Artan Rusya-Ukrayna ihtilafının arka planında, Alman hükümeti 7,4 milyar Avro’luk Kuzey Akım 2 (Nord Stream 2) doğal gaz boru hattı için onay sürecini durdurdu. Bu, Şansölye Olaf Scholz tarafından düzenlenen bir basın toplantısında duyuruldu.
Karar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’nın ayrılıkçı bölgeleri olan Donetsk ve Luhansk’ı bağımsız ülkeler olarak ilan etmesi ve bölgeye asker göndermesi emrini vermesinin ardından artan gerilim ve uluslararası baskının ortasında Alman federal hükümeti tarafından alındı.
Enerji modelleme kuruluşu Artelys tarafından 2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre, boru hattı projesi açılışından bu yana tartışmalı, çünkü gelecekteki Avrupa enerji arz güvenliği için gerekli değil. Çalışma, Rusya’dan gelen uzun süreli arz kesintisi karşısında bile, Avrupa’nın gaz arzını korumak için herhangi bir yeni gaz altyapısına ihtiyaç duymadığını ortaya koyuyor (sayfa 16-17).
Avrupa’nın gaz iletim şebekesi operatörleri ENSTO-G tarafından yapılan son modelleme, Avrupa enerji arz güvenliği için Nord Stream 2’nin gerekli olmadığını da doğruluyor.
Kuzey Akım 2’nin inşaatı Eylül 2021’de tamamlandı, ancak Gazprom tarafından kurulan işletme biriminin Alman yasalarına göre kayıtlı olmaması nedeniyle boru hattının açılması için sertifikasyon prosedürü ilk olarak Kasım ayında askıya alınmıştı.
Alman Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü’nden Prof. Dr. Claudia Kemfert,“Kuzey Akım 2 olayı, fosil yakıtların doğası gereği uçucu ve güvenilmez olduğunu gösteriyor. Almanya, diğer ülkelerden ithalat için yeni fosil yakıt altyapısı inşa ederek Rus gazına olan bağımlılığını çeşitlendirmeye çalışmamalı, bunun yerine yenilenebilir enerji üretimi ve depolamasına odaklanmalıdır.” dedi.
Bulgaristan eski Çevre Bakanı, Julian Popov da, Avrupa’nın doğalgaza olan bağımlılığını azaltması gerektiğine dikkat çekerek, “Mavi Akım 2, yeni doğal gaz altyapı projelerinin daha fazla enerji güvenliği sağlamadığını bir kez daha kanıtlıyor. Avrupa’nın doğal gaza olan genel bağımlılığını azaltması gerekiyor. Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, enerji depolama, talep ve elektrik alt yapısı yatırımlarını hızlandırırsak bu hızlı bir şekilde yapılabilir. Doğal gaz, birden fazla uzun vadeli güvenlik riski oluşturuyor ve bu, tüm Avrupa hükümetleri tarafından açıkça anlaşılmalıdır.” açıklamasını yaptı.
E3G Berlin Kıdemli Politika Danışmanı Maria Pashtukova ise, “Almanya ve Rusya, Kuzey Akım 2’yi inşa etmeye karar verdiğinde, AB’nin stratejisi, gaz arzını çeşitlendirerek enerji güvenliğini artırmaktı. İşler değişti, 2020’lerde gaz tüketiminin azalacağı artık açık ve AB’nin bugünkü hedefi, yeni bağımlılıklardan kaçınarak yenilenebilir enerjiye geçiş yapmak. Bu, Almanların onlarca yıldır süren yatıştırma ve “ticaret yoluyla değişim” politikalarından kopan tarihi bir andır. Alman hükümeti, Kuzey Akım 2 sertifikasyon sürecinin durdurulmasını talep ederek, Rus gaz ihracatını, jeopolitik bir bedeli olduğunu kabul ederek, son birkaç yıldır koymaya çalıştığı idari-düzenleyici alandan jeopolitik alanına geri alıyor.” dedi.
Energy Watch Group Başkanı Hans-Josef Fell, yerli ve yenilenebilir kaynakların güvenirliğini belirterek, “Kuzey Akım 2 sertifikasyonunun bugün sona erdirilmesi, iklime zarar veren fosil altyapısına yapılan yatırımların ne kadar tehlikeli ve güvensiz olduğunu gösteriyor. Yerli yenilenebilir kaynaklar, arz güvenliğini ve iklim korumasını sağlayarak jeopolitik kriz zamanlarında, fosil yakıt kaynaklara bağımlılığı veya fiyat artışlarını düşünmek zorunda kalmadan bağımsız siyasi kararlara yol açıyor.” diye konuştu.