Yenilenebilir kaynakların, Asya’da salgın sonrası toparlanmayı hızlandıracağı tahmin ediliyor.
Tim Ha, Eco-Business’ta kaleme aldığı yazısında, 2021’in Asya’nın enerji dönüşümü için önemli bir yıl olacağını belirtiyor.
Bölgede Covid-19 krizi sonrası ekonomik iyileşme için yenilenebilir enerji kaynaklarının önemli olduğu ve bu kaynaklar sayesinde ekonomik iyileşmenin sağlanabileceği düşünülüyor.
Yaklaşan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) öncesi, hükümetlerden iklim konusunda daha fazla taahhütte bulunması bekleniyor.
Tim Ha’ya göre bölgenin temiz enerji piyasaları hala önemli engellerle karşı karşıya ve enerji sektörünü daha yeşil bir yola sokmak için politika adımları gerekiyor.
Asya’nın bu yıl enerji alanında ele alması önerilen dört konu başlığı şu şekilde:
Enerji verimliliği
Binalarda, endüstride ve araçlarda enerji yoğunluğunu azaltmaya yönelik tedbirler ile emisyonları yarıya indirmek mümkün. Bu nedenle enerji verimliliği, iklim hedeflerine ulaşmak için önemli bir alan.
Evlerin, üretim ekipmanlarının ve cihazların enerji verimli hale getirilmesi için yatırım yapılması gerekiyor. Bölgenin enerji talebi salgın sonrası dönemde artmaya devam ederken, enerji verimliliğinin de artması gerekiyor.
Teşvikler
Politika teşvikleri, temiz enerji yatırımı oluşturmada ve pazarın büyümesini sağlamada kritik bir rol oynuyor. Asya genelinde yenilenebilir enerji kaynakları zorlu bir savaşa devam ediyor. Düzenleyici engeller nedeni ile bölgede güneş ve rüzgâr enerjisi firmaları arazi ve elektrik şebekelerine erişmekte zorluk çekiyor.
Japonya ve Güney Kore gibi Asya’nın bazı ekonomik güç merkezlerinde bile, arazi kullanımı ve şebeke bağlantılarına ilişkin politikalar, yenilenebilir enerji kaynaklarına zarar veriyor.
Çin’de giderek artan belirsizliklerin ise 2022’de rüzgâr enerjisi dağıtımını yavaşlatacağı tahmin ediliyor. Pakistan ise uzun vadeli enerji geliştirme planlarında yenilenebilir enerji potansiyelini hafife alıyor.
Belirsizlikler devam ederse, kapasite ilavelerinde önemli ölçüde düşüş yaşanabilir ve bu da iklim taahhütlerini rayından çıkarma tehdidi yaratabilir.
Akıllı yatırımlar
Keskin bir şekilde düşen yenilenebilir enerji maliyetlerinin ortasında, bölgedeki hükümetlerin uzun vadeli adımlar atmaları ve yatırımlar konusunda bilinçli davranmaları gerekiyor.
Uzmanlara göre, yeni kömür yakıtlı enerji girişimleri artık önemli ekonomik riskler getiriyor ve mali kayıplara neden oluyor.
Araştırma grubu Wood Mackenzie tarafından hazırlanan 2020 raporuna göre, Asya Pasifik’teki çoğu pazarda, yenilenebilir enerji kaynaklarının Seviyelendirilmiş Elektrik Maliyetleri (LCOE) 10 yıl içinde kömür maliyetinin altına düşecek.
Güney Kore, Tayland ve Vietnam’da ise temiz enerji maliyetlerinin bu yılın başlarında kömürün altına düşmesi bekleniyor.
Adil geçiş
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) yakın tarihli bir raporuna göre, temiz enerji dünya çapında 11,5 milyon iş imkânı oluşturma potansiyeli taşıyor.
Dünyadaki fotovoltaik güneş panel üretiminin büyük bir kısmına ev sahipliği yapan Asya, küresel olarak yenilenebilir enerjideki toplam işlerin yüzde 63’ünü oluşturuyor.
Önümüzdeki yıllarda enerji dönüşümü hızlandıkça çok daha fazla istihdam fırsatının ortaya çıkması bekleniyor.
Rüzgâr endüstrisinin tek başına 2024 yılına kadar 2,4 milyon ek iş imkânı oluşturacağı öngörülüyor.
Ancak fosil yakıt işçilerinin ve yeni mezunların bu alandaki iş fırsatlarından yararlanabilmeleri için, devlet tarafından finanse edilen mesleki eğitim ve uzaktan öğrenme fırsatları sunulması ve bu alanda mesleki beceri kazandırılması gerekiyor.