Farklı uzmanlıklara sahip teknoloji profesyonellerinin güncel teknoloji gündemleri etrafında bir araya geldiği Ideaport, hidrojen enerjisinin kullanım alanları, maliyetleri, depolanması, taşınması ve güvenliği gibi konu başlıklarında bir araya gelerek karşılıklı deneyim ve fikirlerini paylaştı. Hazırlanançalışma, tüm dünyada giderek daha fazla önem kazanan “Hidrojen Enerjisi” konusunda Türkiye ve dünyadaki güncel durumu verilerle özetliyor.
Çalışmaya göre, Türkiye’nin toplam enerji ihtiyacının yüzde 5’inin yeşil hidrojen ile karşılanabilme potansiyeli bulunduğuna dikkat çekilirken, bu kapsamda 1,6 ton yeşil hidrojen ve bu hidrojenin sağlanması için 12 GW elektrolizör kapasitesi gerektiği belirtiliyor.
Çalışmada, AB’nin 2024’e kadar 1 milyon ton yenilenebilir hidrojen üretebilecek minimum 6 GW gücünde elektrolizör kurulumlarını destekleyeceği açıklanıyor. Bu kapsamda 2025-2030 arası için en az 40 GW ve 10 milyon ton yenilenebilir hidrojen üretimine çıkması hedeflendiği belirtilen çalışmada, 2030’dan itibaren ise yenilenebilir hidrojenin, karbondan arındırılması zor olan tüm sektörlerde geniş ölçekte kullanılması planlandığı ifade ediliyor.
Türkiye’nin de hidrojen ekosisteminin yaygınlaştırılması için yapılması gerekenler şöyle özetleniyor:
- Ülkemizde hidrojen ekosisteminin yaygınlaştırılması için ilk yapılması gereken Hidrojen Mevzuatının ve ulusal hidrojen yol haritasının oluşturulmasıdır.
- Etkinlikler ile gençlerin hidrojen konusunda bilinçlendirilmesi sağlanmalı ve bu gençlerin gelecekte hidrojen konularında çalışmaya teşvik edilmesi hedeflenmelidir.
- Ülkemizi karbonsuzlaştırmaya götürecek fonlar acilen oluşturulmalıdır.
- 10 yıl boyunca rüzgâr ve güneş enerjisi için sağlanan proje/personel teşviklerinin bir benzeri hidrojen teknolojilerinde çalışan firmalar için de kamu eliyle yapılmalıdır. Yeşil hidrojene yatırım yapan firmaların sayıları artırılmalıdır.
- Hidrojen dönüşümü yapmak pahalı olsa da, hiçbir şey yapmamanın daha pahalı olduğu sıklıkla hatırlatılmalıdır. Yeşil hidrojen sadece net sıfır gazı olmayıp, enerji dönüşümünü güçlendiren ve oyunu değiştiren bir elementtir.
- Hidrojen yakıt pili destekli insansız hava araçları ile orman arazileri belirli aralıklarla taranarak yangın tehlikesi azaltılabilir. Yakın zamanda ülkemizde farklı noktalarda başlayan ve çok hızlı şekilde yayılan yangınlarda bu şekilde önceden fark edilerek önlem alınabilirdi. Yenilenebilir enerji ile bu tarz çevreci yaklaşımlar için AB proje teşviklerine başvurarak destek alınabilir.
- Savunma sanayi kuruluşları; özel sektör firmaları; araştırma kurumları; üniversiteler bir araya getirilerek dijital bir platform (havuz) oluşturulabilir. Tedarikçiler ya da çözüm önerisi sunan kuruluşlar ortak bir veri tabanına eklenebilir. Konu hakkındaki gelişmeler dijital platform üzerinden duyurulabilir, diğer kuruluşlardaki örneklere ve güncel bilgiye daha kolay ve şeffaf bir iletişim kanalı üzerinden ulaşılması sağlanabilir.
- AB’nin desteklediği ve finanse ettiği kuruluşlar üzerinden proje teşviği alınabilir.
- Kamunun kısa/orta/uzun vadeli yol haritasının çıkarılması gerekmektedir. Bu yol haritası tüm paydaşları tanımlamalıdır. Ve tüm paydaşlar bir havuzda toplanmalıdır.
- Yeşil hidrojenin geniş kapsamlı uygulama alanı bulması için önündeki en büyük engelin maliyet olduğu bilinen bir gerçektir. Bu bariyeri aşabilmek için öncelikle karar koyucuların motive edici teşvik metotları geliştiriyor olması gereklidir. Böylece, gri hidrojenden yeşil hidrojene geçiş mümkün olabilir. Sektörlerin kümelenmesinin önü bu şekilde açılmalıdır.
- Finansal kıstasları hariç bırakarak daha etkin çalışma ortamını yaratma yolunda karar alıcıların inisiyatif oluşturarak sektör oyuncuları ve bu konuda etkin çalışma yapan enstitü ve akademi camiasını bir araya getirerek özerk çalışma kümeleri oluşturması ve konulan hedefler ile çalışmaları takip ediyor olması gereklidir.
- Toplum bilinci oluşturulması gereklidir. Mevcut durumda, yenilenebilir enerji olarak bakıldığında sadece güneş ve rüzgâr enerjisi görülmekte ve bunlardan elektrik üretiminin hedef olduğu algısı vardır. Halbuki bu kaynakların bir girdi oluşturarak pek çok sektöre dokunacak yeşil H2 üretimine yapacağı katkı, konuyla ilgililer haricinde, toplumca bilinmemektedir.
- Bir diğer itici güç ise CO2 vergilerinin getirilmesi ve üretilen CO2 miktarı başına vergilendirmenin yapılmasıdır. Dolayısıyla özel sektörün yeşil enerji kaynaklarına yönelmesi konusunda çok daha ciddi şekilde çalışmasını ve yatırımlar gerçekleştirmesini sağlayabilecektir.
- Küresel ısınmanın karşısında vaktimiz yok. Bu yüzden gri hidrojeni aktif olarak kullanan firmaların acil olarak 2030 ve 2050 planlarını açıklayarak dönüşümlerini başlatmaları gerekmektedir.
- Küresel iklim olaylarının verdiği acıyı daha az hissetmek için önce toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
- Avrupa Birliği’nin topraktan tabağa sloganıyla başlattığı, sürdürülebilir tarım ve hayvancılık için çiftçilere devlet desteğinin yanında su yönetimine acil çözüm bulunmalıdır.
- 1,5°C’lik ısınma hedefini tutturmak için, yeşil enerjiye dönüşüm yol haritalarımız hemen çıkartılmalıdır. Bunun gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz olduğu unutulmamalıdır.