Amerika’da faaliyet gösteren Ulaşım Ağı Firması Lyft, 2030 yılına kadar yüzde 100 elektrikli araç kullanımına ulaşmayı hedeflediğini açıkladı.
Kimi analistlere göre bu hedefe ulaşmak mümkünken, kimi gruplara göre ise bu taahhüdün önünde bazı engeller bulunuyor.
Autotrader Analisti Michelle Krebs, “Bu asil bir taahhüt. Ancak bir planla ve finansal kaynaklarla desteklenmesi gerekiyor.” dedi.
E&E News’te yer alan habere göre Lyft’in, benzinli araçlardan elektrikli araçlara geçmek isteyen sürücüler için finansal bir destek planının olmaması bir sorun olarak nitelendiriliyor.
Cox Automotive Inc.’in verilerine göre, Haziran 2019’da Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yeni bir otomobilin ortalama fiyatı 36 bin 600 dolarken, elektrikli araçların ortalama maliyeti 55 bin 600 dolar.
Ancak, Michigan Üniversitesi Ulaştırma Araştırma Enstitüsü’nün 2018 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, elektrikli araçların ömürleri boyunca ortaya çıkan maliyetler, gaz yakıtlı araçlardan daha az.
Geçtiğimiz yılın sonlarında Lyft, 2021’in dördüncü çeyreğine kadar kârlı hale gelmeyi beklediklerini açıkladı. Ancak süreç koronavirüs nedeni ile sekteye uğradı ve firma henüz tahminlerini güncellemedi.
Gelecek 10 yıl içinde milyonlarca insanı elektrikli araç kullanmaya teşvik etmenin kolay olmadığını dile getiren Lyft Yetkilileri, politika yapıcıların ve düzenleyicilerin piyasa kurallarını hem işletmeler hem de tüketiciler için uyumlu hale getirmesi gerektiğini vurguladı.
Lyft Firması Sözcüsü Darcy Yee, “Politika yapıcılar önümüzdeki birkaç yıl içinde kendi paylarına düşeni yaparsa, elektrikli araçlar 10 yıl içinde benzinli araçların maliyet değerine ulaşabilir.” dedi.
Şarj altyapısı yeterli mi?
Elektrikli araçlarla ilgili bir diğer endişe ise şarj altyapısı ile ilgili. Elektrikli araç sahibi pek çok Amerikalı araçlarını evlerinde şarj ediyor, ancak ev şarjının maliyeti oldukça yüksek.
Home Advisor’a göre, bir ev şarj istasyonunun kurulumu 500-700 dolar, işçilik ve parçaların maliyeti ise 1200-2000 dolar arasında olabiliyor.
Analistlere göre, ev şarjının masrafı göz önüne alındığında, Lyft’in daha fazla kamu şarj cihazının faaliyetini hızlandırmak için çalışması gerekiyor.
Amerikalı bir diğer ulaşım ağı şirketi olan Uber ise elektrifikasyon konusunda daha temkinli bir yol izliyor.
Şirket, 2018 yılında elektrikli araç sürücülerine nakit teşvikler ve uygulamada yeni özellikler sunan bir “Elektrikli Araç Şampiyonlar Girişimi” başlattı. Ancak Uber o zamandan beri yedi ABD şehrinde pilot program olarak var olan girişimi durdurdu.
Bununla birlikte şirket, dünyanın en katı temiz hava düzenlemelerine sahip Londra’da 2025 yılına kadar tüm araçlarını elektrikli hale getirmeyi hedefliyor.
Şubat ayında E&E News’e açıklamada bulunan Uber Sürdürülebilirlik Başkanı Adam Gromis, elektrikle çalışan araç sürücülerinin karşılaştığı finansal zorlukları değerlendirdi.
Gromis, bu programa katılan sürücüler için, “Bazı düşük seviyeli teşvikler sunabildik. Ancak şu anda elektrikli araçların sürücülere maliyeti yüksek.” dedi.
Uluslararası Temiz Ulaşım Konseyi araştırmasına göre, sürücülerin araçlarını evlerinde şarj etmeleri yüksek bir maliyete sebep oluyor ve bu maliyetlerin azaltılması kamuya açık şarj istasyonlarının geliştirilmesine bağlı.
Gromis, “Sürücüler arabalarını nerede şarj edeceklerini anlamak için çok daha fazla zaman harcamak zorundalar ve tüm bunlar kazanç potansiyelinden uzak.” ifadelerini kullandı.
İklim için önemli bir adım atılmış olacak
Lyft, konu ile ilgili muhalif görüşlerin yanlış olduğunu kanıtlar ve hedefine ulaşırsa, iklim değişikliği ile mücadele için önemli bir adım atmış olacak.
Lyft’in teknik raporuna göre firma, 2030 yılına kadar yüzde 100 elektrikli araç kullanımına ulaşırsa, araçlardan kaynaklanan emisyonları 16 milyon mt azaltmış olacak.
Son yıllarda, hem Uber hem de Lyft kentsel alanlarda trafiği ve hava kirliliğini artırdıkları için pek çok eleştiri ile karşılaştı.