Küresel Kalite Güvence ve Risk Yönetimi Şirketi DNV GL tarafından hazırlanan Enerji Dönüşümü Görümümü Raporu’na göre, yenilenebilir enerji kaynakları, fotovoltaik (FV) güneş ve karasal rüzgâr enerjisinin liderliğinde 2050’de küresel elektrik üretiminin yüzde 85’ini sağlayacak.
FV güneş, küresel elektriğin yaklaşık üçte birini oluşturacak, onu ikinci sırada karasal rüzgâr izlerken, hidroelektrik üçüncü, açık deniz rüzgâr enerjisi ise dördüncü sırada yer alacak.
Clean Technica’da yer alan habere göre, rapor aynı zamanda insanlığın 2041 yılına kadar küresel ısınmayı 2°C ile sınırlı tutamayacağını, bu değerin 2,5 ° C’ye ulaşacağını öngörüyor.
DNV GL CEO’su Ditlev Engel, “Raporumuz, enerji endüstrisinin dünyanın karbon bütçesini daha akıllı bir şekilde yönetecek güce ve bilgiye diğerlerinden daha fazla sahip olduğunu gösteriyor.” dedi.
Raporda yer alan modellemeye göre, üç ana küresel tema belirlendi.
Bu temalardan ilkine göre, 2030 yılında nihai enerji talebinde, 2015 yılına kıyasla yüzde 7’lik bir artış olacak. Bu durum son kullanıcıların enerji verimliliğinin artması ve daha az fosil yakıt kullanımı sayesinde olacak.
DNV GL’nin modellemesinden ortaya çıkan ikinci ana küresel tema, elektrik tüketiminde yaşanacak yüzde 140’lık artış. Üçüncü tema ise yenilenebilir enerji payının büyümesi.
Raporda, iklim değişikliği ile mücadeleye yardımcı olmak için tek bir çözüm olmadığı, hem yerel hem de küresel olarak enerji sektörü ve endüstri arasında işbirliğini içeren birden fazla ulaşılabilir eylemin gerçekleştirilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
Rapora göre, atılması gereken adımlar şu şekilde:
- Yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve benimsenmesi
- Isıtma ve ulaşımın elektrifikasyonu
- Enerji verimliliği ile ilgili çalışmaların artırılması
- Kişisel davranışlarda değişiklik