Güneydoğu Asya’nın, rüzgâr ve güneş enerjisindeki yüksek potansiyeli sayesinde iklim değişikliği ile mücadelede için kilit bir role sahip olmasına rağmen, yenilenebilir enerji alanında yeterince adım atmadığı belirtiliyor.
Tim Ha, Eco-Business için kaleme aldığı yazısında, yaklaşık 670 milyonluk bir blok olan Güneydoğu Asya’nın enerji talebinin, artan gelirler ve nüfus nedeni ile 2040 yılına kadar yüzde 60 artmasını beklediğini söylüyor.
Ha’ya göre, yaklaşık 45 milyon insanın elektriğe erişemediği bölgede, enerji tüketimindeki artış fosil yakıtlara olan yatırımları ikiye katladı.
Güneydoğu Asya’nın enerji ortamının değişmekte olduğuna dair işaretler olsa da Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, mevcut enerji geliştirme planları, bölgenin önümüzdeki 10 yıllar boyunca büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı kalacağını gösteriyor.
Fosil yakıt kullanımındaki artışa rağmen, yıllar geçtikçe hükümetlerin, yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması için çeşitli programlar başlattıklarını dile getiren Ha,
“Örneğin Endonezya’yı ele alalım. Ülke, yabancı yatırımı çekmek için ilk olarak yaklaşık 10 yıl önce garantili tarifeleri uygulamaya koydu.” ifadelerini kullanıyor.
Benzer planların, dünya çapında temiz enerji piyasalarının hızlı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olduğunu söyleyen Ha’ya göre, rüzgâr ve güneş şu anda enerji karışımının yaklaşık yüzde 2’sini oluşturuyor.
Bölgede yenilenebilir enerji konusundaki ilk liderlerden birinin Filipinler olduğu bilgisini veren Ha,
“2012’de tarife rejimi ile ilgili adımlar atıldı, ancak umut verici birkaç yılın ardından, pazardaki ilerleme büyük ölçüde durdu.
Politikaların belirsiz olması nedeniyle, yabancı finansörler ülkeden uzaklaşmaya başladı ve 1 milyar dolar olan temiz enerji yatırımı, 2016 yılında sıfıra indi. Dünyanın en kirli fosil yakıtı olan kömür, şu anda Filipinler’in elektriğinin yarısından fazlasını sağlıyor.” bilgisini veriyor.
2015 yılında, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (Asean), 2025 yılına kadar birincil enerjisinin yüzde 23’ünü yenilenebilir kaynaklardan tedarik etmek için bölge çapında bir hedef belirlerken, ülkeler de kendi hedeflerini belirledi.
Örneğin Filipinler, yenilenebilir enerjinin enerji karışımında yüzde 17 olan payını, 2030’a kadar yüzde 26,9’a çıkarmayı hedefliyor. Ancak Güneydoğu Asya’nın geneline bakıldığında bölge, bu hedeflere ulaşmaya biraz uzak.
Kömür, petrol ve doğalgaz şu anda enerji talebindeki büyümenin yüzde 80’ini destekliyor ve yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşılıp ulaşılmadığını izleyen merkezi bir kuruluş bulunmuyor.
Daha güçlü bir politika adımı olmadan, yenilenebilir kaynakların enerji karışımındaki payının 2025’e kadar yaklaşık yüzde 15’te kalacağı tahmin ediliyor.
IEA, bugünün enerji planlarında, dünyanın pek çok yerinde kömür kullanımının hızla azaldığı bir dönemde, 2040 yılına kadar bölgenin kömür yakıtlı enerji kapasitesini iki katından daha fazla artabileceğini tahmin ediyor.
“Bölgede olumlu gelişmeler de yaşanıyor”
Tüm bunlara rağmen Ha’ya göre bölgede olumlu gelişmeler de yaşanıyor. Örneğin Vietnam’da son iki yılda yaşanan gelişmeler, yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması için gerekli olan tek şeyin iyi düşünülmüş politikalar ve hedeflere ulaşma hırsı olduğunu gösteriyor.
Vietnam’ın komşu ülkelere örnek olacak bir yol açtığını belirten Ha,
“Cazip bir tarife garantisi ve diğer mali teşvikler sunan yatırımcılar, güneş enerjisi projelerini 2019 yılının ortasında tamamlamak için ülkeye akın etti. Sonuç olarak, Vietnam’ın fotovoltaik enerji üretim kapasitesi geçen yıl 5695 MW’a yükseldi ve Güneydoğu Asya’nın toplam güneş enerjisi kapasitesinin yüzde 44’ünü temsil etti.” bilgisini veriyor.
Vietnam rüzgâr enerjisi sektöründe de önemli adımlar atıyor. Haziran ayında Hükümet, 7 GW kapasiteli yeni bir projeye yeşil ışık yaktı ve 2025 yılına kadar 12 GW’lık bir rüzgâr gücüne sahip olmayı hedefliyor.
Ancak ülkede durum her zaman böyle değildi ve modern yenilenebilir enerji kaynakları, yakın zamana kadar Vietnam’ın elektrik üretimi karışımında küçük bir rol oynadı. Ülke, 10 yıl önce büyük hidroelektrik barajları için uygun alanlardan mahrum kalınca, hızla büyüyen ekonomisi için yeterli enerji sağlamak için önce kömüre yöneldi.
Vietnam’daki kömür enerjisi kapasitesi 2010’dan 2017’ye kadar yüzde 72 arttı. 2018 yılına kadar ülkede, 40 milyar dolarlık, yapım aşamasında veya planlanan 32 GW kömür projesi daha vardı.
Bununla birlikte, girişimler programın gerisinde kalmaya başladıkça ve daha fazla yatırımcı kömürden vazgeçtikçe finansman gittikçe zorlaşıyordu.
Fosil yakıt yatırımını izleyen Avustralyalı kâr amacı gütmeyen Market Forces’a göre, ülkede planlanan kömür enerjisi kapasitesinin yüzde 57’si geçen yıl ertelendi.
Bu yılın ilerleyen günlerinde Vietnam, enerji tüketicilerinin doğrudan satın alma anlaşmaları yoluyla enerji satın alabileceği bir pilot program başlatmayı planlıyor.
Bölgede türünün ilk örneği olacak bu anlaşmalarla yeşil yatırım yapmayı planlayan şirketlerin yolu açılmış olacak.
Yenilenebilir enerji piyasalarını sıfırdan inşa etmenin kolay bir iş olmadığını vurgulayan Ha,
“Daha da önemlisi, bölgedeki daha önce önemli yeşil üretim kapasitesinden yoksun olan birkaç ülkenin son zamanlarda son derece başarılı müzayede planlarını başlatmasıdır. Vietnam artık Güneydoğu Asya’nın enerji dönüşümü için tek umut ışığı değil.” diyor.
Somut temiz enerji hedefleri olmayan tek Güneydoğu Asya Milletleri Birliği üye devleti olan Kamboçya, yenilenebilir enerjilere fazla yatırım çekmemiş olsa da ülkenin ulusal elektrik kuruluşunun geçen yıl yaptığı güneş enerjisi ihaleleri bu konuda adım atıldığını gösterdi.
Kilovat saat başına 0,03877 ABD doları olan 60 MW’lık bir güneş enerjisi projesinin ihalesi, o sırada Güneydoğu Asya’da görülen en düşük fotovoltaik enerji satın alma tarifesiyle sonuçlandı.
Bölgedeki güneş enerjisi ihalelerini benimseyen diğer ülkeler için Kamboçya artık bir model olarak görülüyor.
Malezya’da 2016 yılında başlatılan ve halen devam eden Büyük Ölçekli Güneş Enerjisi tedarik programı ile elektrik fiyatları düşmeye devam ediyor.
Malezya, ivmeyi sürdürmek ve yıpranmış ekonomisinin ayağa kaldırmak için bu yıl 1 GW güneş enerjisi kapasitesi eklemeyi planlıyor.
Myanmar’da hükümet, ilk güneş enerjisi ihalesiyle kendi yenilenebilir enerji devrimini başlattı ve 1,06 GW’lık güneş kapasitesi için yatırımcılardan teklif istedi. Bu kapasite ülkenin, geçen yıl sahip olduğu kapasitenin 12 katından daha fazla.
Eylül ayında, kazanan tekliflerin KWh başına 0,0348-0,051 ABD Doları arasında değiştiği açıklandı.
Ha’ya göre bölgedeki diğer ülkeler de enerji dönüşümü için yeni bir başlangıç arıyor. Örneğin Filipinler, bu yıl Yenilenebilir Portföy Standardını uygulamaya başlayacak ve bu gelişme yenilenebilir enerji yolculuğunda sıkıntı yaşayan pazarın canlanması için bir dönüm noktası olacak.
Ha’ya göre, bölgede yenilenebilir enerji ile ilgili yaşanan başarı öyküleri sayesinde zayıf ilerleme gösteren ülkelerin komşularını örnek alması ile yeşil enerji piyasaları gelişebilir.