Londra merkezli düşünce kuruluşları E3G ve Ember tarafından yapılan analize göre, rüzgâr ve güneş enerjisi geçen yıl Mart-Eylül döneminde AB elektrik üretiminin yüzde 21’ini oluştururken, bu yılın aynı döneminde yüzde 24’ünü oluşturdu ve bu kaynaklardan 345 teravatsaat elektrik üretildi. Bu üretim geçen yılın aynı dönemindeki üretime göre 39 teravatsaatlik rekor artış gösterdi.
İspanya elektrik üretiminin yüzde 35’ini, İtalya yüzde 20’sini, Polonya yüzde 17’sini ve Fransa yüzde 14’ünü rüzgâr ve güneşten sağlayarak rekor kırdı.
AB’nin söz konusu dönemde rüzgâr ve güneşten elektrik üretimindeki rekor artış, 11 milyar avro maliyeti olan 8 milyar metreküp ilave fosil gaz ihtiyacının önüne geçti. Aynı dönemde AB’de fosil gaz ithalatına 82 milyar avro harcandığı hesaplandı. Doğal gazın bu dönemde elektrik üretimindeki payı yüzde 20 oldu.
AB’nin gaza olan bağımlılığını artıran ve yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği hedeflerini engelleyen geçmiş politika tercihlerinin şu anki rekor seviyedeki enflasyonun ana nedenleri olduğu aktarılan analizde, mevcut rüzgâr ve güneş enerjisi kapasitesinin yüksek fiyatlı gaz ithalatını önemli ölçüde azaltarak daha yüksek bir enflasyon ve derin bir krizin önlendiği ifade edildi.
E3G Kıdemli Uzmanı Artur Patuleia, analize ilişkin değerlendirmesinde, “Sıkışık sıvılaştırılmış doğal gaz piyasalarının önümüzdeki yıllarda da yüksek gaz maliyetlerini sürdürecek olması nedeniyle, hükümetlerin RePowerEU’nun temiz enerji hedefini desteklemesi ve bunu enerji fiyat krizine müdahalenin temel bir unsuru haline getirmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Ember Kıdemli Analisti Chris Rosslowe ise rüzgâr ve güneşin Avrupa vatandaşlarına yardımcı olduğunu fakat gelecekte çok daha büyük potansiyelin bulunduğunu dile getirdi.