Sanko Enerji sponsorluğunda düzenlenen enerji sektörü dernek başkanlarının katıldığı “Karbonsuz Ekonomik Düzende Yenilenebilir Enerjinin Rolü” başlıklı toplantıda konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, salgının etkisinin azalmasıyla toparlanmaya başlayan ekonomilerde enerji talebinin hızla arttığını belirtti. Yüksek talep karşısında doğal gaz ve petrol arzında ciddi sorunlarla karşılaşıldığını ifade eden Birol, “Avrupa’da ortalama gaz fiyatlarının salgın öncesi döneme göre yüzde 600 arttı. Yüksek enflasyon riski dünya ekonomisinin kapısını çalıyor.” dedi.
“Dünyada yeni bir enerji sistemi inşa ediliyor”
Bu yıl yenilenebilir enerjide 290 GW’lık rekor bir büyüme öngördüklerini söyleyen Birol, bu kapasitenin büyük bir kısmının güneş enerjisinden sağlanacağını ve rüzgâr, hidroelektrik ve jeotermal kaynakların da bu kapasiteye katkı sağlayacağını bildirdi. Önümüzdeki 5 yılda dünya elektrik piyasalarında kurulacak santrallerin yüzde 95’ini yenilenebilir enerjilerin oluşturacağını dikkati çeken Birol, Çin, Hindistan, ABD ve Avrupa’nın bu alanda en önemli oyuncular olacağını söyledi.
Birol, dünyada yeni bir enerji sisteminin inşa edildiğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti: “Temiz enerji teknolojilerine yatırımlar çok ciddi şekilde artacak. Eski enerji teknolojilerine yatırımların hemen durması gerçekçi değil ama iştahın azaldığını söylemek mümkün. Birçok ülkede kömür yatırımlarında azalma var. Dünya ekonomisinin yüzde 90’ı şu an itibarıyla sıfır emisyon taahhüdü yaptı ama bizim gördüğümüz ülkelerin taahhütleriyle yapılanlar arasında bir uçurum var. Benim korkum bu uçurumun giderek büyümesi ve iklim değişikliğiyle mücadelede malesef başarısız olma ihtimalimizin olması. İklim değişikliğiyle mücadelede başarılı olmanın yolu sadece ülkelerin taahhütleri değil, teknolojik gelişmeler ve ülkeler arasındaki temiz enerji teknoloji rekabeti de olacak. ABD-Çin, Çin-Avrupa ve Avrupa-ABD arasında üç alanda ciddi rekabet göreceğiz. Elektrikli araçlar, hidrojen ve mini modüler nükleer reaktörler alanında dünyanın bu üç büyük ekonomik gücü arasında rekabet göreceğiz. Bu rekabet de maliyetlerin düşmesini ve eski teknolojilerin yenileriyle ikame edilmesini sağlayacak.”
Birol, Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelinin de çok yüksek olduğunu belirttiği konuşmasında, güçlü teşvik politikalarıyla gelecek 5 yılda bu alanda 35 GW yeni kapasite oluşturulabileceğinin altını çizdi.