Enerji Dönüşümü Komisyonu (ETC) tarafından yayımlanan yeni bir rapora göre, 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefine ulaşmak mümkün. Ancak, bu hedef 1-2 trilyon dolarlık bir çabayı gerektiriyor.
Çok sayıda enerji üreticisi, finans kuruluşu ve çevre gruplarının üst düzey yöneticilerden oluşan ETC’ye göre, bu yüzyılın ortasına kadar küresel Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yaklaşık yüzde 1-1,5 oranındaki yıllık bir maliyetle, sıfır karbon hedefine ulaşmak mümkün.
Paris İklim Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece ile sınırlama hedefi için, 2050 yılına kadar emisyonların sıfırlanması gerekiyor.
“Önümüzdeki 10 yıl içinde harekete geçilmeli”
Mevcut küresel tasarruflar ve faiz oranlarının düşmesiyle birlikte ek yatırımların hayata geçebileceğini dile getiren ETC Eş Başkanı Adair Turner, CNN Business’da yer alan açıklamasında,
“2050’ye kadar ihtiyacımız olan sıfır karbon ekonomisine ulaşmanın teknik ve ekonomik olarak mümkün olduğuna şüphe yok. Önümüzdeki 10 yıl içinde harekete geçmek çok önemli, aksi takdirde çok geç olacak.” dedi.
Pandeminin, küresel ekonominin sistemik risklere hazırlıksız olduğunu gösterdiğini belirten ETC’ye göre, koronavirüs sonrası hayata geçirilen toparlanma çabaları, hükümetlere daha dirençli bir ekonomiye yatırım yapma fırsatı sağladı.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Birleşmiş Milletler gibi kuruluşlar da ekonomiyi canlandırmak için hükümetlere, temiz enerji ve iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerini hayata geçirme çağrısında bulundu.
IEA’nın yayımladığı bir rapora göre, yenilenebilir enerji fosil yakıtlara kıyasla daha dirençli olsa da 2020’nin ilk çeyreğinde büyük rüzgâr ve güneş projelerine yapılan yatırım üç yıl önceki seviyelere geriledi.
IEA geçen hafta, 2070 yılına kadar sıfır karbon hale gelmek için, hükümetler tarafından hâlihazırda verilmiş taahhütlere ek 31 trilyon dolarlık daha yatırım gerekeceğini söyledi.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) da geçen yıl, enerji sistemine yapılan toplam yatırımın mevcut planlara ek olarak 15 trilyon dolar artması gerektiğini belirtti.
Yapılan son araştırmalara göre küresel ısınma 2000 yılından bu yana hem ABD’ye hem de AB’ye en az 4 trilyon dolara mal oldu.
ETC’ye göre yapılacak yeni yatırımların çoğunun sıfır karbonlu elektrik tedarikinin ölçeklendirilmesi için ayrılması gerekiyor.
Yenilenebilir enerji arzını artırmak için, rüzgâr ve güneş kapasitesi artışlarının yıllık ortalama hızının 2019’da elde edilen artışın yaklaşık 5-10 katı olması gerekeceğine dikkat çeken ETC’ye göre,
“Hükümet politikaları ve düzenlemeleri, özel yatırımları ve yenilikleri kolaylaştırırken, fosil yakıtların kullanımını karbon fiyatlandırma mekanizmaları yoluyla engellemeli.”
Binaların, ulaşımın ve endüstrinin elektrifikasyonunun sağlanması gerektiğini belirten ETC Yetkililerine göre, bunun mümkün olmadığı durumlarda hidrojenin kullanılması gerekecek.
ETC ayrıca, karbon yakalama ve depolama ile sürdürülebilir biyoenerji alanlarının da önemli olduğunu belirtiyor.
Hükümetlerin işsizliği ve bu alanlarda artan olası maliyetleri dengelemek için enerji dönüşümü stratejilerini yönetmeleri gerekeceğini belirten ETC, Çin’in 2050 yılına kadar gelişmiş bir sıfır karbon ekonomisi kaynağına ve teknoloji liderliğine sahip olduğunu belirtti.
Tüm gelişmekte olan ülkelerin en geç 2060 yılına kadar sıfır emisyon hedefine ulaşabileceğini belirten ETC’ye göre, bu durum için risklerin azaltılmasına ve özel yeşil yatırım finansmanına ihtiyaç var.