya sahipler. Ancak yenilenebilir enerji kaynaklarının daha hızlı yaygınlaşması için, teknolojide daha fazla gelişmeye ihtiyaç duyuluyor. Okyanus üzerinde yüzebilen rüzgâr çiftliklerini bunlara örnek verebiliriz.”