Çeviri – Stj. Av. Mesut Bilicitürk – Altıparmak Hukuk Bürosu
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Bağlamında İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunmasına İlişkin Özel Raportörü Ian Fry, 2022 Haziran ayında BM İnsan Hakları Konseyi’ne bir rapor sunmuş ve bu raporda görev süresi boyunca odaklanacağı tematik öncelikleri açıklamıştır. Rapordaki odak konulardan bir tanesi “Adil Geçiş”tir.
Düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş insan hakları temelli bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Böyle bir yaklaşım, adil geçişin insan hakları sözleşmeleri ve sosyal koruma ilkeleriyle temellendirildiğini kabul etmeyi ve iklim eylemiyle uyumlu bir şekilde işçilerin ve en çok etkilenecek toplulukların haklarını gözetmeyi gerektirir.
Bu gerekliliğin altını çizerek, BM Raportörünün raporunda yer verdiği Adil Geçiş ile ilgili bölümü Altıparmak Hukuk Bürosu’ndan Stj. Av. Mesut Bilicitürk Türkçeye çevirdi.
İnsan Hakları Konseyi Ellinci Oturumu
13 Haziran – 8 Temmuz 2022 Gündem Maddesi 3
Kalkınma hakkı da dahil olmak üzere tüm insan haklarının, medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların desteklenmesi ve korunması
Başlangıç planlaması ve yetki vizyonu
İklim Değişikliği Bağlamında İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunmasına İlişkin Özel Raportör Raporu, Ian Fry[1]
Özet
İklim değişikliği bağlamında insan haklarının geliştirilmesi ve korunmasına ilişkin Özel Raportörün raporu İnsan Hakları Konseyinin 48/14 sayılı kararı[2] uyarınca sunulmuştur. Özel Raportör 1 Mayıs 2022’de göreve başladığı için, mevcut rapor doğası gereği ön hazırlık niteliği taşımaktadır.
Özel Raportör, raporda görev süresi boyunca odaklanacağı altı tematik önceliği şu şekilde belirlemektedir: (a) özellikle kayıp ve hasara vurgu yaparak, iklim değişikliğini ele alan uyum, azaltım ve mali eylemler bağlamında insan haklarının teşvik edilmesi ve korunması, (b) uluslararası sınırlar genelinde yerinden edilen kişilerin yasal olarak korunması dahil olmak üzere, iklim değişikliği nedeniyle yerinden edilmenin insan hakları üzerindeki etkilerini ele alma yolları; (c) iklim değişikliği mevzuatını geliştirmeye ve güçlendirmeye yönelik yaklaşımların araştırılması, iklim değişikliği davalarına destek ve nesiller arası adalet ilkesinin geliştirilmesi; (d) insan hakları ve iklim değişikliği açısından kurumsal hesap verebilirlik (e) iklim değişikliğine katkıda bulunan endüstrilerdeki işçiler için adil geçiş yoluyla insan haklarının korunması (f) iklim değişikliğinin azaltılmasıyla ilgili yeni teknolojilerin insan hakları üzerindeki etkilerinin araştırılması. İklim değişikliği ve insan hakları sorunlarının karmaşıklığına uygulanması mümkün çözümler bulmaya yönelik yaklaşımlar geliştirilecektir. Özel Raportör, diğer özel prosedür yetki sahipleri ile işbirliği içinde çalışacak ve işin ilerletilmesinde devletler, sivil toplum kuruluşları, ticari işletmeler ve hükümetler arası kuruluşlardan katkı isteyecektir.
İklim Değişikliğine Katkıda Bulunan Endüstrilerdeki İşçiler İçin
Adil Geçiş Yoluyla İnsan Haklarının Korunması
Dünyanın fosil yakıta olan bağımlılığını azaltmak için harekete geçilirken, iklim değişikliğine katkıda bulunan endüstrilerde çalışan işçilerin adil bir geçiş yapması için fırsatlar sağlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Adil geçiş süreci, yüksek karbonlu ekonomiden düşük karbonlu ekonomiye geçişte hiçbir insanın, işçinin, yerin, sektörün, ülkenin veya bölgenin geride bırakılmamasını amaçlayan bir dizi ilke, süreç ve uygulamayı kapsamaktadır. Bu geçiş, kırılgan gruplara karşı saygı ve onuru içerir. Aynı zamanda insana yakışır işler, sosyal koruma, çalışma hakları, enerjiye erişim ve kullanımda adalet ve ilgili paydaşlarla sosyal diyalog ve demokratik istişare sağlamalıdır.
Adil geçişle kastedilen refah, eşitlik ve adalet kavramları- geçişlerin doğaları gereği yıkıcı olduğunun fark edilmesi ve fosil yakıta dayalı ekonomi ve endüstriye bağımlı toplulukların “bu geçiş”ten orantısız zarar görmemeleri için “kasıtlı bir çaba” gösterilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Adil geçiş kavramına dâhil edilen proaktif önlemler, yoksulluğun ortadan kaldırılması, dirençli toplulukların geliştirilmesi ve “yeşil” sektörlerde istihdam yaratılmasını içermektedir. Ayrıca hükümetler, kirletici endüstriler, şirketler ve daha yüksek tutardaki ilgili vergileri ödeyebilecek durumda olanlar bir refah güvenlik ağı oluşturarak geçiş maliyetlerini karşılayabilir ve kirlilikten etkilenen, dışlanan veya yüksek karbonlu ekonomiden düşük karbonlu ekonomiye geçişten olumsuz etkilenen kişi, grup ve bölgelere gerekli tazminatı sağlayabilirler. Buna rağmen, belirtmek gerekir ki geçişi mümkün kılabilecek kaynakların kıt olduğu konusunda uluslararası kalkınma kurumları, araçlar, stratejiler ve finans gibi diğer geçiş etkenlerini de kapsayan artan bir kabul vardır.
İklim değişikliğine katkıda bulunan endüstrilerdeki işçilerin adil geçişini ele almak için girişimler başlatılmıştır. 2015 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), hükümetler, işverenler, işveren sendikaları, işçiler ve onların sendikaları arasında kararlaştırılan, herkes için çevresel olarak sürdürülebilir ekonomilere ve toplumlara adil geçişi sağlamaya yönelik kılavuz ilkeler yayınladı.[3] Kılavuz ilkeler hem bir politika çerçevesiydi hem de tüm kalkınma düzeylerindeki ülkelerin düşük karbonlu ekonomilere geçişi yönetmesine yardımcı olacak pratik bir araçtı. Ayrıca, ülkelerin “niyet edilen ulusal katkı beyanlarını” gerçekleştirmelerinde ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini karşılamalarında yararlı oldular. Glasgow’da düzenlenen 26. Taraflar Konferansı’nın ardından Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu, adil geçiş planları oluşturmayı amaçlayan işçiler ve topluluklarla görüşmelere derhal başlama çağrısında bulundu.
Tematik Önceliklere İlişkin Kurulması Gereken Bağlantılar
Özel Raportör görevini yerine getirirken:
(a) Adil geçiş politikalarının hükümet ve ticari işletmelere dahil edilmesini sağlamak için Uluslararası Çalışma Örgütü, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ve diğer ilgili grup ve kuruluşlarla birlikte çalışacak;
(b) İnsan Hakları Konseyi’nin 51. Oturumunda ve mevcut tema kapsamında ilk adım olarak 49/11 sayılı karar[4] uyarınca talep edilen sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomiler bağlamında iklim değişikliği eylemleri, tepkileri ve etkileri ile bağlantılı olarak çalışma hakkının geleceği üzerine bir panel tartışmasına katılacaktır.
- Katılım ve Kapsam
Yukarıda ele alınan tematik konuların her biri için, insan hakları bu süreçlerden etkilenen kişiler de dahil olmak üzere, hak sahipleri için bir sesin varlığı kritik öneme sahiptir. 48/14 sayılı kararın 2 (k) paragrafı gereği Özel Raportör, görev süresi boyunca toplumsal cinsiyete ve yaşa duyarlı, engelliği içeren ve sosyal kapsayıcılık perspektifiyle hareket edecektir.
Özel Raportör 48/14 sayılı kararın 2 (c) paragrafına göre yerli ve yerel halka özgü geleneksel bilgileri de özümseyerek bilgi sentezlemeyi bütün tematik çalışmalarının temeline koyacak ve insan haklarının iklim değişikliği politikalarına nasıl entegre edildiğini, bu çabaların tüm insan haklarının geliştirilmesine, korunmasına ve yoksulluğun azaltılmasına nasıl katkıda bulunduğunu ele alan iyi uygulamaları, stratejileri ve politikaları belirlemek üzerine çalışacaktır. Ülke ziyaretleri, çevrimiçi diyaloglar ve çeşitli forumlarda etkileşim yoluyla yerli halka ulaşmaya öncelik verecektir. Bu öncelik doğrultusunda Özel Raportör, 1-3 Haziran 2022 tarihlerinde Almanya’nın Bonn kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Yerel Topluluklar ve Yerli Halklar Platformu Kolaylaştırıcı Çalışma Grubu’nun yedinci toplantısına katılmıştır.
Tematik öncelikle ilgili görevler
Özel Raportör görevini yerine getirirken:
(a) Katılım ve kapsayıcılığa yönelik bu yaklaşımın ilk unsurunun yerine getirilmesi için Avustralya Ulusal Üniversitesi Fenner Çevre ve Toplum Okulu’nda bir toplumsal cinsiyet ve iklim adaleti araştırma merkezi kurmuştur. Araştırma merkezi, öğrencilere mevcut raporda tanımlanan tematik konuları araştırmak için toplumsal cinsiyete duyarlı yaklaşımları gözden geçirme fırsatı sağlayacaktır.
(b) Çevresel insan hakları savunucularının korunmasını destekleyecektir.
- İzlenecek Yol
Mevcut rapor, Özel Raportör için görev süresinin ilk üç yılında göz önünde bulunduracağı bazı tematik önceliklerin ana hatlarını çizmiştir. Özel Raportör, bu raporla ilgili yorumları ve tepkileri memnuniyetle karşılamakta ve iklim değişikliği bağlamında insan haklarının geliştirilmesi ve korunmasına ilişkin tartışmayı ilerletmek için tüm paydaşlarla birlikte çalışmayı dört gözle beklemektedir.
Raporun orijinal metnine buradan ulaşabilirsiniz.