Avrupa Komisyonu adına Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi (ECMWF) tarafından yürütülen Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S), küresel olarak son yedi yılın açık bir farkla kaydedilen en sıcak yedi yıl olduğunu gösteren yeni verileri yayınladı.
Verilere göre, 2021’de yıllık ortalama sıcaklık 1991-2020 referans dönemi sıcaklığının 0,3°C üzerinde, sanayi öncesi seviye olan 1850-1900 ortalamasının 1,1 ila 1,2°C üzerinde gerçekleşiyor.
Copernicus, sera gazı konsantrasyonlarının 2021 yılı boyunca artmaya devam ettiğini, karbondioksit (CO2) seviyelerinin yıllık küresel ortalamasının yaklaşık 414 ppm’lik rekor seviyeye ulaştığını ve metan (CH4) seviyesinin de yaklaşık 1876 ppb’e ulaşarak yıllık rekoru kırdığını bildiriyor.
Analiz, 2021 yılında yaşanan sıcaklık rekorlarının Türkiye dahil olmak üzere, Doğu ve Orta Akdeniz’de, yoğun ve uzun süreli orman yangınlarına yol açtığını da belirtiyor.
Avrupa Komisyonu Savunma Sanayii ve Uzay Genel Müdürlüğü Yerküre Gözlem Birimi Başkanı Mauro Facchini, “Avrupa, Paris Anlaşmasına uyma taahhüdünü ancak iklim bilgilerini enine boyuna değerlendirerek yerine getirebilir. Copernicus İklim Değişikliği Servisi, iklimimizin durumu hakkında hem azaltma hem de uyum politikaları için etkili olan operasyonel ve yüksek kaliteli bilgiler aracılığıyla temel bir küresel kaynak vazifesi görmektedir. Dünya çapında açık ara en sıcak yılların son yedi yılda kaydedildiğini gösteren 2021 analizi, küresel sıcaklıklardaki artışın devam ettiğini ve gecikmeden harekete geçilmesi gerektiğini hatırlatıyor.” diyor.
Copernicus İklim Değişikliği Servisi Direktörü Carlo Buontempo şunları ekliyor: “2021, Avrupa’da en sıcak yazın, Akdeniz’de sıcak hava dalgalarının görüldüğü aşırı sıcak yıllardan biriydi. Kuzey Amerika’daki benzeri görülmemiş yüksek sıcaklıklardan bahsetmiyorum bile. Son yedi yıl, kayıtlara geçen en sıcak yedi yıl oldu. Bu olaylar, gidişatı değiştirme, sürdürülebilir bir topluma yönelik kararlı ve etkili adımlar atma ve net karbon emisyonlarını azaltma yolunda çalışmamız gerektiğini açıkça hatırlatmaktadır”.
Copernicus Atmosfer İzleme Servisi Direktörü Vincent-Henri Peuch, “Karbondioksit ve metan konsantrasyonları yıldan yıla artmaya devam ediyor ve yavaşlama belirtisi göstermiyor. Bu sera gazları iklim değişikliğinin başlıca tetikleyicileridir. Bu nedenle, insan kaynaklı CO2 ve CH4 emisyon tahminlerinin izlenmesini ve doğrulanmasını desteklemek için CAMS liderliğinde yürütülen yeni gözlem tabanlı hizmet, emisyon azaltma önlemlerinin etkinliğini değerlendirmek için çok önemli bir araç olacaktır. Ancak gözlemsel kanıtlarla desteklenen kararlı çabalarla iklim felaketine karşı mücadelemizde gerçek bir fark yaratabiliriz.” diyor.