Avrupa Birliği(AB)’nin ticaret stratejisinin değişmesi, İngiltere’nin AB üyeliğinden çıkması gibi pek çok gelişme dünya ticaretini de yakından ilgilendiriyor ve ülkelerin ticari stratejileri de buna ayak uydurmaya başlıyor.
AB’de yaşanan bu değişim ve İngiltere’nin AB üyeliğinden çekilmesi ile ilgili İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD)’nin resmi internet sitesinde değerlendirmede bulunan İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, AB’nin yeni ticaret stratejisine dikkat çekti.
“Çok taraflı ticaret anlaşmaları dönemi kapandı”
Çok taraflı dünya ticaret anlaşmaları döneminin artık kapandığını ifade eden Erdoğan, “Öyle ki Dünya Ticaret Örgütü’nün ticarette hakemlik işlevi felç oldu. Avrupa Birliği ikili serbest ticaret anlaşmaları yapıyor ve ticarette sürdürülebilirliği ana unsur olarak kullanmaya başlıyor. Artık dünyanın geri kalanı ile vergisiz ve kotasız ticaret söz konusu. Ancak bu durum ülkemizin Gümrük Birliği avantajını ortadan kaldırıyor.” ifadelerini kullandı.
AB “Yeşil Düzen”e hazırlanıyor
AB iklim krizi ile mücadelede dünyada öncü bir rol üstlenmek amacıyla ‘Yeni Yeşil Düzen’ (New Green Deal) olarak adlandırılan eylem planını açıkladı. Madrid’de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansında (COP25) duyurulan bu eylem planına göre bütün üye ülkelerin 2050 yılına kadar karbon-nötr olmaları hedeflendi. Bu durum Avrupa’da yeni ithalat kurallarının uygulanacağına işaret ediyor.
AB ithalatta karbon vergisi uygulamaya başlayacak
Ekim 2020 tarihi itibari ile yasalaşacak Yeni Yeşil Düzen ile ithalatın nasıl etkileneceğine değinen Erdoğan, “İthalatta Karbon Vergisi Uygulaması (Carbon Border Adjustment Mechanism) kapsamında ithalatta ürünün tüm prosesleri boyunca çevreye olan etkisine göre karbon vergisi alınacak. Karbon vergisi sıfırdan başlayacak, kademeli artacak.” dedi.
İlk aşamada enerji yoğun sektörler demir-çelik, petrokimya, çimento, cam, seramik ve ana metal sanayisi yeni düzenleme kapsamına alınacağını dile getiren Erdoğan,
“Düzenleme ile ilgili detayların Mart ayında açıklanması bekleniyor. Bu gelişmeler ışığında 1996 AB Gümrük Birliği ile 2005’teki Dünya Ticareti Serbestleşmesi’nin ardından Türkiye’nin dış ticarette üçüncü önemli aşamasının ‘Yeşil Anlaşma’ (Green Deal) olacağını söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Brexit Türkiye’yi nasıl etkiler?
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması ile pek çok sektörün bu durumda nasıl etkileneceğine dair değerlendirmede de bulunan Erdoğan,
“Brexit’in inşaat malzemesi sanayisine de etkileyecek. Taraflar 2020 sonuna kadar, gelecekteki ilişkilerini düzenleyecek kapsamlı bir anlaşmaya ilişkin müzakere yürütecek. Geçiş süreci boyunca İngiltere, AB kurallarına bağlı olmayı sürdürecek. Bu süre içinde kapsamlı bir anlaşmaya varılma olasılığı zor görülüyor. Bu dönemde Türkiye-İngiltere ticaret ilişkilerinin de 2020 sonuna kadar aynen devam etmesi bekleniyor.” dedi.
“Ülkemiz için en uygun seçenek Norveç Modeli”
İngiltere-AB ve Türkiye ilişkilerinde, bundan sonra izlenecek yola yönelik dört seçenek olduğunu belirten Erdoğan, “Ülkemiz için en uygun seçeneğin ‘Norveç Modeli’ olduğunu söyleyebiliriz. Bu modelin uygulanması halinde Avrupa Tek Pazarı üyesi olarak AB ile ilişkiler ve ticaret sürdürülür, sıfır gümrük + sıfır kota uygulanır ve AB bütçesine katkıya devam edilir.” ifadelerini kullandı.
Seçeneklerden bir diğerinin ise ‘İsviçre Modeli’ olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu modele göre AB ile ikili anlaşmanın yanı sıra üye ülkelerle ikili anlaşmalar yapılır, Avrupa Tek Pazarı üyesi olmadan sadece mallar ve kişiler için anlaşmalara gidilir ve İngiltere içeriği genişletebilir. Bu durumda Türkiye ile yeni bir anlaşma gerekir.” açıklamasında bulundu.
“Avrupa Serbest Ticaret Birliği Modeli’nde ise İngiltere Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) üyesi olarak AB ile mal ticaretini yürütür, sıfır gümrük + sıfır kota uygulanır, AB bütçesine sınırlı katkı sağlanır. Bu modelin de Türkiye için uygun olduğunu söyleyebiliriz.” diyen Erdoğan şunları ekledi:
“Son seçenek ‘Dünya Ticaret Örgütü Modeli’ne göre ise; AB ile bir üçüncü ülke gibi ilişki kurulur. İngiltere ile AB serbest ticaret anlaşması yapar. Anlaşmanın temel amacı sıfır gümrük + sıfır kota olur. İngiltere üçüncü ülkeler ile de serbest ticaret anlaşmaları yapar. Burada Türkiye ile yeni bir anlaşma yapılması gerekir. Eğer bu son seçenek uygulanırsa, bize ikili görüşme için 3-4 yıldan önce sıra gelmez, bu süreçte İngiltere’ye gerçekleştirdiğimiz ihracatın başına ne geleceğini kestirmek zorlaşır.”