Paris İklim Anlaşması’nın imzalanmasının ardından net sıfır emisyon hedeflerinin belirlenmesiyle Türkiye’nin iklim politikalarında yeni bir döneme girilirken, sıfır enerjili binalar da bu hedeflere ulaşmak için olmazsa olmazlardan.
23 Mart’ta İstanbul’da başlayacak ve dört gün sürecek Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi-ZeroBuild Summit’22’de bir araya gelecek yerli ve yabancı uzmanlar, bu alanda dünyada ve Türkiye’deki son gelişmeleri aktarırken, “neler yapılmalı” sorusuna da yanıt ararlarken, biz de sorularımızı ZeroBuild Türkiye’22 Direktörü Dr. Gamze Karanfil’e sorduk…
ZeroBuild Summit’22 programı hakkında bilgi verir misiniz?
Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi-ZeroBuild Summit’22, 23-26 Mart 2022 tarihleri arasında 44. Yapı Fuarı-TurkeyBuild İstanbul ev sahipliğinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. ‘Change Starts Here-Değişim Burada Başlıyor’ sloganıyla değişimi başlatmak üzere 4 gün boyunca 16 oturumda 100’e yakın konuşmacıyı bir araya getireceğiz.
Bu yıl öncelikli hedefimiz, ülkemizin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda çizilecek yeni yol haritasının ve yapı sektöründeki değişim stratejilerinin belirlenmesine öncülük etmek. Bu doğrultuda kamu, özel sektör ve akademi arasında etkileşimi sağlayarak bilgi alışverişini artırmayı ve ‘Sıfır Enerji Binalar’ kavramının sahiplenmek mantığından çıkıp herkesin bu sorumluluğu paylaşacağı bir platform sağlamayı hedefliyoruz. Paris Anlaşması’ndan Yeşil Mutabakat’ın yapı sektörüne etkilerine, Sıfır Karbon Binalar projesinden Net Sıfır Karbon Binalar taahhüdüne, yenilenebilir enerji teknolojilerinden dijitalleşmeye, finansmandan Yeşil Bina sertifikasyon sistemlerine, enerji etkin tasarım ve sürdürülebilir mimariden yapılarda karbon emisyonlarının azaltımında malzeme yönetimine uzanan, bu alanlardaki örnek çalışmalara dayanan bir program hazırlıyoruz.
“Harekete geçmek için artık bekleyecek zaman kalmadı”
ZeroBuild Summit’22’de vermek istediğiniz en önemli mesajlar nelerdir?
İki yıldır dijitalde ‘Sıfır Enerji Binalar’ ile ilgili tüm unsurları alanında uzman kişilerle konuşurken, bir yandan da çevresel felaketleri ve iklim krizlerinin sonuçlarını yangınlar, seller ve denizlerdeki kirlilik vasıtasıyla hem ülkemizde acı bir biçimde yaşadık hem de dünyada olanları üzülerek izledik. Üstüne bir de pandemi şartlarının gelmesiyle, mevcut yaşam koşullarımızı daha fazla sorgular ve gelecek ile ilgili daha fazla endişelenir hale geldik. ZeroBuild Institute olarak 2 yıldır ‘Dünyamız Hata Veriyor’ ve ‘Hemen Şimdi, Harekete Geç’ sloganlarıyla çıktığımız bu yolda, farkındalık yaratabilmek için var gücümüzle çalıştık. Artık küresel ısınmanın benzeri görülmemiş bir meydan okumasıyla karşı karşıyayız ve hem bireysel hem sektörel hem de ülkesel olarak harekete geçmek için artık bekleyecek zamanımızın kalmadığını her geçen gün daha iyi anlıyoruz. Tam da bu nedenle bu yıl ‘Değişim Burada Başlıyor’ sloganıyla düzenlediğimiz ZeroBuild Summit’22 Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesinde artık konuşmanın değil, harekete geçmenin zamanı geldiğini göstermek istiyoruz.
Bugün ve gelecek için daha yaşanası bir dünya yaratmak hepimiz için bir sorumluluk… Bu sorumluluk bilinciyle organize ettiğimiz, ‘Sıfır Enerji Binalar’ konusunda tüm paydaşlar nezdinde gündem oluşturmak ve değişime hız katmak istediğimiz ZeroBuild Summit’22’e dünyamız ve ülkemizin geleceğine katkıda bulunmak isteyen herkesi bekliyoruz.
“Sıfır Enerji Binalar”a dönüşümün kapsamı nedir? Türkiye’nin mevcut alt ve üst yapısıyla nasıl dönüştürülebilir?
Sıfır Enerji Binalar’a ulaşmak tüm dünyada ivme kazanan bir hedef. Son yıllarda özellikle ticari binalarda, gerek sağladıkları maliyet ve rekabet avantajı gerekse kanuni zorlamalar sebebiyle bu tür binalara ilgi artmış durumda. Bununla birlikte, Sıfır Enerji Bina kavramı birçok yerel yönetimin kısa ve orta vade hedeflerinde de yer almaya başladı. İklim değişikliğinin sert etkileri, kanun yapıcıların ve yerel yöneticilerin çalışmalarını şüphesiz hızlandıracak.
“Sıfır Enerjili Binalar’a dönüşüm Türkiye’nin de gündeminde”
Türkiye’de bir önceki yıla göre Sıfır Enerji Binalar konusunda ne gibi ilerlemeler yaşandı? Ekonomisini ağırlıkla inşaatın oluşturduğu Türkiye bu konuya ne kadar önem veriyor?
Paris İklim Anlaşması’nın imzalanmasının ardından 2053 yılına kadar Net Sıfır Emisyon hedeflerinin belirlenmesiyle Türkiye’nin iklim politikalarında yeni bir döneme girilmiş oldu. Bu dönemde, hedeflere ulaşmak için yapılacak çalışmaların hızlandırılarak, düzenleme ve teşviklerle ‘Sıfır Enerji Binalar’a geçiş için topyekûn bir dönüşüm başlatılması da zorunlu bir hal aldı.
Paris İklim Anlaşması’nın yüklediği sorumluluklar dışında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından açıklanan On Birinci Kalkınma Planı’nda (2019-2023) daha verimli ve kendi enerjisini üreten binaların yaygınlaştırılacağı belirtildi. Böylece, yaşanabilir bir dünya için üretilen çözümlerden biri olan ve AB’de 1 Ocak 2021 itibariyle zorunlu hale getirilen ‘Sıfır Enerji Binalar’a dönüşüm, Türkiye’nin de eylem planlarında girmiş oldu.
İklim krizinden en çok etkilenecek ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor. Zararı en aza indirebilmek için en acil atılması gereken adımlar nelerdir? ZeroBuild bu konuda nasıl bir rol alabilir?
İklim krizi bize kendini kimi zaman yangın, sel, kuraklık haberleriyle, kimi zaman da tür çeşitliliğinin azalması ve deniz salyasında olduğu gibi baskın türlerin çoğalması, tarımda verim kaybı haberleri ile gösteriyor. İklim krizinin nedenleri ve olası sonuçlarının uluslararası boyutta ilk kez ele alındığı Rio Konferansı üzerinden neredeyse 30 yıl geçmiş durumda. Yıllar içerisinde uluslararası onlarca toplantının gündemi olan bu konuda ilerlemeler kaydedilmiş olsa da istenilen noktaya henüz gelinemedi. Şu an uluslararası sözleşme bazında en önemli adım, bizim de yakın zamanda imzacısı olduğumuz Paris Anlaşması olarak karşımızda duruyor. Bu anlaşma, gezegenimizin sıcaklık artışını azami +1,5 derecede tutacak şekilde karbon salınımının azaltılmasını hedefliyor.
ZeroBuild yaklaşımı tam da burada önem kazanıyor. Binaların enerji tüketimi, küresel emisyonların yüzde 40’ına sebep oluyor. Bu nedenle, binalarda enerji verimliliği kritik bir öneme sahip. Elimizdeki bilgi ve deneyimin zaman kaybetmeden yaygınlaştırılması iklim kriziyle mücadelede çok önemli bir rol oynuyor. Şu andaki bilgi ve imkânlarımızla binalarda enerji tüketimini yüzde 95 seviyelerinde azaltmamız, ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi yerinde veya yakın yenilenebilir enerji kaynakları ile sağlamamız mümkün. Yeter ki niyetimiz olsun. İklim krizi bizi çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan etkilerken atacağımız adımlarla dünyamızı çok daha yaşanabilir hale getirmek kesinlikle elimizde. Gezegenimizi ve içinde yaşayan tüm canlıları çok seviyor, birlikte yaşayacağımız güzel günleri düşlüyoruz. Bu nokta da ZeroBuild Summit’22’ye büyük önem atfediyoruz. Konunun tüm bileşenleriyle ele alındığı en kapsamlı platformlardan bir olması zirveyi, iklim kriziyle mücadelede önemli bir yere taşıyor. Çıkış sloganımızda da dediğimiz gibi, “Değişim Burada Başlıyor!”…