Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (IEEFA) yeni raporu, şirketlerin karbon yakalama vaatlerinin başlangıçta hayal edilenden daha da ulaşılmaz olabileceğini gösteriyor.
Çalışma, New Mexico’daki San Juan Üretim İstasyonunun güçlendirmesindeki yaşam döngüsü emisyonlarına bakıyor ve hem elektrik santralinden hem de kömürünü sağlayan madenden toplam karbon yakalama oranının yüzde 72’den fazla olmayacağını hatta önemli ölçüde daha düşük olabileceğini tahmin ediyor. Şirketler ise yüzde 95’lik bir yakalama oranı vaat ediyor.
IEEFA Kaynak Planlama Analizi Direktörü ve çalışmanın ortak yazarı David Schlissel, “Proje, hem tesiste hem de madende üretim ve emisyonlara ilişkin kamuya açık veriler nedeniyle karbon yakalamanın etkinliğini gözden geçirmek için iyi bir fırsat sunuyor.” dedi.
IEEFA’nın analizinin çıkardığı sonuçlar şöyle:
- San Juan tarafından üretilen CO2’nin yüzde 90’ını yakalansa bile, hem maden hem de tesis için birleşik CO2 eşdeğeri ( CO2 e) yakalama oranı yalnızca yüzde 68 olacaktır. Bu senaryoda, proje yılda yaklaşık 3 milyon ton CO2 salmaya devam edecektir.
- San Juan tarafından üretilen CO2’nin yalnızca yüzde 75’ini yakalanabilseydi, hem maden hem de tesis için etkin yakalama oranı yüzde 57 olurdu.
- San Juan tarafından üretilen CO2’nin yalnızca yüzde 65’i yakalanabilseydi, hem maden hem de tesis için etkin yakalama oranı yüzde 49 olurdu.
Çalışma, gaz yakıtlı bir jeneratör söz konusu olduğunda, uzun vadede yüzde 90’lık bir yakalama oranı elde edilse bile, doğal gazın üretimi ve jeneratöre taşınması sırasında hala önemli metan sızıntılarının olması muhtemel olabileceğini belirtiyor.
Schlissel, “Bu çalışmadaki bulgular, diğer kömür santrallerinden, gazla çalışan santrallerden ve önerilen mavi hidrojen projelerinden olanlar da dahil olmak üzere diğer karbon yakalama projelerine de makul bir şekilde uygulanabilir.” dedi.