“Rüzgâr Bize Yeter” temasıyla düzenlenen TÜREK@home Kongresi’ne Başkanlık eden Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Hakan Yıldırım, ülkemizin rüzgâr projeleri stokunun 2021 ortasından itibaren çok büyük oranda azalacağına söyledi.
“Beş yıllık kapasite ilan edilmeli”
Yıldırım, “Önümüzdeki en önemli engel belirsizlik. Uzun vadeli öngörülebilirliğin sağlanabilmesi için 2020 sonrası mekanizmanın bir an önce netleştirilmesi ve beş senelik kapasite ilan edilip, paketler halinde ihale takvimlerinin belirlenmesi ve yayınlanması gerek. Şu aşamada beş yıllık bir ihale programı açıklanması hem yerli hem yabancı yatırımcıları hem de imalatçıları harekete geçirecektir.” dedi.
Rüzgâr sektörünün 2021 ortası itibarıyla bir dönüm noktasında olacağını belirten Yıldırım, şimdiden atılacak adımlarla sektörün sanayi ve insan kaynağı dâhil tüm kazanımlarının korunabileceğini belirtti.
“Rüzgâr tersine dönmeden proje stokunu ortaya koymalıyız”
Yıldırım, “Bu sektöre özellikle son 10 senede ülke olarak çok büyük emek verdik ve bugünkü başarılı noktaya hep birlikte getirdik. İyi durum ve kötü durum senaryolarını çalışarak sektördeki oyuncuların başına kısa ve orta vadede neler geleceğini öngörerek bu kadar üst düzey atılımın yapıldığı bir sektörün elimizden kayıp gitmesini önlemek istiyoruz.
Rüzgâr tersine dönmeden, finanse edilebilir mekanizmaları ve yatırım için cezbedici olabilecek proje stokunu ortaya koymalı ve ülkemizi rüzgâr sanayisi alanında bölgenin üretim üssü olarak geliştirmeliyiz. Bu hepimizin ülkemize olan borcudur. Asıl amacı teknoloji transferi olan ve az sayıdaki paydaş için iş yükü oluşturacak YEKA projelerinde 2022 yılında kurulum başlanacak gibi görünmektedir. Bununla birlikte büyük bir kısmı eksi fiyatlı çıkan yaklaşık 3 bin MW’lık, bugünkü koşullarda finanse edilmesi imkân dâhilinde görünmeyen projelerin 2023’e kadar bir iş yükü oluşturması beklenmemektedir.” dedi.
YEKA ve eksi fiyatlı projeler ile kâğıt üzerinde 5 bin MW’lık bir proje stoku olduğu bilgisini veren Yıldırım’a göre,
“Oysa bu hazır bekleyen kısa vadeli proje stokunun yatırıma dönüşmesi için düzenlemeler yapılması, orta vadeli finanse edilebilir mekanizma oluşturulması ve beş yıllık ihale yol haritasının çıkartılması sektörün geleceği açısından belirleyici olacaktır. Aksi durumda sektörün tüm oyuncuları açısından 2021’in ortasından itibaren başlayacak sorunları ilerleyen aşamada geri çevirmek çok daha zor olabilir.”
“15 bin kişilik iş gücü aktif tutulmalı”
2020 sonrasında uygulanacak mekanizmaların geleceğin küresel gerçeklerine uygun olarak tasarlanması gerektiğini ve sektördeki 15 bin kişilik iş gücünü aktif tutacak proje stoku oluşturmanın en acil konu olduğunu vurgulayan Yıldırım,
“Son bir yıl içinde özellikle Covid-19’un da hayatımıza girmesiyle birlikte açıkça gördük ki iş dünyasında yatırımların, gelişmenin, ilerlemenin önündeki en büyük engel belirsizliktir. Önümüzdeki dönemde rüzgâr sektörü üzerinde bir belirsizlik oluşmasına izin verilmemesi gerekir.” ifadelerini kullandı.