Koronavirüs pandemisi tüm sektörleri olduğu gibi enerji pazarının dinamiklerini de değiştirmeye devam ediyor.
Reuters’tan Clyde Russell’ın kaleme aldığı yazıya göre, salgın nedeni ile yaşanan kriz; rüzgâr, güneş ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının lehinde gelişecek.
Salgın nedeni ile petrol ve doğal gaz endüstrisinin derinden sarsıldığını ve talepte meydana gelen azalma nedeni ile piyasaların arz sorunlarına odaklandığını ifade eden Russell,
“Daha önce yaşanan fiyat düşüşlerinden elde edilen deneyimler, tam anlamı ile bir toparlanma sağlanabilmesi için talebin artması veya arz dengeli bir pazar elde etmek için arzın düşürülmesi gerektiğine işaret ediyor.” dedi.
Wood Mackenzie’nin 2 Nisan tarihinde yayımladığı araştırmaya göre, petrol ve doğal gazda yaklaşık 210 milyar dolarlık yatırımın koronavirüs nedeni ile risk altında olduğu belirtilmişti. Analistlere göre petrol ve doğal gazda yaşanan bu risk yenilenebilir kaynakların daha fazla pazar payı elde etmesi için bir fırsat olabilir.
Şebeke ölçekli rüzgâr, güneş ve batarya depolama projeleri faaliyete geçtikten sonra, işletme maliyetlerinin minimum olma eğiliminde olduğu göz önüne alındığında en büyük maliyetin sermaye olduğunu dile getiren Russell,
“Koronavirüs nedeni ile yaşanan durgunluk ortadan kalkınca, hükümetlerin teşvik projelerini desteklemesi durumunda, yenilenebilir enerji kaynaklarının yatırım payının artırılması gerekir.” dedi.
Batı ülkelerinde yenilenebilir enerjinin popüler hale geldiğini dile getiren Russell, “Kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtlar ise savaşı büyük ölçüde kaybetti ve bunlar emisyon sorununun bir parçası olarak görülüyorlar.” ifadelerini kullandı.
Russell’a göre, “Hindistan ve Vietnam’ın yanı sıra Asya ve Afrika’da yer alan pek çok gelişmekte olan ülkede yenilenebilir enerji kaynaklarının inşa edilmesi ve şebekeye aktarılması fosil yakıtlara göre daha ucuz ve hızlı hale gelecek.”
Ucuz LNG’nin yeni gaz yakıtlı enerji üretim talebini ileri taşıyacağına dair tartışmalar ise devam ediyor. Russell, “Ancak bu durum yatırımcıların ve finansörlerin mevcut düşük LNG fiyatının tipik bir santralin 40 yıllık ömrü boyunca geçerli olacağına inanmaları halinde mümkün olacaktır.” dedi.