“Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Avrupa Yeşil Mutabakatı Söyleşileri” serisinin dördüncüsü “Sürdürülebilirlikte Yeni Trendler” temasıyla yapıldı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Yatırım Ortamı Yuvarlak Masa Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu’nun sorularını cevaplayan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, holdingin kamuoyuna açıkladığı sürdürülebilirlik hedeflerinin grup bünyesinde başlatılan büyük bir portfolyo stratejisinin parçası olduğunu söyledi.
Holding olarak tüm karar mekanizmalarının katılımıyla “Topluluk vaadini” yenilediklerini hatırlatan Alper, vaadin çerçevesini, “sürdürülebilir bir yaşam için öncü girişimlerle Türkiye’yle dünyayı birleştiririz” olarak belirlediklerini kaydetti.
Alper, “Topluluk vaadimiz içinde üç önemli nokta var. Sürdürülebilir yaşamı tüm işlerimizle, vakfımızla ve üniversitemizle destekleyeceğiz. İkincisi bu işlerde öncü olacağız, öncü kuruluşlar yaratacağız. Üçüncüsü de Türkiye ile dünya arasında bir köprü olacağız. Bunu gerçekleştirmek için de pek çok adım atıyoruz. Örnek; Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’ne üye olmamız. Dünya Ekonomik Forumu’ndaki (WEF) faaliyetlerimiz…
Bu stratejinin altında tüm topluluk şirketlerimize beş tane ana stratejik yön verdik ki bunlardan üç tanesi sürdürülebilirlikle direkt ilişki içerisinde. Birincisi bulunduğumuz coğrafyalarda sürdürülebilirlikte liderlik. İkincisi dijital ve malzeme teknolojilerinde liderlik. Üçüncüsü de işin geleceğine uyum. Bu kapsamın altında tüm şirketlerimiz artık kendi iş planlarını yapıyorlar. Bizim için önemli olan noktalardan bir tanesi bu iş planlarını devam ettirirken işlerimizde de rekabetçi avantajımızı koruyabilmek.” dedi.
Sabancı Holding, 2050’de net sıfır emisyonu hedefliyor
Alper, topluluk olarak iklim krizinin çözümünde etkin rol oynamak, sıfır atık ve 2050’de net sıfır karbon salınımı hedeflerini ortaya koyduklarını belirterek, insan ve topluma pozitif katkıda bulunmayı sürdüreceklerini söyledi.
Dijitalleşme, inovasyon ve yönetişim yapılarıyla kendilerine hızlandırıcılar belirlediklerini aktaran Alper, yönetim kurulu liderliğinde yönetim yapısında dinamiklik kazandıran pek çok iyileştirme yaptıklarını kaydetti.
Dünyada yatırımcıların hisse alırken artık sadece finansal tablolara bakmadığını ifade eden Alper, MSCI rating ve diğer sürdürülebilirlik endekslerinin de yatırımcıların yakından takip ettiği göstergeler arasında bulunduğunu aktardı.
Alper, “60 bin çalışanımız topluluk vaadimizi yürekten sahiplendiler ve yeni fikirlerle, yeni projelerle bu işe canı gönülden katkıda bulunmaya çalışıyorlar. En güzel şeylerden bir tanesi 9 ay içerisinde MSCI rating değerleme kuruluşunda iki not yükseldik. İşe başladığımızda B notuna sahiptik, ilk önce, yaklaşık 3-4 ay sonra BB, dün sabah itibarıyla da BBB noktasına geldik. Bu da aslında adımlarımızın ne kadar doğru yönde olduğunu kanıtlıyor ve tüm topluluk çalışanlarına büyük bir motivasyon sağlıyor.” diye konuştu.
Sabancı Holding’in sürdürülebilirliği ve dünyanın geleceğine sahip çıkmayı son derece samimi bir şekilde ele aldığını ifade eden Alper,
“Artık bizim sürdürülebilirlik konusunda ‘Greenwashing’ (Yapıyormuş gibi gösterme) yapma şansımız kalmadı. Çünkü biz bunu liderlik etmezsek çalışanlarımız sorgulayacaklar, müşterilerimiz sorgulayacaklar, yatırımcılarımız sorgulayacaklar, bize finansman veren kuruluşlar sorgulayacaklar. Dolayısıyla bir yola girdik. Şimdi bu yolun içerisinde bu zorlukları aşmak için el birliği yapmamız gerekiyor.
Topluluk içinde bu el birliğini çok iyi görüyorum. Bizim yarattığımız farklı şirketlerden katılan arkadaşların oluşturduğu ‘çapraz ekipler’ var. Bunlar belli problemlere farklı açılar getirerek gerçekten çok yaratıcı çözümler üretiyorlar. Bizim yaptığımız en önemli şey üst yönetimde bunu sahiplenmek.” ifadelerini kullandı.
“Alternatif yakıt kullanmak üzerine ciddi çalışmalar yapıyoruz”
Alper, Avrupa Birliği’nin hazırlıklarını yaptığı “Sınırda karbon düzenlemesi” hakkında çimento sektörü üzerinden değerlendirmeler yaptı.
Çimentonun ülkeler ve bölgeler arasında transferinin lojistik maliyetlerini ciddi oranda artırdığını ve karbon salınımını yükselttiğini belirten Alper, yüksek kapasiteden dolayı ucuzlayan Türk çimentosunun başka ülkelere ihracatının uygun hale geldiğini söyledi.
Alper, “Çimento ihracatı uzun dönemde sağlıklı mı? Değil. O lojistik için, karbon salıyorsunuz, o lojistiğe fazladan para ödüyorsunuz. Hele bu ‘Sınırda Karbon Vergisi’yle bu daha da artacak. Birkaç tane daha önemli şey var. Biz çimentoda yılardır karbon salınımını azaltmak için alternatif yakıt kullanmak üzerine ciddi çalışmalar yapıyoruz. Tüm tesislerimizde dünya standartlarını aşan alternatif yakıt kullanım seviyelerine ulaştık. Bu çok önemli.
İkincisi dijitalleşmeyi bu alanda kullanıyoruz. Sabancı DX’le çimento şirketlerimizin bir arada yaptıkları IoT projeleriyle değirmenlerimizin, fırınlarımızın enerji tüketimini azaltıyoruz.
Bu işi gerçekten çözecek nokta ‘karbon tutma’ projeleri. Bununla ilgili teknolojiler henüz çok pahalı ama çimento şirketlerimiz Avrupa topluluğu nezdindeki STK’lara ve onların yürüttüğü projelere katılarak ‘carbon capture’ teknolojisinin hemen yakınında olmak ve bu teknoloji ‘feasable’ hale geldiğinde tesislerimize kazandırmak için ciddi şekilde çalışıyorlar.” dedi.
Yerinde üretimle karbon salınımını azaltmaya gayret ettiklerini ifade eden Alper, Texas’ta kurdukları ve İspanya’da satın aldıkları tesisler ve yurt dışındaki diğer santrallerle bu konuda çaba sarf ettiklerini söyledi.
Cenk Alper, Türkiye ile Avrupa arasındaki “köprüleri sağlamlaştırmak için” öncü şirketlerin ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının büyük önem taşıdığını belirterek, şirketlerin ortaklıkları vasıtasıyla diğer ülkelerdeki hükümetlere de etki edebileceğini söyledi.
Alper, “TÜSİAD olarak her ilgili alanda politikaları, ne tür yenilemeler yapmamız gerektiğini belirlememiz, bunu yaparken de tüm paydaşların katılımını sağlamamız çok önemli. Bu şekilde hükümetimize yönlendirme yapmamız, onlara müzakerelerde destek olmamız gerekir. Avrupa Topluluğu’ndaki hükümetlere ortaklarımız vasıtasıyla, onların yaratacağı baskı vasıtasıyla, o tarafı etkileme çalışması da önemli olacaktır.” dedi. (AA)