Enerji ekonomik faaliyetlerin devamı için önemli bir kaynak olarak gösteriliyor. Bir ülkenin güçlü ekonomik büyümeyi teşvik etmesi durumunda, daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacağını ifade eden Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) Enerji Finansmanı Çalışmaları Asya Pasifik Direktörü Tim Buckley, “Farklı ülkeler farklı doğal kaynaklarla kutsanmıştır. Hindistan’da güneş, rüzgâr, hidroelektrik enerjisi ve kömür bu kaynaklardandır.” dedi.
IEEFA’nın internet sitesinde yer alan açıklamada Buckley, “Sürdürülebilir ekonomik büyüme için, enerji güvenliği ve yerel kaynaklar önemli. Hindistan’ı ele aldığımızda, mevcut ekonomik model, fosil yakıt ithalatına aşırı bağımlılığı nedeniyle dengesizdir.” açıklamasında bulundu.
Hindistan iki kilit enerji stratejisine odaklandı
Buckley’e göre Hindistan Hükümeti, yenilenebilir enerji kaynakları ve elektrifikasyon olmak üzere iki kilit enerji stratejisine odaklanmış durumda.
Her iki strateji de ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak, Hindistan’ın enerji güvenliğini geliştirmesi ve enerji sisteminde sürdürülebilirliği artırması açısından önemli çabalar olarak gösteriliyor.
Enerji verimliliği girişimlerinin hızlandırılması ve yenilenebilir enerji yatırımlarının daha fazla piyasaya sunulması ile birlikte fosil yakıtlara olan bağımlılığın azalacağını ifade eden Buckley,
“Fosil yakıtlar hava kirliliğinin en büyük kaynağıdır. Elektrifikasyon, Hindistan’ın araçlarda kullanılan ithal petrole olan bağımlılığını, muazzam demiryolu sisteminin elektrifikasyonu ise ithal dizele olan bağımlılığını azaltacaktır. Yine rüzgâr ve güneş enerjisi altyapısına yapılan yatırımın hızlanması, Hindistan’ın ithal termal enerji üretimine olan bağımlılığını giderek azaltacaktır.” dedi.
Hindistan’da, elektrifikasyon ve yenilenebilir enerji ile ilgili atılan adımların hava kirliği ve sağlık maliyetlerinin azaltılması için önemli olduğunun altını çizen Buckley,
“Fosil yakıtlar, emisyonların en büyük kaynağı. Bunun yanı sıra Hindistan’ın değerli su kaynaklarının en büyük kullanıcısıdır. Yenilenebilir enerji ise suya neredeyse sıfır bağımlıdır. Hindistan’daki su kıtlığını azaltmanın yanı sıra, su sistemlerindeki kirliliği azaltmanın sürdürülebilirlik açısından önemli faydaları vardır.” açıklamasında bulundu.
“Hindistan dünyadaki en iyi güneş ve rüzgâr kaynaklarına sahip ülkelerden biri”
Yenilenebilir enerji maliyetlerinin fosil yakıtların çok altında olduğunu ve önümüzdeki 10 yılda bu maliyetlerin daha da azalacağını dile getiren Buckley,
“Enerji sisteminin geliştirilmesi Hindistan’ın sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlamasına yardımcı olacak ve bunu yaparken süreçteki sürdürülebilirliği de artıracaktır. Geçen yüzyılın küresel ekonomik büyüme modeli, tamamen daha fazla fosil yakıt kullanımına bağlıydı. Gezegenimize verdikleri zararı bilmeden veya buna inanmadan önce hepimiz bu enerji kaynaklarından yararlandık.
Sürdürülebilirlik inşa edeceksek, kirleticileri ortak çevremize (hepimizin faydalandığı hava, su, toprak ve milli parklar) değer vermeye zorlayarak geçen yüzyılın ekonomik paradigmasını değiştirmeliyiz.” dedi.
Başbakan Modi’nin 2030 yılına kadar 450 GW yenilenebilir enerji hedefi koyduğunu ve tüm endüstrilerin bu hedefe yönelik adımlar attığını dile getiren Buckley’e göre, bu vizyona ulaşmak için yıllık yatırımın dört kat artması gerekiyor.