Airport Tracker (Havalimanı Takipçisi), dünyanın dört bir yanındaki havalimanlarından kalkan uçaklardan kaynaklanan karbondioksit (CO2) emisyonlarına ait verileri açıkladı.
Dünya çapında yolcu uçuşlarının yüzde 99’unu kapsayan bin 300 ticari havalimanı için özet verileri ve iklim üzerindeki etkilerini ortaya koyan Airport Tracker, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik’te yoğunlaşan hava yolculuklarına ait CO2 emisyonlarının küresel dengesizlik ve iklim üzerindeki etkilerine dair önemli veriler sağlıyor.
Airport Tracker’a göre, havacılık sektörü bir ülke olarak değerlendirilseydi, 2013’ten bu yana yıllık yüzde 5 artış ile küresel emisyonların yüzde 2,5’inden sorumlu ve 2018’de en büyük altıncı CO2 emisyonu yapan ülke olurdu.
Pandemiye rağmen, havacılık sektörü küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak hedefinden çok uzakta seyrediyor.
Airport Tracker’in verilerine göre, sektörün iklim etkisinin çoğu birkaç büyük havalimanında yoğunlaşıyor. Aralarında İstanbul Havalimanı’nın da bulunduğu 20 havalimanı, hava yolcu taşımacılığından kaynaklanan CO2 emisyonlarının yüzde 27’sinden sorumlu iken, 44 havalimanının her biri bir yıl boyunca bir kömürlü termik santralden daha fazla CO2 emisyonuna sebep oluyor.
Havayolları ile seyahat kaynaklı CO2 emisyonlarının yaklaşık üçte ikisi, bin 300 havaalanından sadece 100’ü tarafından gerçekleşiyor.
İstanbul Havalimanı, yıllık 2 kömürlü termik santrale ei değer emisyona sebep oluyor
Airport Tracker’da sunulan verilere göre, aynı zamanda Türkiye’nin en çok emisyona sebep olan havalimanı konumundaki İstanbul Havalimanı, yıllık iki kömürlü termik santrale eş değer miktarda CO2 emisyonuna sebep oluyor.
Overseas Development Institute İklim ve Sürdürülebilirlik Araştırmacısı İpek Gençsü, “Airport Tracker, az sayıda havalimanının orantısız bir iklim etkisinden nasıl sorumlu olduğunu ortaya çıkarıyor ve endüstrinin şeffaf olmayan raporlamasına meydan okuyor. Bulgular, havalimanı genişleme planlarının küresel ısınmayı sınırlamak için oluşturduğu tehlikenin, hava yolları ile seyahatin iklim üzerindeki etkisinin ne kadar adaletsiz olduğunun ve havacılık emisyonlarının Kasım ayında Glasgow’da düzenlenecek COP26’da ulusal karbon bütçelerine nasıl dâhil edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.” dedi.