Enerji verimliliği, ülkelerin ve işletmelerin ekonomik rekabet gücünü artırılmasının yanı sıra, emisyonların azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılması için önemli bir gelişme olarak gösteriliyor.
Utilities’de yer alan “Covid-19 Sonrası Enerji Verimliliği” başlıklı yazıda, enerji verimliliği ve enerji dönüşümü yatırımlarının Covid-19 sonrası, ekonomileri canlandırması ve istihdam yaratması beklendiği ifade ediliyor.
2019 yılında yenilenebilir kaynaklar ve enerji dönüşümü ile ilgili diğer teknolojiler için 824 milyar dolar tutarında yatırım gerçekleşti.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yapılan analize göre, 2021-2023 Covid-19 sonrası kurtarma aşamasında, bu tür yatırımların iki kattan daha fazla artarak 2 trilyon dolara çıkması gerekiyor.
Kamuda da enerji verimliliği ile ilgili çalışmalar artırılmalı
Endüstride yaşanan pek çok gelişmenin enerji verimliliğini önemli bir noktaya taşıdığını belirten uzmanlara göre, kamu hizmetlerinde de enerji verimliliği ile ilgili çalışmaların artırılması gerekiyor.
Yazıya göre, batarya depolamadan elektrikli araçlara kadar pek çok alanda yeni iş modellerinin hazırlanması ve teknolojideki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerekiyor.
Enerji verimliliği teknolojilerinin erişilebilirliğini artırmak ve tüketicilerin alternatif enerji kaynaklarına yönelmesinin önemine vurgu yapılan yazıda,
“Kamu hizmetleri, yüksek düzeyde düzenlenmiş talep yönetimi programları aracılığıyla sağlanan indirimler ve teşvikler yoluyla tüketiciler ve işletmeler için enerji açısından verimli ürün ve hizmetlerin maliyetini düşürmeye yardımcı oldu.” ifadeleri yer alıyor.
Yıllar içinde kamu hizmetleri ile hem paradan hem de enerjiden tasarruf edilmesinin sağlandığı dile getirilen yazıya göre, günümüzde enerji sağlayıcıları bazı zorluklarla karşı karşıya.
Kişi başına düşen enerji tüketiminde son 10 yılda yüzde 22’lik bir artış gerçekleşti. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) verilerine yer verilen yazıya göre, BAE’de son altı ayda ortalama yüzde 4’lük bir enerji tüketimi artışı yaşandı. Genel elektrik tüketimi ise son 10 yılda iki kattan fazla arttı.
Dubai Elektrik ve Su Kurumu (DEWA) CEO’su Saeed Mohammed Al Tayer’e göre,
“Enerji tüketiminin büyümesini yavaşlatmak için nispeten basit bir önlem, sürdürülebilir bir enerji verimliliği stratejisidir. Böyle bir strateji, tüketimde önemli azalmalara yol açabilir ve hızlı bir şekilde ve nispeten küçük bir maliyetle uygulanabilir.”
Genel enerji tüketimini azaltmanın BAE’nin enerji rezervlerini koruyacağını dile getiren Tayer’e göre bu durum, son kullanıcıların enerji faturalarını azaltacak, kamu hizmetlerinin altyapı kısıtlamalarını yönetmelerine yardımcı olacak ve BAE hükümetleri üzerindeki olası sübvansiyon yüklerini azaltacak.
Yazıya göre, diğer bölgelerdeki pek çok hükümet, enerji verimliliği önlemlerini destekleyen ve bazı durumlarda zorunlu kılan politikalar oluşturmaya çoktan başladı.
Bu girişimler, daha sürdürülebilir bina tasarımı, hibrit araçlar, düşük tüketimli cihazlar ve daha fazla yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmasını teşvik ediyor.
Yeşil binalara olan ilgi artıyor
Son dönemlerde büyük ilgi gören bir diğer alan ise “yeşil” veya “sürdürülebilir” inşaat olarak adlandırılan bina verimliliği olarak gösteriliyor. Bu uygulama, binaların çevresel etkilerini azaltmayı ve sakinlerinin refahını iyileştirmeyi amaçlıyor.
BAE’nin hâlihazırda bir dizi bina verimliliği önlemi bulunuyor. Örneğin, Abu Dabi’de, sürdürülebilirlikle ilgili Estidama adı verilen bir program ile binaların tasarımı, yapımı ve işletilmesi düzenleniyor.
Dubai’de Hükümet, planlama, kaynak kullanımı, malzeme ve atıkları kapsayan bir dizi yeşil bina düzenlemesi ve şartnamesi yayınladı. Bu düzenlemeler, tasarımdan inşaata, işletmeye ve nihai yıkıma kadar tüm yaşam döngüleri boyunca binaların sürdürülebilirlik performansını iyileştirmeyi amaçlıyor.
1 yorum
Elinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.
Endüstriyel tesislerin ısıtılmasında çok yüksek miktarda enerji kullanılmakta ve maalesef aşırı verimsizler.
Sulu radyant sistemler ile düşük maliyetli ısınma sağlanabiliyor.