Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bu yıl ilk kez yenilenebilir enerji kaynakları kömüre göre daha fazla elektrik üretti.
Hükümetin yeni projeksiyonun yanı sıra, pandeminin ve iklim değişikliği ile mücadelenin de etkisi ile önemli bir dönüşüm yaşandı.
The New York Times’ta yer alan habere göre ülkede 2010 yılından bu yana bazı termik santraller kapatılırken, bazıları ise daha az çalıştırılmaya başlandı.
Yenilenebilir kaynakların inşaat maliyetleri düştü
Rüzgâr santrallerinin kurulum maliyetleri yüzde 40, güneş santrallerinin ise yaklaşık yüzde 80 azaldı. Kömüre göre daha az kirletici olduğu düşünülen doğal gaz fiyatlarında da düşüş gözlemlendi.
Pandemi nedeni ile fabrikalar, restoranlar, ofis binaları gibi pek çok yerin kapatılması elektrik talebini azalttı. Kömür santrallerinin işletilmesi yenilenebilir enerji kaynakları ve gaz santrallerinden daha pahalı olduğu için, birçok kamu kurumu ilk olarak kömür gücünü kesti.
Bu yılın sadece ilk 4,5 ayında, Amerika’da rüzgâr türbinleri, güneş panelleri ve hidroelektrik santralleri, kömürden daha fazla elektrik üretti ve geçen yılın rekorunu kırdı. 1 Mayıs’ta Teksas’ta, sadece rüzgâr enerjisinden kömüre göre yaklaşık üç kat daha fazla elektrik üretildi.
ABD’de kömür tüketimi azalacak
ABD Enerji Bilgi İdaresi’nin son raporuna göre, ABD’de toplam kömür tüketimi bu yıl yaklaşık dörtte bir oranında azalacak. Kömür santrallerinin elektrik üretimindeki payı ilk kez nükleer ve yenilenebilir enerjinin altına düşerek, ülke elektriğinin sadece yüzde 19’unu sağlayacak.
Ülkede kullanılacak yenilenebilir enerji kaynakları rüzgâr, güneş, hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle olacak.
Ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 38’ini sağlayan doğal gaz tesislerinin üretimdeki payının ise düşük yakıt fiyatları sayesinde sabit kalması bekleniyor.
Kömür kullanımının azalması iklim değişikliği ile mücadele konusunda önemli bir adım olarak gösteriliyor. Fosil yakıtlar arasında en fazla emisyona neden olan kaynak olarak gösterilen kömür kullanımının 2005 yılından bu yana azalması, ABD emisyonlarında yüzde 15’lik bir düşüş sağladı.
ABD’de bu yıl emisyonların son 70 yılın en büyük düşüşünü yaşaması bekleniyor. Bu tahminler salgın nedeni ile belirsizliğini korusa da esas olarak kömür santrallerinin daha az çalışması nedeni ile emisyonların azalacağı düşünülüyor.
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin gelişmesi ve ucuzlaması, hava kirliliği ve iklim değişikliği ile mücadele, kamu kurumlarının, büyük teknoloji şirketlerinin ve elektrik tüketicilerinin rüzgâr ve güneş enerjisine yönelmesini sağlıyor.
Ülkenin güneydoğusundaki Duke Energy ve Orta Batı’daki Xcel Energy gibi büyük enerji şirketleri 2025 yılına kadar 40’tan fazla termik santrali kapatmayı planlıyor.
Rice Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Daniel Cohan, “Şebeke beklenenden çok daha hızlı değişiyor. On yıl önce, öğrencilerime kömürün her zaman çalışan ‘temel yük’ kaynağı olduğunu ve güneş enerjisinin daha pahalı olduğunu öğretiyordum. Şimdi ise en ucuz seçenek rüzgâr ve güneş.” dedi.
Uzmanlara göre yenilenebilir enerji kaynaklarından kesintisiz güç elde edilemeyeceği ile ilgili endişeler ise depolama sistemlerinin gelişmesi ve şebekelerin uygun hale getirilmesi ile ortadan kalkıyor.