Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi EY (Ernst & Young), Yenilenebilir Enerji Ülke Çekicilik Endeksi (RECAI) sonuçlarını açıkladı. 59.’su yayınlanan endekse göre tüm dünyada enerji güvenliğine ilişkin endişeler, yenilenebilir enerji programlarına odaklanmayı teşvik ediyor.
Araştırma bulgularına göre, yenilenebilir kaynakların yayılımını hızlandırmak, yüzer rüzgâr ve yeşil hidrojen gibi yeni yakıtları ve yenilikçi teknolojileri geliştirmek, gaza yönelik talebi azaltmanın ve dünyanın enerji güvenliğini güçlendirmenin de anahtarı olacak.
Enerji güvenliği temel öncelik haline geldi
Çalışma enerji güvenliğinin, jeopolitik istikrarsızlık ve artan gaz fiyatları ile hükümetlerin öncelik listelerinde en üst sıralara yükseldiğini gösteriyor. Tüm dünyada hükümetler, ithal enerjiye olan bağımlılığı azaltabilmelerine yardımcı olmak için yenilenebilir enerji programlarını hızlandırmak ve kapsamlarını genişletmek istiyor.
RECAI gelişmekte olan yenilenebilir teknolojiler ve yeşil yakıtların, elektrik üretiminde gazın payını ne kadar azaltabileceği ve böylece bu arz kaynakları için uygun yatırım ortamını ne ölçüde sağlayabileceği sorusuna da odaklanıyor.
Örneğin, Avrupa’da sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalat kapasitesinin artırılması, yeşil gaz üretimini ve diğer alternatif yakıtların geliştirilmesini hızlandırmış durumda. Rapor, Rus gazına bağımlılığı azaltmak için gaz tedarikinin başka bir kaynaktan sağlanmasının bir anda mümkün olamayacağını, ancak şimdiden önemli bir ivmenin yakalandığını vurguluyor.
Yüzer rüzgâr ve güneş santrali teknolojilerinde durum
Rapor ayrıca yenilenebilir enerji alanında gelişmekte olan yüzer teknolojilerin sunduğu fırsatları da araştırıyor. Açık deniz rüzgâr santralleri ile üretilen elektriğin maliyetinin 2030 yılına kadar günümüzdeki maliyet seviyesinin üçte birinin altına düşmesi bekleniyor ve bu da yatırım için büyük bir potansiyel anlamına geliyor.
Yüzer güneş enerjisi santralleri de PV panellerin maliyetindeki düşüşe paralel olarak giderek daha fazla ilgi çekiyor. Bu alandaki küresel kapasite, 2021’e kadarki beş yıl içerisinde 100 kattan fazla artış gösterdi. Şimdiye kadar, çoğu yüzer proje, çevre koşullarının nispeten kontrol altında olduğu baraj ve göletler gibi insan yapımı, tatlı su kütleleri üzerinde kurulu durumda. Ancak, artık çok daha engin kaynaklardan yararlanabilmek için denizlere açılma planları gündemde.
Raporda öne çıkanlar ise şöyle:
ABD ve Çin, yenilenebilir enerji yatırımlarının çekiciliğine dayalı olarak ilk iki pazar konumunu koruyor. İngiltere ise onları takip ediyor. RECAI 59 raporu, EY’ın yenilenebilir enerjinin karbondan arındırma ve sübvansiyonlara dayanmanın ötesine geçtiği bir dünyada pazar çekiciliğini yönlendiren faktörlere ilişkin değerlendirmelerini yansıtıyor.
Araştırma ayrıca özellikle Latin Amerika bölgesindeki gelişmeleri ve zorlukları da gözler önüne seriyor. EY, kapsamlı yenilenebilir enerji ne sahip olan Latin Amerika’nın, siyasi belirsizlik, yeni düzenleyici çerçevelere duyulan ihtiyaç ve finansman karmaşıklıkları gibi engellerin üstesinden gelebilirse yeşil enerji alanında büyük bir atılım yapabileceğine işaret ediyor.