Dünya Yenilenebilir Enerji Birliği (World Renewable Energy Association-WoREA) yıllık “Yenilenebilir Enerji İş Anketi” ni yayımladı.
Dağıtık enerji üretiminin büyüme verilerinin incelendiği ankette, bu üretimin İngiltere’de yeni enerji teknolojilerini kullanarak kendi elektriğini üreten işletmelere olan etkisi değerlendirildi
9 bin 862 WoREA üyesi işletme ve üst düzey yöneticinin katıldığı ankete; enerji yoğun sektörler ile üretim, ulaştırma, lojistik, tarım, konaklama ve perakende gibi kilit gruplar dâhil edildi.
World of Renewables’ta yer alan bilgilere göre, İngiltere’de başta enerji yoğun firmalar olmak üzere, pek çok şirket kendi enerji ihtiyacını karşılamak ve karbon ayak izini azaltmak için adımlar atıyor.
Katılımcıların yüzde 35’i kendi elektriğini üretiyor
Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, üyelerin yüzde 35’i kendi elektriğini, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretiyor. En yüksek orana sahip alan ise yüzde 39 ile perakende sektörü.
Firmaların yüzde 69’u 2020 yılında ürettikleri elektriğin miktarını artırmanın yollarını ararken, katılımcıların yüzde 72’si 1-3 yıl içinde kendi elektriğini üretmenin orta veya uzun vadeli stratejik planlarını etkilediğini söylüyor.
İngiltere’de emisyonların yüzde 10’undan sorumlu olan tarım sektörü ise enerji ihtiyacının küçük bir kısmını kendisi üretiyor.
WoREA’daki Karbon Ayak İzi Danışmanları, İngiltere’deki mevcut yenilenebilir enerji projeleriyle 11 binden fazla işletmeye yardımcı olurken, 2020’de Birlik aracılığıyla 6 bin 150 projenin daha devreye alınması planlanıyor.
Avrupa’nın geri kalanı ile kıyaslandığında, İngiltere’de toptan enerji maliyetleri daha yüksek. Bu nedenle işletmeler kendi elektriklerini üreterek maliyetlerini azaltmaya çalışıyor.
Ankete katılanların yüzde 48’i kendi elektriğini üretmeninin en önemli nedenlerinden biri olarak, maliyet tasarrufunu gösteriyor. Bunun yanı sıra çevresel etkiler de işletmelerin kendi elektriğini üretmesindeki bir diğer motivasyon kaynağı.
On firmadan altısı güneş enerjisi kullanıyor
Ankete katılan 10 firmadan altısı, kendi elektriğini üretirken güneş enerjisini, yüzde 27’si de rüzgâr enerjisini kullanıyor.
Güneş panelleri; otellerin, ofislerin, dükkânların çatılarına ve çiftçilerin sahip oldukları geniş arazilere kolayca monte edilebilirken, kullanım için gerekli diğer alanlar da işgal edilmemiş oluyor.
Ancak yine de kullanıcılar alternatif kaynak arayışını sürdürüyor. Yüzde 27’si rüzgâr enerjisi kullanan katılımcıların yüzde 53’ü ise bu sisteme geçmeyi planlıyor.
Katılımcıların yüzde 62’si, ölçek ekonomilerini mümkün kılmak için, geleneksel kamu hizmeti sağlayıcılarına ait elektrik tesislerinin ana enerji üreticileri olarak kalması gerektiğini düşünüyor.