Türkiye’de, geçtiğimiz yıl Avrupa Birliği Müktesebatına uyum çerçevesinde hazırlanan ve henüz taslak aşamasında olan yeni yönetmelik ihtiyaçları karşılamaktan uzak. Henüz yürürlüğe girmemekle birlikte taslak mevzuatta PM2.5 sınır değerinin 2021’de yıllık 30 μg/m3 olması azalarak 2029 için 25 μg/m3’e ulaşması hedefleniyor. Ancak bu değerler DSÖ’nün ne eski ne de yeni değerlerini karşılamıyor, hatta DSÖ’nün yıllık 5 μg/m3 olarak belirlediği yeni sınır değerinin neredeyse 5-6 kat üzerinde.
ÇİSİP ağında yer alan sağlık uzmanlarına göre 2021 yılında açıklanan yeni DSÖ hava kalitesi sınır değerleri dikkate alarak hava kirliliği ile mücadele edilmesi, dolayısıyla yönetmelikte belirlenen değerlerin bu doğrultuda güncellenerek yürürlüğe girmesi gerekiyor. Temiz Hava Hakkı ve ÇİSİP’deki uzmanların yaptığı bir çalışmaya göre DSÖ’nün eski kılavuz değerlerine uyulsaydı dahi, Türkiye’de yılda yaklaşık 45 bin erken ölüm engellenebilirdi. 2021 yılından bu yana geçerli olan daha düşük alt sınır değerlerine uyulması halinde ise daha fazla erken ölüm engellenebilecek.
Avrupa Komisyonu 2022’nin ikinci yarısında hava kirliliği sınır değerlerini revize etmeye hazırlanırken, Türkiye’nin 2029 için belirlediği ince partikül madde (PM2.5) kirliliği limiti, DSÖ sınır değerlerinin 5 katı.
DSÖ Kılavuz Değerleri Neden Önemli?
Sağlığı olumsuz etkileyen temel hava kirleticiler partikül madde (PM10) ve ince partikül madde (PM2.5), kükürtdioksit (SO2), azot dioksit (NO2), ozon (O3) ve karbonmonoksit (CO) olarak bilinmektedir.
Kapsamlı bilimsel kanıtlara dayanarak dünya çapında halk sağlığını korumak için gerekli olan hava kalitesi seviyelerini belirleyen Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğine neden olan bu maddelerin kılavuz değerlerini içeren DSÖ Küresel Hava Kalitesi Kılavuzu’nun 2021 yılında revize ederek daha da aşağıya çekti.
DSÖ Küresel Hava Kalitesi Kılavuzu, aynı zamanda bir toplumun hava kirliliği maruziyetinin sağlık sorunlarına neden olabileceği seviyeleri aşıp aşmadığını ve ne kadar aştığını değerlendirmek için bir referans görevi görüyor. İnce parçacıklar veya PM2.5 olarak da bilinen çapı 2,5 mikrometreden küçük parçacıklar sağlık için en büyük riski oluşturuyor.
Hava kirliliğine karşı en fazla risk altında olan gruplar
- Bebekler ve küçük çocuklar
- 65 yaş üstü yaşlılar
- Kronik hastalığı olan kişiler
- Sosyo-ekonomik düzeyi düşük bölgelerde yaşayanlar
- Kirli havaya maruziyet riskinin yüksek olduğu mesleklerde çalışanlar
ÇİSİP’ten karar alıcılara yönelik talepler ise şöyle:
- DSÖ hava kirliliği kılavuz değerlerine ulusal aksiyon planlarında yer verilmesi
- Kirliliğin izlenmesi
- Sağlık verilerinin kamuoyu ile paylaşılması
- Fosil yakıt teşvikleri ve kirliliğe yol açan diğer teşviklerin sonlandırılması
- Endüstriyel yatırımların izin süreçlerinde sağlık etki değerlendirmesi (SED) yöntemine yer verilmesi
- Sağlık çalışanlarının karar alma süreçlerine dahil olması