Elektrik sektörünün 2019 yılı verilerini kapsamlı olarak ele alan Ember, “Küresel Elektrik Sektörü-2019” başlıklı raporunda, elektrik kaynaklı emisyonlardan yenilenebilir enerji fiyatlarına, üretim kapasitelerinden enerji dönüşümüne pek çok konuyu ele aldı.
Raporda yer alan yenilenebilir enerji büyüme oranlarına göre, güneş ve rüzgâr enerjisinde yaşanan yüzde 15’lik büyüme oranı ile 2019 yılı üretimi 270 TWh arttı. Bu miktar şu ana kadar yaşanan en büyük ikinci artış olmasına rağmen, oransal açıdan bakıldığında bu yüzyılın en düşüğü oldu.
Çin en büyük büyüme oranına sahip
Dört kilit bölge olarak gösterilen Çin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Hindistan’ın verilerinin incelendiği araştırmaya göre, güneş ve rüzgârda en hızlı büyümeye sahip olan ülke yüzde 16’lık büyüme oranı ve 68 TWh’lik üretim kapasitesi artışı ile Çin oldu.
AB ve Hindistan yüzde 13’lük büyüme oranı ile ikinciliği paylaşırken, Hindistan’da 13 TWh, AB’de ise 64 TWh’lik üretim kapasitesi artışı gerçekleşti.
Bu dört önemli bölgede büyüme oranı en düşük olan ülke ise yüzde 11’lik oran ve 46 TWh’lik üretim kapasitesi artışı ile ABD oldu.
Rüzgâr ve güneş enerjisinde 2019 yılında gerçekleşen bu birleşik büyümenin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi için bazı çabaların sürdürülmesi gerektiğini ifade eden raporun yazarlarına göre, 2019’da rüzgâr ve güneş fiyatlarında yaşanan düşüşler bu birleşik büyümenin korunmasını sağlayabilir.
Nükleer ve hidroelektrik, güneş ve rüzgârı yakalayamadı
2019’da nükleer ve hidroelektrik santrallerinden elektrik üretimi artış göstermesine rağmen, rüzgâr ve güneşte yaşanan kadar büyük bir artış yaşanmadı.
2019’da rüzgâr enerjisi yüzde 12 büyüdü. Bu artışın dörtte üçü; Çin, ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İsveç ve Brezilya’yı içeren yedi ülkeden kaynaklandı.
Güneş enerjisinde ise yüzde 22’lik bir büyüme gerçekleşti. Çin güneş enerjisi üretiminde en büyük paya sahip ülke olurken, kapasite büyümesi ise geçen yıla göre daha düşüktü.
Hidroelektrikte ise sadece yüzde 1’lik bir artış gerçekleşti ve Çin yeni hidroelektrik santrali inşa etme konusunda lider oldu.
Nükleer enerjide ise yüzde 4’lük bir artış yaşandı. Bu artış, Çin’de yeni inşa edilen nükleer santraller ile Japonya ve Güney Kore’nin nükleer santrallerini tekrardan çalıştırmaya başlamasından kaynaklandı.
Peki, enerji dönüşümü yeterince hızlı mı?
2019 yılında rüzgâr ve güneş enerjisindeki yüzde 15’lik büyümenin 2025 yılına kadar iki katına çıkması gerektiği belirtilen rapora göre, hükümetlerin bu büyümeyi gerçekleştirmeye hazır olup olmadıkları ise henüz net değil.
Bununla birlikte uzmanlara göre rüzgâr ve güneş enerjisi fiyatlarında yaşanan düşüşler, rekor dağıtım yapan ülkelerde dağıtım oranlarının sürdürülebileceği ve başka ülkelerde ise bu oranların artırılabileceği konusunda umut vaat ediyor.