Ekonomik modelleme uzmanı Cambridge Econometrics tarafından hazırlanan ve değişken enerji kaynaklarının hane halkları ve işletmeler üzerindeki etkilerini ortaya koyan yeni bir rapora göre, fosil yakıtlar Türkiye’nin Mayıs ayından bu yana yaşadığı, şu anda yüzde 80’in üzerindeki enflasyonun yaklaşık beşte birinden sorumlu.
Rapor, enerji fiyatlarının genel tüketici fiyatlarından iki kat daha değişken olduğunu ortaya koydu. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle tetiklenen küresel enerji krizi ve değer kaybeden Türk lirasının enerji ithalatını daha pahalı hale getirmesiyle birlikte, son 12 ayda elektrik fiyatları yüzde 102, gaz yüzde 145 ve ulaşım yakıtları yüzde 182 oranında arttı.
Enerji fiyatlarındaki artışı tüketiciye yansıtmamak için, Türkiye GSYH’nin yüzde 2’sini harcadı; yani 300 milyar TL hazineden karşılandı.
Rapora göre, yeni rüzgâr ve güneş enerjisi kapasitesi doğal gazdan yarı yarıya ucuz olduğundan, rüzgâr ve güneş uzun vadede elektrik fiyatlarını düşürmenin yanı sıra, hane halkının değişken küresel piyasa fiyatlarına maruz kalmasını azaltacağı belirtiliyor.
Raporun yazarı Carl Heinemann, Türkiye’nin fosil yakıt ithalatına bağımlılıktan rüzgâr ve güneş enerjisine geçişini hızlandırmanın, hane halklarını, sanayiyi ve Türk ekonomisini değişken enerji fiyatlarından korumak için doğru politika tercihi olduğunu söyledi.
Heinemann, “Yenilenebilir enerjinin halihazırda güçlü olan payının artırılması ve Türkiye’de elektrikli ulaşımın ve verimli ısınmanın yaygınlaştırılmasının hızlandırılması, enflasyonu düşürücü bir etkiye sahip olabilir ve ekonomi, hane halkları ve işletmeler üzerinde daha az yük oluşturarak ülke için enerji arz güvenliği yaratabilir.” dedi.