JRC bilim insanları tarafından yürütülen bir modelleme çalışması, 2030 ve 2050’de AB enerji sistemindeki esneklik gereksinimlerini ve çözümlerini değerlendiriyor ve bu esneklik gereksinimlerinin karşılanmasına katkıda bulunan teknolojileri analiz ediyor.
Çalışma, aynı zamanda enerji depolama teknolojilerinin esneklik ihtiyaçlarına katkıda bulunma potansiyel rolünü de inceliyor ve yatırım ve sistem maliyeti parametreleri açısından depolama çözümlerinin optimum payını analiz ediyor.
Esneklik gereksinimleri ve geleceğin Avrupa güç sistemlerinde depolamanın rolü raporuna göre, bugünün esneklik gereklilikleri – 2021’de AB’deki toplam elektrik talebinin yüzde 11’i – 2030’da yüzde 24’e ve 2050’de yüzde 30’a çıkacak.
Esneklik gereklilikleri tüm AB ülkelerinde önemli ölçüde artacağı belirtilirken, bugünün rakamlarıyla karşılaştırıldığında, esneklik gereksinimleri 2030’a kadar iki kattan fazla ve 2050’ye kadar yedi kat daha fazla olacak. Bu rakamları bir perspektife oturtmak gerekirse, 2030’daki esneklik gereksinimleri bugünün toplam güç talebinin yüzde 25’ine ve 2050’de elektrik talebi bugünün yüzde 80’ine ulaşacak.
Analiz, günlük esneklik gereksinimleri ile güneş enerjisi üretiminin payı arasında oldukça güçlü bir bağlantı olacağını, haftalık ve aylık esneklik gereksinimlerinin ise (karada ve denizde) rüzgâr üretiminin payıyla bağlantılı olduğunu gösteriyor.
Aslında, güneş enerjisi santrallerinden üretilen elektrik tipik olarak belirli bir günlük üretim profilini takip ederken, rüzgâr üretimi daha çok aylık bir mevsimselliği takip eder. Bu nedenle, her iki yenilenebilir enerji kaynağını da güç sistemine verimli bir şekilde entegre etmek, gerekli kısa vadeli veya uzun vadeli esneklik çözümlerinin yeterli bir şekilde değerlendirilmesini gerektirir.
Esneklik çözümleri sunan teknolojiler açısından analiz, ara bağlantıların 2030’da tüm zaman ölçeklerinde, özellikle de daha uzun vadeli zaman ölçeklerinde esneklik ihtiyaçlarını karşılamada baskın bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Piller, elektrolizörler ve pompalı hidro gibi yeni esneklik çözümleri de bir rol oynuyor; ilki neredeyse yalnızca günlük esneklik ihtiyaçlarını hedefliyor, ikincisi ise aynı zamanda uzun vadeli esneklik ihtiyaçlarını hedefliyor.
Analize göre ayrıca, hane halklarından, toplayıcılardan veya endüstriden gelen talep yanıtı da esneklik ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir rol oynayacağı görülüyor. Üretimi sevk edilebilen konvansiyonel termal üniteler, yine de esneklik karışımında rol oynamaya devam ederken, bu, gelecekte belirlenen esneklik ihtiyaçlarını karşılamak için teknolojilerin ve depolama çözümlerinin bir kombinasyonunun AB güç sistemlerindeki değişkenliği yönetmek için gerekli esnekliği sunacağını gösterdiğini ifade ediyor.