Avrupa Rüzgâr Enerjisi Birliği WindEurope Üst Yöneticisi Giles Dickson, Dickson, Türkiye’nin rüzgâr sektöründeki yeri ve Kovid-19 salgını sürecinde oluşan yeni düzende küresel rüzgâr sektörüne ilişkin Anadolu Ajansı’ndan Gülşen Çağatay’a yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin 10 bin GW üzerindeki karasal rüzgâr enerjisi kurulu gücü ve bu alandaki üretimiyle sektör açısından değerli bir ülke olduğunu belirterek, “Rüzgâr enerjisi ekipman ithalatını çeşitlendirmek isteyen Avrupa için Türkiye önemli bir ticaret ortağı olarak görülüyor. Türkiye’nin kıyı şeritlerindeki rüzgâr potansiyelini kullanması ve deniz üstü (offshore) rüzgâr kapasitesini canlandırması yatırımcılar için yeni fırsatlar oluşturacak ve istihdam için yeni kapılar açacaktır.” açıklamasını yaptı.
“Avrupa ruhsatlandırma sorununun çözülmesiyle rüzgâr endüstrisine daha fazla yatırım yapacak”
Salgın sürecinde Avrupa rüzgâr enerji sektörünün büyük bir dayanıklılık gösterdiğini ve rüzgârdan elektrik üretiminin bu süreçte durmadığını ifade eden Dickson, “Salgının en sert hissedildiği 2020’de Avrupa’da rüzgâr enerjisinde yeni rekorlar kırıldı. Avrupa’nın elektrik üretiminin yüzde 16’sı rüzgârdan geldi. Bunun yanında, üretim zinciri de salgınının ekonomileri olumsuz etkilemesi sonucunda ilk etapta etkilendi ancak sonra toparlandı.” diye konuştu.
Dickson, rüzgâr enerjisinin diğer kaynaklara göre daha ucuz olduğunu ve Avrupa’da kurulumu tamamlanan her bir türbinin 10 milyon avroluk ekonomik büyüklüğü harekete geçirdiğini belirterek, Avrupa’nın 2030’a kadar yıllık 30 GW rüzgâr enerjisi kurulumunu gerçekleştirmeyi hedeflediğini hatırlattı.
Mevcutta yıllık 15 GW seviyesinde kurulum yapmaya müsait bir yapıya sahip olunduğuna dikkati çeken Dickson, Avrupa’nın ruhsatlandırma ile ilgili sürecin çözülmesiyle daha fazla rüzgâr enerjisinin sisteme dahil edileceğini vurguladı.
“Türkiye yerli ekipman üretimiyle rekabetçi bir rüzgâr endüstrisi oluşturdu”
Açıklamasında Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Dickson, Türkiye’nin son dönemde oldukça rekabetçi bir rüzgâr enerjisi endüstrisi oluşturduğuna ve bu başarının ardında da ekipmanları yerli olarak üretilmesinin yattığını belirtti.
Dickson, Türkiye’de rüzgâr ekipmanı üretimine Avrupa’dan ve diğer yabancı ülkelerden yatırım yapıldığına dikkati çekerek, “Yaklaşık 3 bin 580 şirket Türkiye’nin rüzgâr enerjisi sektöründe aktif olarak faaliyet gösteriyor, 25 bin kişi rüzgâr enerjisi ile ilgili direkt ya da dolaylı olarak istihdam ediliyor. Bu harika bir organizasyon. Avrupa, bu alanda ekipmanların çoğunu Çin’den alıyor. Rüzgâr enerjisi ekipman ithalatını çeşitlendirmek isteyen Avrupa için Türkiye önemli bir ticaret ortağı olarak görülüyor. Türkiye’nin kıyı şeritlerindeki rüzgâr potansiyelini kullanması ve deniz üstü rüzgâr kapasitesini canlandırması yatırımcılar için fırsatlar oluşturacak ve istihdam için yeni kapılar açacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.