SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, Bilkent Üniversitesi Enerji Politikaları Araştırma Merkezi desteğiyle 23 Mart tarihinde “Türkiye’nin Hidrojen Stratejisi” toplantısı düzenledi.
Üretim için en önemli unsur; maliyetlerin düşmesi
Toplantıda, SHURA tarafından yayımlanan “Türkiye’nin Ulusal Hidrojen Stratejisi için Öncelikli Alanlar” raporuyla ilgili bilgilendirmede bulunan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Değer Saygın’a göre, yeşil hidrojen kullanımının yaygınlaşması için en önemli unsur üretim maliyetlerinin düşmesi.
Türkiye’nin hidrojen üretimi için öncelikli alanlar belirlemesi gerektiğini ifade eden Saygın, “Bu süreçte kapsamlı bir strateji oluşturulması, finansman sağlanması ve hidrojenin yerli enerji dönüşümündeki rolünün belirlenmesi önemli.” dedi.
Yeşil hidrojenin özellikle enerji yoğun sektörlerde yaygınlaşması ile ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığın azalacağına dikkat çeken SHURA’ya göre, nihai enerji talebinin yüzde 5’i yeşil hidrojenden sağlanabilir.
Yüzde 5’lik bu oran, 1,6 milyon ton yani 4,6 milyon ton eşdeğer petrol seviyesinde yeşil hidrojen anlamına geliyor ve bu üretimin gerçekleşmesi için 12 GW’lık yenilenebilir enerji kapasitesi gerekiyor. Bunların hayata geçirilmesi için de 45 milyar dolar yatırım finansmanın gerekli olacağı öngörülüyor.
Hidrojen nerelerde rol oynayabilir?
Yeşil hidrojenin üretim, binalar ve ulaştırmada rol oynayabileceği, üretim alanında özellikle çelik, çimento ve petrokimya gibi karbondan arındırılması zor sektörler için çözüm yolu olacağı düşünülüyor.
SHURA’ya göre, küresel seviyedeki değerlendirmeler maliyet rekabet gücünün üretilen yeşil hidrojenin kilogram başına yaklaşık 2-3 dolarlık seviyede olacağını gösteriyor ve yenilenebilir enerji kaynak bazlı yeşil hidrojen, enerjiyi son tüketen sektörlerin dönüşümünde önemli bir fırsat sağlayabilir.