Avrupa Birliği (AB) Konseyi Dönem Başkanlığı’nı Hırvatistan’dan devralan Almanya, oldukça kısa bir zaman diliminde, açık deniz (offshore) rüzgâr enerjisine odaklanarak önemli enerji politikaları geliştirmeyi amaçlıyor.
Almanya’nın; ekonomik olarak dengeli, sosyal olarak adil ve bir bütün olarak toplum tarafından desteklenen bir “ekonomik, teknolojik ve sosyal dönüşüm sürecinin” şekillenmesinde tam anlamıyla rol oynamak istediği belirtiliyor.
WindEurope’un resmi internet sitesinde yapılan açıklamaya göre Almanya, Avrupa Yeşil Düzeni’ne odaklanacak ve bu kapsamda açık deniz rüzgâr enerjisi ve yenilenebilir hidrojen ile ilgili adımlar atacak.
Başkanlık programı çerçevesinde, açık deniz (offshore) rüzgâr enerjisinin hızla büyümesinin, AB’nin iddialı yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasında ve enerji arz güvenliğinin sağlanmasında kilit bir rolü olduğu söyleniyor.
Almanya, ülkeler arasında ortak deniz ötesi rüzgâr projeleri için Konsey Kararları almayı planlıyor ve AB Açık Deniz Yenilenebilir Enerji Stratejisi’nin Ekim 2020 tarihinde Konsey tarafından kabul edilmesi öngörülüyor.
AB’nin 2050 yılına kadar 450 GW hedefine maliyet etkin bir şekilde ulaşması için hibrit projelerin büyük rol oynayacağını ifade eden WindEurope CEO’su Giles Dickson, açık deniz rüzgâr enerjisinde, Avrupa Yeşil Düzeni çerçevesinde bir ilerleme sağlamak için önerilerde bulundu.
WindEurope tarafından hazırlanan bildiride, AB Açık Deniz Yenilenebilir Enerji Stratejisi hakkında değerlendirmeler yer aldı.
Açık deniz rüzgâr enerjisi için yeni yatırımların finanse edilmesinde en verimli yöntemin açık artırma sistemi olduğuna dikkat çekildi.
Almanya’nın sadece AB Başkanlığını değil, Kuzey Denizleri Enerji Forumu Başkanlığı’nı da yürüttüğü bilgisini veren Dickson,
“Bu, onları deniz rüzgârının genişlemesini ve ülkeler arasındaki işbirliğini yönlendirmek için olağanüstü bir konuma getirir. Rüzgâr endüstrisi gerekli yatırımları yapmaya hazırdır. Şimdi doğru politikaları yapma zamanı. ”dedi.
Almanya sadece rüzgâr enerjisine değil, Avrupa İklim Yasası çerçevesinde, 2030 yılına kadar emisyonların azaltılması ve 2050 yılına kadar sıfır karbon hedeflerine ulaşılması için de çalışmalar yürütecek.
Yeşil hidrojen de planlar arasında
Almanya ayrıca, yenilenebilir hidrojen yatırımlarının artması için yeni iş modelleri geliştirmeyi de hedefliyor.
Bunun yanı sıra, tüm sektörleri ilgilendiren karbon fiyatlandırması ve Avrupa Emisyon Ticaret Sistemi çerçevesinde ılımlı bir karbondioksit taban fiyatı getirilmesini istiyor.