Net-Sıfır Sanayi Yasası’nı tamamlamak üzere Agora Energiewende ve Agora Industry, yeterli finansmanı içeren ve temiz teknoloji sektörünün uzun vadeli rekabet gücünü korumayı amaçlayan bir politika paketi öneriyor.
Analizin önemli bulgularına göre, Avrupa’nın enerji geçişini tedarik zinciri risklerine karşı korumak için AB, yerli temiz teknoloji üretiminden minimum pay almalı ve daha güçlü tedarik zinciri çeşitlendirmesinin yanı sıra gelişmiş geri dönüşümü hedeflemeli.
AB şu anda Net Sıfır Sanayi Yasası kapsamında yerli temiz teknoloji üretim hedeflerini müzakere ediyor. Bu bağlamda Agora, temiz teknoloji değer zincirlerinin dayanıklılığını güçlendirecek güneş panelleri, rüzgâr türbinleri, piller, ısı pompaları ve elektrolizörler için AB imalatının minimum paylarının kapsamlı bir değerlendirmesini sunuyor. Analiz ayrıca önerilen paylara ulaşmak için gereken kamu finansmanı miktarını da hesaplıyor.
Önerilen minimum paylar, enerji geçişinde esneklik sağlayabilir
Agora analizi, piller için AB’nin Lityum Demir Fosfat (LFP) üretim payının yüzde 55, Lityum Nikel Manganez Kobalt Oksit (NMC) hücrelerinin ise yüzde 58 olduğunu hesaplıyor; bu oranlar mevcut üretim paylarının sırasıyla yüzde 12 ve yüzde 50’si. .
Güneş PV’si için ise, mevcut üretim paylarının sırasıyla yüzde 2, yüzde 4 ve yüzde 28’e kıyasla, levhalar için AB üretiminde yüzde 55, hücreler için yüzde 50 ve modüller için yüzde 51’lik bir pay öneriyor.
Agora’nın analizi temiz teknoloji değer zinciri risklerini ve dayanıklılığı sağlamak için karşılık gelen minimum üretim seviyelerini ölçmeye odaklanıyor. Komisyon ayrıca Net-Sıfır Sanayi Yasası kapsamında önerilen gösterge niteliğindeki hedeflerde pazar paylarının veya endüstriyel işlerin güvence altına alınması gibi diğer sanayi politikası hedeflerini de değerlendirdi. Örneğin, Net Sıfır Sanayi Yasası, piller için yüzde 90’lık bir AB üretim payı ve güneş enerjisi için yüzde 45’lik bir pay öneriyor.
Kamu finansman taahhütleri yetersiz kalıyor
Agora, AB imalatını önerilen minimum seviyelere ölçeklendirmek için kamu finansmanı ihtiyacının 2027 yılına kadar yaklaşık 10-30 milyar avro ve 2028’den 2034’e kadar yaklaşık 33-94 milyar avro olacağını tahmin ediyor; önemli bir pay ise operasyonel maliyeti azaltmak için gerekli. Hesaplama iki farklı senaryoya dayanıyor: AB tarafından koordine edilen bir yaklaşım ve ulusal olarak yönetilen bir yaklaşım.
Ayrıca analiz, Net Sıfır Sanayi Yasası’nı destekleyen kamu finansman taahhütlerinin, özellikle mevcut AB bütçe döneminin 2027’de sona ermesinden sonra ihtiyaç duyulanın çok altında kaldığını gösteriyor.
Uzun vadeli rekabet gücünü sağlamaya yönelik geniş bir politika paketi
Agora, aralarında sermaye ve operasyonel harcamalar açığını kapatmak için özel bir fonun da bulunduğu şu önerilerde bulunuyor:
- Fona gelir sağlamak amacıyla temiz teknoloji üretim katkısı
- Uygun yatırım ve finansman maliyetlerine ayrıcalıklı erişim
- AB’de üretilen ürünler için üstün sürdürülebilirlik performansına dayalı pazar farklılaştırması
- Uzun vadeli talep yaratma
- Bu sektörlerdeki stratejik inovasyon projelerine yatırım yapılması.
Agora Energiewende Avrupa Direktörü Matthias Buck şunları söyledi: “Avrupa’nın iklim nötrlüğüne başarılı geçişi güneş panellerine, rüzgâr türbinlerine, ısı pompalarına, pillere ve elektrolizörlere dayanıyor. Temiz teknoloji değer zincirleri bu teknolojilerin sunulmasında kritik bir rol oynuyor ancak bunların sorunsuz işleyişini garantiye almak mümkün değil. Analizimiz, dirençliliğe ulaşmak için AB’nin temiz teknoloji üretiminden hangi minimum paylara ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.”
Matthias Buck ayrıca Net-Sıfır Endüstri Yasası ve Kritik Hammadde Yasası iyi başlangıç noktaları olduğuna dikkat çekerek, “AB’nin temiz teknoloji üretimini hızlı bir şekilde ölçeklendirmek için daha fazlasına ihtiyaç vardır. Karar vericiler, Avrupa’da şu anda yüksek olan üretim maliyetlerini acilen ele almalı ve sektörün gelecekte destek olmadan gelişebilmesini sağlayacak sağlam bir politika çerçevesi sağlamalıdır.” diye ekledi.