Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), geçtiğimiz günlerde, rüzgâr enerjisinde kadın istihdamının detaylarını incelediği, “Toplumsal Cinsiyet Bakış Açısıyla Rüzgâr Enerjisi” başlıklı bir rapor yayımladı.
En hızlı büyüyen yenilenebilir enerji endüstrilerinden biri olan rüzgâr enerjisi sektöründe, kadınların konumunun derinlemesine analiz edildiği çalışmaya göre, kadınların rüzgâr enerjisi sektöründeki istihdam oranı yüzde 21.
Yenilenebilir enerjide iş gücü 4 milyon arttı
IRENA’nın 2019 verilerine göre, yenilenebilir enerji alanında küresel istihdam son altı yılda yaklaşık 4 milyon daha artarak, 2012’de 7,1 milyon olan iş gücü, 2018’in sonunda 11 milyona ulaştı. Yenilenebilir enerjide 2012’de 750 bin olan iş gücü ise günümüzde 1,16 milyon seviyelerine ulaşmış durumda.
2050’de 42 milyon kişi istihdam edilecek
Rapora göre, 2050 yılına gelindiğinde yenilenebilir enerji sektöründeki küresel istihdam gücünün 42 milyona ulaşması bekleniyor. Ancak, enerji dönüşümünde yaşanacak bu başarının eşit sosyo-ekonomik fırsatlar sağlaması için; bu sektörde kadınların, gençlerin ve diğer azınlıkların daha fazla istihdam edilmesi gerekiyor.
Rüzgâr enerjisinde “6 milyon” beklentisi
Rüzgâr enerjisinde ise 2050 yılında küresel bazda 6 milyon kişinin istihdam edilmesi ön görülüyor. IRENA’ya göre, kadınların bu işlerde daha adil bir şekilde yer alabilmesi için, uygun politikaların üretilmesi gerekiyor.
Yenilenebilir enerjide kadın gücü yüzde 32
IRENA’nın 2019 yılında yayımladığı, “Toplumsal Cinsiyet Bakış Açısıyla Yenilenebilir Enerji” başlıklı raporun sonucuna göre, kadınların yenilenebilir enerji iş gücünün yaklaşık yüzde 32’sini oluşturduğu tespit edilmişti. Bu raporda ayrıca, kadınların sektöre girmek ve ilerlemekte yaşadığı zorluklar belirlenerek, hem kamu hem de özel sektördeki engellerin aşılması için politikalar da önerilmişti.
Peki rüzgârda durum ne?
Rüzgâr enerjisi özelinde hazırlanan bu yeni araştırmaya göre, kadınların rüzgâr enerjisi sektöründe yer alma oranı yüzde 21.
Raporda yer alan detaylara göre, kadınların rüzgâr enerjisi sektöründe üst düzey yönetici olarak yer alma oranı yüzde 8.
Yönetici olarak yüzde 13’lük bir paya sahip olan kadınların, raporda STEM olarak nitelendirilen (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanları) alanlarda yüzde 14’lük, STEM dışı olarak nitelendirilen alanlarda yüzde 20’lik, idari alanlarda ise yüzde 35’lik bir paya sahip olduğu gösteriliyor.
En fazla kadın istihdamı Avrupa ve Kuzey Amerika bölgesinde
Bölgelere göre kadın istihdamının da ele alındığı araştırmaya göre rüzgârda, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki kadın istihdamı oranı yüzde 26, Latin Amerika ve Karayipler’de yüzde 19, Asya-Pasifik’te yüzde 15, Afrika’da ise yüzde 8 oranında.
Rüzgâr enerjisi sektöründe faaliyet alanına göre yapılan değerlendirmeye göre, kadınlar üretimde yüzde 17, hizmet sağlama alanında yüzde 24, operatör olarak yüzde 26, iş geliştirme alanında yüzde 27, diğer alanlarda ise yine yüzde 27’lik bir orana sahip.
Kadınların önündeki en büyük engel; sosyal ve kültürel normlar
Araştırmada katılımcılardan ayrıca, çalışma ortamında kadın-erkek eşitliğini değerlendirmeleri de istendi. Erkek katılımcıların üçte biri kadınların cinsiyete bağlı bir eşitsizlik yaşadığını ifade ederken, kadınların ise üçte ikisi çalışma ortamında kadınların dezavantajlı olduğu belirtti.
Kadınların özellikle çocuk sahibi olma sürecinde dezavantajlı duruma düştüğü belirtilen araştırmaya göre, sosyal ve kültürel normlar kadınların rüzgâr enerjisi sektöründe ilerlemesinin önündeki en büyük engel.
Cam tavan etkisi kadınları baskılıyor
Kadınların sektörde ilerlemesinin önündeki ikinci engel ise; cam tavan sendromu olarak adlandırılan, erkek bireylerin baskın olduğu işletmelerde kadın çalışanların ilerlemesine olanak sağlamayan soyut engeller.
Ancak bu cam tavan etkisinin tek başına bir etkiden çok, kadınların yüksek mevkilerde olmasını engelleyen sosyal ve kültürel normlardan kaynaklanan bir sonuç olduğu ifade ediliyor.