Küresel açık deniz rüzgâr enerjisi rekora ulaştı

Küresel Açık Deniz Rüzgâr Raporu 2023, 2032 yılına kadar 380 GW’lık yeni açık deniz rüzgâr enerjisinin inşa edileceğini ve bunun neredeyse yarısının Asya-Pasifik bölgesinden geleceğini öngörüyor.

Rapora göre, APAC bölgesindeki potansiyelin büyüklüğü, enerji ihtiyaçları için açık deniz rüzgârına yönelen yeni ülkelerin sayısıyla birleştiğinde, bu heyecan verici teknolojinin bir sonraki sınırını işaret ediyor.

Çin dışındaki bölgede 180 GW’tan fazla kapasite tespit edildi ve yalnızca Avustralya’nın 50 GW’tan fazla kapasiteye sahip olduğu tespit edildi.

GWEC, hükümetlerin şu anda karşı karşıya olduğu temel zorluğun bu potansiyeli hayata geçirmek olduğunu söyledi.

Sektörün karşılaştığı engellerin aşılmasına yardımcı olmak için dünya çapında benzeri görülmemiş iş birliği, iş birliği ve yatırımlara ihtiyaç duyulduğu öne sürüldü.

Küresel Açık Deniz Raporu 2023 aynı zamanda yetersiz politika çerçeveleri ve fazla ürkek yaklaşımların risklerine de işaret ediyor.

GWEC, APAC için tahminini artırırken, izinler ve diğer düzenleyici sorunlardan kaynaklanan gecikmeler nedeniyle Avrupa ve Kuzey Amerika için yakın vadeli tahminini yüzde 17 oranında düşürürken, tedarik zinciri darboğazları Çin hariç her bölge için risk oluşturuyor.

Öte yandan, GWEC’in uzun vadeli tahmininin 2028-32 yılları arasında güçlü bir büyüme beklentisiyle umut veriyor.

GWEC CEO’su Ben Backwell şunları söyledi: “Açık deniz rüzgâr sektörü, geçen yılın rekor rakamlarını güçlendirerek bir yıl daha etkileyici bir büyüme kaydetti. Bu rapor, bundan sonra her yıl rekor büyüme potansiyelinin mevcut olduğunu ana hatlarıyla ortaya koyuyor. Bu, özellikle Asya-Pasifik bölgesinde dönüştürülmüş, temiz ve güvenli bir enerji sistemi sunacaktır. Ancak, eğer bu potansiyel hayata geçirilecekse dünya genelinde hükümetler ve endüstrinin birlikte çalışması gerekecek; ticaret ve sanayi politikalarının ise yatırım ve büyüme sağlamak için ortaklık ve işbirliğine odaklanması gerekecek. Hükümetler ve endüstrinin, geleceğe yönelik pazarlar oluşturmak için sektörün tedarik zinciri, izinler ve politika konularında karşılaştığı zorluklarla doğrudan yüzleşmesi gerekecek. Bu zorlukları çözerek, dünya çapındaki ekonomiler için temiz ve güvenli bir temel sağlayabilecek ve iklim hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak güçlü, dayanıklı, küresel bir açık deniz rüzgâr endüstrisi inşa edebiliriz.”