Elektrik enerjisinde depolama sistemlerinin önemi günden güne artıyor ve bu durum büyük pillerin üretilmesini gerekli kılıyor.
Sabit enerji depolama cihazlarında ve elektrikli araçlarda kullanılan lityum iyon pilleri için kritik bir öneme sahip olan lityum önemli bir hammadde olarak gösteriliyor.
Lityum için güçlü ve hızla büyüyen küresel talep göz önüne alındığında, çevre dostu lityum ekstraksiyon (elde edilme) seçeneklerinin geliştirilmesinin önem kazandığına dikkat çeken Jeolog Dr. İlker Şengüler, Temiz Enerji’ye yaptığı değerlendirmede,
“K-UTEC AG Salt Technologies’den derlediğim bilgilere göre, yüksek tuzlu termal sulardan lityum ekstraksiyonunun umut verici bir seçenek olarak yakın gelecekte çok önemli bir yer alacağı öngörülüyor. Almanya ve İsviçre sınırındaki Yukarı Ren Grabeni’nin termal suları, küresel bir karşılaştırmada yüksek lityum içeriği ile karakteristik.
Lityuma ek olarak sezyum, rubidyum, kobalt ve antimon gibi elementler de içeren kaynak, Almanya için kritik ölçüde stratejik öneme sahip. Artan küresel talebin arka planına karşı, Yukarı Ren Grabeni’nin yüksek tuzlu derin sularını sadece jeotermal olarak ısı ve elektrik üretmek için değil, aynı zamanda çözünmüş elementleri bir hammadde kaynağı olarak çıkarmak için kullanmaya olan ilgi her gün artıyor.” dedi.
Geliştirilme aşamasında olan jeotermal tuzlu sulardan lityum eldesi (örneğin iyon değişimi veya çökeltme ve yeniden çözünme) için tüm işlemlerin gevşeme ve sıcaklık azaltma gerektirdiğini belirten Şengüler,
“Ancak LiThermEx, minimum ön işlemle önleme ve geri dönme için mükemmel prosedür seçenekleri sunuyor.
LiThermEx’te incelenen teknolojiler, Alman ekonomisine lityumun yanı sıra diğer hammaddeler açısından da önemli ve sürdürülebilir bir katkı sağlayarak, yerli lityum üretimi için yeni perspektifler sunuyor.” ifadelerini kullandı.
ABD’de jeotermal lityum ekstraksiyon ödülü yarışması
Konuyla ilgili ABD’de de gelişmeler yaşanıyor.
Ülkede düzenlenen Jeotermal Lityum Ekstraksiyon Ödülü ile jeotermal tuzlu sulardan doğrudan lityum ekstraksiyonu (DLE) için riski azaltan ve pazar uygulanabilirliğini artıran çözümler bulunması hedefleniyor.
DLE teknolojilerinin ilerlemesiyle maliyetlerin düşürülmesi, çevresel etkinin azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlanması hedeflenirken, kritik malzeme tedarik zincirinin de canlandırılması amaçlanıyor.