Küresel Rüzgâr Enerjisi Konseyi (Global Wind Energy Counci-GWEC) tarafından yayımlanan, “Küresel Deniz Üstü (Offshore) Rüzgâr Raporu”na göre 2019 yılı, yeni eklenen 6,1 GW’lık kapasite ile küresel ölçekte 29,1 GW’a ulaşan deniz üstü rüzgâr santralleri için tarihteki en etkin yıl oldu.
Rapora göre Çin, hayata geçen 2,4 GW’lık yatırım ile yeni tesislerin inşası konusunda üst üste ikinci kez liderliğini korudu. Çin’i 1,8 GW ile İngiltere ve 1,1 GW ile Almanya takip etti.
2019 yılında yeni kurulan deniz üstü rüzgâr santrallerindeki ilk beş pazar:
- Çin – 2,4 GW
- İngiltere – 1,8 GW
- Almanya – 1,1 GW
- Danimarka – 374 MW
- Belçika – 370 MW
Bölgelere göre yapılan değerlendirmeye göre, Avrupa deniz üstü rüzgâr sektöründe lider konumunu sürdürüyor. Ancak, Asya-Pasifik bölgesinde yer alan Tayvan, Vietnam, Japonya ve Güney Kore ile Amerika Birleşik Devletleri pazarlarında da hızlı yükseliş yaşanıyor ve bu bölgeler önümüzdeki 10 yıl içerisinde önemli artış kaydedecek bölgeler olarak belirtiliyor.
2030 yılına kadar küresel ölçekte, 6,2 GW’lık yüzer deniz üstü rüzgâr santralleri de dâhil olmak üzere 205 GW’dan fazla yeni deniz üstü rüzgâr kurulu gücü ekleneceği öngörülen rapora göre bu rakam, GWEC’in COVID-19 krizi öncesinde öngördüğü tahminler göre 15 GW daha fazla.
Uzmanlara göre bu durum sektörün, enerji dönüşümü ve yeşil toparlanma süreçlerini güçlendirmesi bakımından oynayacağı önemli rolü gösteriyor.
2030 yılına kadar kümülatif deniz üstü rüzgâr santrali kurulumunda öngörülen ilk beş pazar:
- Çin – 58,8 GW
- İngiltere – 40,3 GW
- ABD – 22,6 GW
- Almanya – 20 GW
- Hollanda – 11,4 GW
GWEC CEO’su Ben Backwell, “Dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin, deniz üstü rüzgâr teknolojisine yapılacak büyük ölçekli yatırımların COVID nedeniyle oluşan ekonomik krizden toparlanma sürecinde istihdam yaratma ve ekonomik kalkınmayı ivmelendirmede oynayabileceği rolü fark etmesi sebebiyle, bu yatırımlar küreselleşiyor.” dedi.
Önümüzdeki 10 yıl içinde, Japonya, Kore ve Vietnam gibi gelişmekte olan ülkelerin deniz üstü rüzgâr pazarında önemli bir paya sahip olacağını dile getiren Backwell, “Bununla birlikte Asya, Güney Amerika ve Afrika’da yer alan birçok ülkede, deniz üstü rüzgâr santrallerinin ilk kez kurulduğunu göreceğiz.” açıklamasında bulundu.
Her 1 GW’lık deniz üstü rüzgâr santralinin, 3,5 MT CO2‘nin atmosfere salınmaması anlamına geldiğini ifade eden Backwell, “Bu durum rüzgâr santrallerini, karbon salımını önleme ve birçok ülkede fosil yakıtların yerini alma yolunda var olan en etkin büyük ölçekli teknoloji haline getiriyor.” ifadelerini kullandı.
“Deniz üstü rüzgâr enerjisinin enerji dönüşümündeki önemi artıyor”
GWEC Strateji Direktörü Feng Zhao “Dünyada giderek daha fazla ülkenin deniz üstü rüzgâr santrallerinin önemli potansiyelini fark etmesiyle, sektörün geleceği umut vadediyor. Piyasa büyümeye devam ettikçe, sektördeki yüzer deniz üstü rüzgâr santralleri, daha büyük ve verimli türbinler ve Power-X çözümleri gibi yenilikler, yeni kapılar açmaya ve pazarlar geliştirmeye başlayacak. Deniz üstü rüzgâr enerjisi endüstrisinin, küresel ölçekte enerji dönüşümünü sağlamadaki önemi giderek artıyor.” dedi.