Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı devam ederken ortasında Almanya, temiz enerji geçişinin sadece güvenli bir iklim için değil, aynı zamanda kısa vadeli ulusal güvenlik için de uygun olduğunu kabul ediyor. Hükümet, 2035 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir enerji için bir yasa üzerinde anlaştı.
Avrupa’nın en büyük ekonomisi, elektrik üretiminde fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasını beş yıl öne çekiyor. Güncellenen Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası, 2030 yılına kadar Almanya’da tüketilen elektriğin yüzde 80’inin, 2035 itibarıyla ise yüzde 100’ünün yenilenebilir kaynaklardan sağlanmasını öngörüyor.
Bu yeni hedefle Almanya, Uluslararası Enerji Ajansı’nın OECD ülkelerinin 2035 yılına kadar elektrik üretimlerinde net sıfır emisyon elde etmelerini öneren 2050 yol haritasıyla uyumlu ilerliyor. Bu, Almanya’yı 2035 yılına kadar yüzde 100 temiz enerji uygulayan ilk G7 ülkesi yapıyor. Kanada, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nin de benzer hedefleri mevcut. Yine de, yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı neredeyse yüzde 100 olan Uruguay ve yüzde 90’dan fazla olan Kenya gibi yenilenebilir enerji şampiyonlarının gerisinde kalıyorlar.
Taslak yasa tasarısı, “yenilenebilir enerjilerin kullanımının her şeyden önce kamu yararına olduğu ve kamu güvenliğine hizmet ettiği” ilkesini benimsiyor. Yenilenebilir enerjideki büyümenin hızlandırılması, ülkeyi Rus fosil yakıt kaynaklarına daha az bağımlı hale getirmede ve ulusal ve Avrupa güvenliğini artırmada kilit bir unsur olarak görülüyor. Yeni 2030 hedefleri, Almanya’nın karadaki rüzgâr enerjisi kapasitesinin iki katına çıkararak 110 GW’a ulaşmasını ve güneş enerjisinin üç katına çıkarılarak 200 GW’a ulaşmasını ve açık deniz rüzgar enerjisinin 30 GW’a artırılmasını içeriyor.
Ember’in en son Küresel Elektrik Görünümü Raporu’na göre, 2021’de Almanya’da üretilen elektriğin hala yüzde 47’sini fosil enerji kaynakları oluştururken, rüzgâr ve güneş enerjisinden oluşan yenilenebilir enerji payı yüzde 29’un biraz altında kaldı.
Bu ayın başlarında, Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, dekarbonizasyon yatırımları için yaklaşık 200 milyar avro ve önümüzdeki dört yıl için fosil yakıtlarda ithal kaynaklardan daha fazla bağımsızlık için Almanya’ya daha fazla enerji bağımsızlığı sağlayabilecek yenilenebilir enerji kaynaklarını “özgürlük enerjileri” olarak nitelendirdi.
Yasa tasarısının, önümüzdeki haftalarda parlamento tarafından resmen kabul edilmesi bekleniyor.
Konuya ilişkin değerlendirme yapan Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (Global Wind Energy Council, GWEC) CEO’su Ben Backwell, “GWEC, mevcut küresel enerji krizine yanıt olarak rüzgâr enerjisine artan yönelimi memnuniyetle karşılıyor. 2022’de G7 başkanı olarak Almanya, diğer ülkelere rüzgâr ve yenilenebilir enerjinin daha güvenli ve esnek bir enerji sistemine giden patikalar olduğunu ve kurulumlarını acilen hızlandırmak için bir dizi reforma ihtiyaç duyulacağını gösteriyor. 2045 yılına kadar karada ve denizde rüzgâr enerjisine yatırım yapmak için güçlü teşvikleri sürdürmek ve projelerin hızlı bir şekilde uygulanmasını sağlamak için izin prosedürlerini basitleştirmeye yönelik bir finansman planı oluşturma hareketini memnuniyetle karşılıyoruz. Rüzgâr enerjisinin, enerji tüketicilerini koruma ve sürdürülebilir büyümeyi destekleme aracı olarak kamu yararındaki artan bu önemli rolü, bu yasa ile ivme kazanıyor ve diğer G7 ve G20 ülkelerinin de aynı şeyi yapmasını umuyoruz.” dedi.
Ember Avrupa Lideri Charles Moore ise,“Bu, iklim değişikliği ve uluslararası enerji politikalarıyla mücadeleye yönelik küresel çabalar adına önemli bir an. Almanya, gelişmiş bir ekonominin tüm fosil yakıtları elektrik sisteminden hızla kesebileceğini gösteriyor. Daha fazla ülkenin, 2035 yılına kadar yüzde 100 temiz enerjiyi hedefleyen Almanya, İngiltere, ABD, Kanada ve diğer iklim öncülerine katılması sadece bir zaman meselesi, bu artık güvenilir bir Net Sıfır planının ayırt edici özelliğidir. İklim hedefleri yüksek bu koalisyon, önümüzdeki on yılda dünya çapında net sıfır hedeflerine itibar sağlarken, emisyon azaltımlarını ve temiz teknoloji inovasyonunu da teşvik edecek.” açıklamasında bulundu.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Bilgi, Politika ve Finans Merkezi Direktörü Dr. Rabia Ferroukhi da, Almanya’nın enerji sektörlerinin karbondan arındırılması için iddialı teknolojik hedefler belirleyen önde gelen ekonomiler arasında yer aldığına dikkati çekerek şu açıklamayı yaptı:
“Bununla birlikte, enerji geçişine tamamen teknoloji merkezli bir perspektiften yaklaşılmamalıdır. İş gücünü yetiştirmek ve eğitmek için gerekli önlemler ve politikalar artık takip edilmelidir. Yenilenebilir enerji sektörü, 2030 yılına kadar 38 milyon kişiyi istihdam etme kapasitesine sahip. Beceriler ile arzı eşleştirmek için enerji, emek ve eğitim arasında entegre bir yaklaşıma sahip olduğumuzdan emin olmak önemlidir.”