Britanyalı enerji ve petrol şirketi BP, 2050 yılına kadar enerji piyasalarında yaşanacak olası gelişmeleri değerlendirdiği, Enerji Görünümü 2020 başlıklı bir rapor yayımladı.
Rapora göre dünya daha düşük karbonlu bir hedefe doğru ilerlerken, küresel enerji sistemi yeniden yapılandırılıyor ve yakıtlar arasındaki artan rekabetle birlikte sektör müşteri ihtiyaçları tarafından yönlendiriliyor.
Küresel enerji piyasalarının önümüzdeki 30 yıl içindeki olası değişiminin değerlendirildiği raporda “Hızlı”, “Sıfır Karbon” ve “Mevcut Politikalar” başlıklı üç ana senaryo bulunuyor.
Raporda, enerji kullanımından kaynaklanan emisyonlarda kalıcı bir azalma sağlamak için karbon fiyatlandırılmasının artırılması gibi belirleyici politika önlemlerine ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
Yenilenebilir enerji payı artacak
2050 yılına kadar küresel enerji talebinin artacağı belirtilen raporda, fosil yakıtların rolünün azalacağı, yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payının ise artacağı söyleniyor.
BP CEO’su Bernard Looney, “BP Enerji Görünümü, değişen enerji ortamını anlamamızda ve yeni stratejiler geliştirmemizde önemli bir etki sağladı. Bu rapor 2050 yılı hedeflerimize kadar uzanıyor.” dedi.
Önümüzdeki 30 yıl için olası senaryoların değerlendirildiği rapordaki üç ana başlık şu şekilde:
- Gerekli politika önlemlerinin alındığı varsayılan “Hızlı” senaryoya göre, karbon fiyatlandırmasıyla birlikte 2050 yılında emisyonların, 2018 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 70 oranında azalacağı öngörülüyor.
- “Sıfır Karbon” senaryosuna göre, döngüsel ekonomilerin daha fazla benimsenmesiyle birlikte, düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçişin hızlanacağı, toplum ve tüketici davranışlarının ise değişeceği varsayılıyor. Bu senaryoya göre, 2050 yılına kadar emisyonların yüzde 95 azalması bekleniyor. Bu senaryo, sıcaklık artışlarının 1,5 °C’de sınırlandırılması senaryoları ile tutarlılık gösteriyor.
- Hükümet politikalarının, teknolojilerinin ve toplumsal tercihlerin yakın geçmişte görüldüğü şekilde ve hızda gelişmeye devam ettiğini varsayan “Mevcut Politikalar” senaryosuna göre, enerji kullanımından kaynaklanan emisyonlar 2020’lerin ortalarında zirve yapıyor. 2050 yılında ise emisyonlar 2018 yılının yalnızca yüzde 10 altına iniyor.
Hem “Hızlı” hem de “Sıfır Karbon” senaryoları, karbon fiyatlarında önemli bir artış olduğunu varsayıyor. Bu senaryolara göre 2050’ye kadar dünyada karbon fiyatlandırmasının 250 dolar/ton CO2’ye, gelişmekte olan ekonomilerde ise 175 dolar/ton CO2’ye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Her üç senaryoda da küresel enerji talebinin artan refah ve yaşam standartlarına bağlı olarak büyüyeceği belirtiliyor.
En hızlı büyüyen kaynaklar rüzgâr ve güneş
Rüzgâr ve güneş sayesinde, yenilenebilir enerjide hızlı bir büyüme yaşanacağı belirtilen raporun tüm senaryolarına göre, önümüzdeki 30 yıl içinde en hızlı büyüyen yenilenebilir enerji kaynakları rüzgâr ve güneş olacak.
Rapora göre, yenilenebilir enerjinin büyümesindeki en büyük etkilerden biri maliyetlerin azalması.
Enerji sisteminin aşamalı olarak karbondan arındırılmasıyla birlikte hem hidrojen hem de biyoenerjinin rolünün artacağı belirtilen rapora göre, hidrojen elektrifikasyonun zor ve maliyetli olduğu sektörlerde kullanılacak.