Ulusal La Plata Üniversitesi (UNLP) Mühendislik Fakültesi ve Quilmes Ulusal Üniversitesi’nden bilim insanları, dalgalardan çok yüksek bir enerji yoğunluğu elde edilebileceğini açıkladı.
Ocean Energy Systems (OES) ve Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından sağlanan verilere göre, dünya tüketimini aşan dalgalardan 29.500 TWh (Terawatt-saat)/yıl eşdeğeri bir enerji elde edilebileceği tahmin ediliyor. Dahası, OES’e göre okyanus dalgalarından yılda 80.000 TWh elektrik elde edilebileceği tahmin ediliyor ki bu da dünyanın enerji talebinin beş katını karşılamaya yetiyor. Avrupa Komisyonu, 2050 yılına kadar enerjinin yüzde 15’inin denizden geleceğini ve 2080 yılına kadar bu oranın yüzde 50’ye çıkmasını bekliyor.
Msn haberlerde yer alan bilgiye göre, Ulusal Üniversitesi’nde Araştırma Profesörü Endüstriyel Otomasyon ve Kontrol Mühendisi Demián García Violini “Dalgalardan enerji elde etmek devasa bir proje; çok yüksek bir enerji yoğunluğu elde edilebilir. Bir birim güneş enerjisinin üretildiği Atlantik Okyanusu kıyılarında, aynı birim rüzgâr tarafından sekiz kez ve dalgalar tarafından elli kez üretilir. Çıkarabilmek için birçok teknik ve lojistik sorun var. Daha gidilecek çok yol var ama doğru yoldayız. Enerjinin nihai maliyetini, onu rüzgârla veya güneşle üretmenin maliyeti açısından rekabetçi hale getirmeliyiz.” dedi.
Bu çerçevede Arjantinli araştırmacılar, deniz dalgalarının enerjisini elektriğe dönüştürmek için önerilen en iyi tekniklerden birini oluşturduğunu düşündükleri için “salınımlı bir su sütunu ” geliştiriyorlar. Spesifik olarak, bir dalgakıran üzerine yerleştirilebilen içi boş bir oda olan sütunda, dalganın hareketi ile sıkıştırılan hava boşluğuna ek olarak kameranın suyun altında dalganın girip çıktığı bir delik bulunuyor. Sonuçta, üretilen akış bir türbinin hareketini üretirken, bu konuda mühendis Violini, “Bir pistona bağlı yüzen şamandıralar gibi başka sistemler de var. Şamandıra yukarı ve aşağı hareket ettikçe onu hareket ettirir ve enerjiyi çıkarmakla görevlidir”. diyor.
UNLP grubunun bu çerçevede katkısı, diğer değişkenlerin yanı sıra, dalganın tepe noktasının yükselme hızının ölçülmesine veya hava akışının nasıl yükseldiğinin incelenmesine olanak sağlayan “geri bildirim kontrolü” tekniklerinin ince ayarından oluşur. Türbin çalışması sağlandıktan sonra, bir sonraki zorluk, en büyük miktarda enerjiyi çıkarmak için cihazın yerleştirileceği stratejik alanı bulmak olacaktır.
İlk değerlendirmeler için iyi bir başlangıç noktası olması beklenirken, Arjantin’deki kıyı uzantısı, ülkeyi alternatif enerjilerden yararlanan ve sırayla güneş ve rüzgâr enerjisiyle tamamlanan sistemlerin tasarımı için çekici bir ortam haline getiriyor.