TÜSİAD’ın “Ekonomik Göstergeler Merceğinden Yeni İklim Rejimi Raporu” tanıtım toplantısı, 21 Eylül tarihinde, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı ve İklim Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
TÜSİAD Enerji ve Çevre Yuvarlak Masası faaliyetleri kapsamında hazırlanan raporun çevrimiçi tanıtım toplantısının açılış konuşmaları, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Enerji ve Çevre Yuvarlak Masası Başkanı Murat Özyeğin tarafından yapıldı.
24 üretici sektör analiz edildi
Raporda Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) kapsamında öngörülen Sınırda Karbon Düzenlemesi’nin Türkiye’den Avrupa Birliği’ne (AB) ihracat yapan sektörler üzerine olası etkisi tüm ekonomiyi temsil eden 24 üretici sektör için analiz edildi.
İki ayrı senaryo (SKD30 ve SKD50) ile karbonun ton fiyatının 30 Avro/tCO2e ve 50 Avro/tCO2e olarak çalışıldığı araştırmada, Türkiye ihracatının maruz kalabileceği toplam karbon maliyeti (faturası) ortaya koyuldu.
Raporun sonuçlarına göre, ton başına verginin (EUA) 30 avro olması durumunda yıllık 1,085 milyar avro, ton başına verginin (EUA) 50 avro olması durumunda ise yıllık 1,809 milyar avroluk bir maliyete neden olacağı öngörülüyor.
Bu senaryolara ilave olarak çalışmada, AB’nin yeşil ekonomik dönüşümüne uyumlu tedbirlerin öngörüldüğü üçüncü bir senaryo da çalışıldı.
Bu senaryoya göre, 2030 yılı itibarıyla Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası’nın SKD30 ve SKD50 senaryosundan sırasıyla yüzde 5,7 ve yüzde 6,6 daha yüksek, sera gazı emisyonunun ise sırasıyla yüzde 16,5 ve yüzde 15 daha düşük olacağı hesaplandı.
“Avrupa yeşil düzen yeni bir fırsat olabilir”
Raporun ulaştığı makroekonomik bulgularla varılan değerlendirmelere göre, Avrupa Yeşil Düzeni Türkiye için bir risk olduğu kadar, sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen bir dönüşüm için yepyeni bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
Yeşil Ekonomik Dönüşüm senaryosu ile emisyonlar azaltılabilir
Rapora göre, unsurları kararlılıkla saptanmış bir stratejik dönüşüm çerçevesinde, emisyon azaltımı, fonların şirketlerin yeşil dönüşümü amacıyla kullanılması ve yenilenebilir enerji ile enerji verimliliğini merkeze alan alternatif bir Yeşil Ekonomik Dönüşüm senaryosu ile gerek milli gelirde, gerekse sera gazı emisyonlarında anlamlı iyileştirmelerin sağlanabileceği öngörülüyor.
Uzmanlara göre, yeşil ekonomik dönüşüm stratejisi emisyon azaltım hedefleri, ulusal ekonomide üretimin ve istihdamın artırılmasıyla sağlanabiliyor ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma stratejisi arayışlarına önemli bir alternatif sunuyor.