Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Eylül 2020’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 2060’a kadar karbon nötr olma taahhüdünde bulunmuştu.
Bu açıklamayla birlikte, fosil yakıtları kısıtlamak ve yenilenebilir enerjiyi artırmak için küresel bir teknoloji yarışı başladı.
Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (IEEFA) Avustralya & Güney Asya Enerji Finansmanı Çalışmaları Direktörü Tim Buckley’e göre, Çin’in atmış olduğu bu adımlara, Japonya ve Güney Kore’nin taahhütlerinin eklenmesiyle durum Avustralya için derin etkiler yarattı.
Çünkü bu ülkeler, Avustralya’nın en fazla termal kömür, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ve taş kömürü ihracatı yaptığı üç nokta.
Çin, giderek daha iddialı politika açıklamaları yaparken, finans piyasaları şu anda ülkeyi yakından izliyor. Çünkü dünyanın en büyük emisyon yayıcılarından biri olan ülkenin belirleyeceği politikalar tüm dünya için çok önemli olacak.
Buckley’e göre bu plan, Avustralya demir cevheri ve taş kömürü endüstrileri için büyük bir zorluk teşkil ederken, indirgenmiş demir (DRI) ve yeşil amonyak ihracatı için ise fırsatlar yaratacak.
Çin, hâlihazırda yenilenebilir enerji altyapısının en büyük kurucusu konumunda ve uzun süredir yenilenebilir enerji kapasitesini yüksek hızda kullanıyor.
2020’de 136 GW’lık rekor bir yenilenebilir enerji kapasitesi kuran ülke, 2020’deki en büyük beş yenilenebilir enerji yatırımcısından dördüne ev sahipliği yapıyor.
Çin’in 14. Beş Yıllık Planı, 2025 yılına kadar enerji kullanımının yaklaşık yüzde 20’sinin fosil olmayan enerji kaynaklarından elde edilmesi gerektiğini söylüyor.
Çin’in toplam değişken yenilenebilir enerji kapasitesinin ise 2030’a kadar üç katına çıkması bekleniyor.
Tüm bu gelişmeler neticesinde finans kuruluşları, karbondan arındırma taahhütlerine ve yenilenebilir enerji talebine yanıt vermek için hızla harekete geçmiş durumda.
Buckley’in aktardığına göre, Avustralyalı yatırım bankası Macquarie ve Malezyalı Maybank kömüre finansman sağlamayacağını açıkladı. Asya Kalkınma Bankası da enerji politikasını güncelledi.