Covid-19’un ekonomik sonuçlarının tam olarak ortaya çıkması zaman alacak olsa da uzmanlara göre krizin küresel işgücüne zarar vereceği belirtiliyor.
Kriz ile mücadele ederken iklim değişikliği ve sürdürülebilirliğin de dikkat alınması gerektiğini belirten Naïm Abou-Jaoudé ve Nıck Robins, Bangkok Post için kaleme aldıkları yazıda, Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre, kayıt dışı ekonomide 1,6 milyar kişinin geçim kaynaklarının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bilgisini veriyor.
Afrika Birliği, yalnızca Afrika’da, hem kayıtlı hem de kayıt dışı sektörlerde yaklaşık 20 milyon işin risk altında olduğunu bildiriyor.
New York Times, Amerika Birleşik Devletleri’nde işsizliğin yüzde 27’ye yakın olacağını tahmin ediyor.
Hükümetlerin işçileri korumak için harekete geçmesi gerektiğini dile getiren Abou-Jaoudé ve Robins’e göre, Paris Anlaşması hedeflerinin de göz önünde bulundurulması gerekiyor ve bu hedef, sadece sürdürülebilir kalkınma modellerine geçmek değil, aynı zamanda süreçteki işçi haklarını ve geçim kaynaklarını korumak anlamına da geliyor.
Yeşil ekonomiye daha fazla yatırım yapılması sayesinde yeterli iş imkânının sağlanabileceği dile getirilen yazıda,
“Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırımla sektördeki iş imkânlarının 2050 yılına kadar küresel olarak 42 milyona ulaşabileceğini tahmin ediyor. Enerji verimliliği 21 milyon ekstra iş ve sistem esnekliği ise 15 milyon iş olanağı sağlayacaktır.” bilgisi yer alıyor.
Son yıllarda, çevresel ve sosyal konuların, yatırım ve politika çevrelerinde önem kazanmaya başladığını dile getiren uzmanlara göre, enerji dönüşümü, adil çalışma koşulları ve iş etiği uzun vadeli performans açısından büyük önem taşıyor.
Yatırımcılar ve şirketlerin, sadece Covid-19 sonrası toparlanma için değil, genel anlamda adil dönüşümü sağlaması için hükümetlerle birlikte çalışmasının, geleceğin temiz ve kapsayıcı ekonomisini oluşturmaya yardımcı olabileceği belirtiliyor.