Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Yenilenebilir Enerji Piyasaları ve Politikası Kıdemli Analisti Heymi Bahar, koronavirüsün yenilenebilir enerji alanına etkilerini değerlendirdi.
Bahar, IEA’nın resmi internet sitesinde yer alan yazısında, “Dünyanın iklim ve diğer uzun vadeli sürdürülebilir enerji hedeflerine ulaşabilmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarının daha hızlı yayılması hayati önem taşıyor. Ancak, hükümetler harekete geçmediği sürece koronavirüsün neden olduğu kriz dengeleri bozabilir.” dedi.
“Tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar gecikmelere yol açabilir”
Farklı ülkelerdeki karantina ve sosyal izolasyon sürelerinin, bunun yanı sıra ekonomik teşvik paketlerinin kapsam ve süresinin yenilenebilir enerji konusunda etkili olacağını ifade eden Bahar,
“Düşen maliyetler ve güçlü politika desteği, birçok ekonomide yenilenebilir enerjileri giderek daha çekici ve rekabetçi hale getirdi, ancak şimdi koronavirüs krizinden kaynaklanan üç ana zorluk ile karşı karşıyalar.
Bunlar, projelerin tamamlanmasında gecikmelere yol açabilecek tedarik zinciri kesintileri, bu yıl sona eren devlet teşviklerinden yararlanamama riski ve gelecekteki elektrik talebi üzerindeki belirsizlikle birlikte kamu ve özel bütçeler üzerindeki baskı nedeniyle yatırımlardaki olası düşüş.” dedi.
Bu zorlukların üstesinden gelinmesi için hükümetlere her zamankinden daha fazla yük düştüğünü vurgulayan Bahar,
“Özellikle küresel ekonomiyi tekrar rayına oturtmayı amaçlayan ekonomik teşvik paketleri önemli olacaktır. Bu paketleri tasarlarken, hükümetler yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik kalkınma ve istihdam yaratma açısından getirebileceği yapısal faydaları ele almalı. Aynı zamanda emisyonların azaltılmasını ve teknolojik yenilikleri de teşvik etmelidir.” ifadelerini kullandı.
“2020 yenilenebilir enerji kaynakları için olağanüstü bir yıl olacaktı”
IEA’nın Ekim 2019 tarihinde öngörülerine göre, 2020 yılında yenilenebilir enerji alanında büyük artışların olması; Çin, Avrupa Birliği, ABD ve Hindistan’daki yenilenebilir politikaların bu hızlı büyümeyi desteklemesi bekleniyordu.
Projelerin süreleri uzatılmalı
Koronavirüs krizinden büyük ölçüde etkilenen birkaç önemli pazarda, 2020 yılının sonunda yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapmak için büyük teşviklerin sona ereceği bilgisini veren Bahar’a göre, politika yapıcıların atacağı ilk adım, tedarik zinciri kesintileri veya işgücü kısıtlamalarından kaynaklanan gecikmeleri hesaba katarak projelerin son tarihlerini uzatmak.
“Geciken projeler için yatırımcılar cezai işlem uygulanmamalı”
Geciken projeler için yatırımcılara mali bir cezai işlem uygulanmaması gerektiğinin altını çizen Bahar, “İkinci olarak, hükümetlerin teşvik paketleri yenilenebilir enerji projeleri için özel finansman önlemleri ve teşvikler içerebilir. Bu önlemler özellikle küçük yatırımcılar ile fotovoltaik (FV) ve rüzgâr gibi makroekonomik ölçekli projelerin risklerinin azaltılmasına odaklanmalıdır.
FV güneş sektörüne yönelik talebi sürdürmek için yatırım hibeleri, özel kredi programları gibi ek ekonomik teşvikler gerekli olacaktır. Bu teşvikler enerji verimliliği politikalarıyla birleştirilebilir.” dedi.
“Maliyet azaltma potansiyeline sahip yenilenebilir enerji teknolojileri desteklenmeli”
Yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin kısa vadeli politik adımların orta ve uzun vadeli sera gazı emisyon azaltımı hedefleri ile uyumlu olması gerektiğini vurgulayan Bahar,
“Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği, temiz enerji dönüşümünün ilerlemesine öncü olacaktır. Ancak bunun için sürekli ve tutarlı olan uzun vadeli bir politika vizyonuna ihtiyaç duyulmaktadır. Bu anlamda, maliyet azaltma potansiyeline sahip açık deniz (offshore) rüzgâr santralleri, denizcilik teknolojileri ve düşük karbonlu hidrojen üretimi gibi yenilenebilir enerji teknolojilerine fon sağlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Teşvik paketlerinin ülkelere rüzgâr ve FV güneş gibi değişken yenilenebilir enerji kaynaklarının artan paylarını karşılamak için güçlü şebekeler ve esnek elektrik altyapısı hazırlama fırsatı sunduğunu söyleyen Bahar,
“Koronavirüs pandemisi, yenilenebilir enerjilerin zamanında devreye alınmaması ve enerji dönüşümü konusunda önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Ancak, hükümetler bu teknolojileri krizden çıkmak ve küresel ekonomik iyileşmenin sağlanması için kullanabilir.” dedi.