Kral Abdullah Üniversitesi’ndeki (KAUST) araştırmacılar, Suudi Arabisan’ın batı kıyısındaki 150 x 103 km2’lik bir alanda yapılan kasıtlı değişikliklerin, her yıl Kızıldeniz’den buharlaşan iki metrelik suyu kullanarak bölgedeki yağışları artırıp artırmayacağını araştırdı.
Suudi Arabistan, Almanya, Fransa ve Rusya’dan bilim insanlarından oluşan ekip, ilgi alanlarına uygun bir hava tahmini modeli yapılandırdı. Daha sonra KAUST’ın Shaheen II bilgisayarında, deniz ve kara yüzey sıcaklıkları, rüzgârlar, kara topografyası ve yağış hakkında verileri birleştiren simülasyonları, ağaçlandırma, toprak nemi ve güneş enerjisinin yüzey yansıması gibi çeşitli arazi özelliklerinin değiştirildiği senaryolarla çalıştırdılar.
KAUST meteoroloğu Suleiman Mostamandi, “Çalışmamız, Dünya yüzeyinden yansıyan güneş ışığının oranını azaltmanın – kara yüzeyi albedo olarak bilinir – araziyi ısıttığını ve onunla daha soğuk okyanus arasındaki sıcaklık kontrastını artırdığını gösterdi. Bu, denizden gelen esintiyi güçlendirdi ve daha fazla su buharı taşıyarak yağışları artırdı.” açıklamasını yaptı.
Araştırmacılar aynı zamanda Suudi Arabistan’ın batı kıyı ovasının bir kısmına güneş panelleri kurarak, her yıl 1,5 gigaton fazladan yağmur suyu üreterek yüzey albedosunun yeterince azaltılabileceğini gösterdi. Mostamandi bu durumu, “Güneş panelleri, doğal arazi örtüsünden daha fazla güneş radyasyonunu emecek ve sonuçta yağışları tetikleyecektir.” diye açıkladı.
Simülasyonlar ayrıca Kızıldeniz kıyı bölgesinde artan ağaçlandırmanın yağışları etkili bir şekilde tetiklemediğini gösterdi. Bu bulgu, Suudi Arabistan ve Orta Doğu’da planlanan büyük ölçekli yeşillendirme projelerinin çevresel etkilerinin kapsamlı bir değerlendirmesine duyulan ihtiyacı da vurguluyor.