CREA’nın yeni raporuna göre, yenilenebilir enerji üretimindeki bu genişleme sadece elektrik üretim karışımını çeşitlendirmekle kalmadı, aynı zamanda dış kaynaklardan ithal edilen fosil yakıtlara olan bağımlılığı da azalttı.
Analizde öne çıkan bulgulara göre, yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimi, Ağustos 2023’te AB’nin Rusya’dan gaz ithalatının yüzde 54’üne eşdeğer gaz tasarrufu sağladı.
Ağustos ayında güneş ve rüzgârdan elde edilen elektrik üretimi yıllık bazda 9 TWh arttı. Rüzgâr ve güneş enerjisinden elde edilen yıllık ilave elektrik üretimi, AB’nin 18 TWh’lik gaz tasarrufuna katkıda bulunarak Letonya ve Estonya’nın 2022’deki yıllık gaz tüketiminin toplamına eşit miktara ulaştı.
Ağustos 2023’te, AB’deki toplam elektrik üretiminde bir önceki yıla göre yüzde 3’lük bir düşüş yaşandı ve bu da 6 TWh’lik bir azalmaya denk geliyor. Bu azalma hava koşullarından kaynaklanmadı.
Bir önceki yıla göre, AB kömür tüketimi elektrik üretimi sektöründe önemli bir düşüş göstererek yüzde 39 oranında azaldı ve 14 TWh’lik bir düşüşe denk geldi. Aynı zaman diliminde, elektrik üretimi için kullanılan gaz da yüzde 22’lik bir düşüş yaşayarak 8 TWh azaldı.
Ağustos 2023’te kömür ve gazdan elde edilen aylık elektrik üretimindeki azalma, karbon emisyonlarında önemli bir düşüşe yol açtı; kömür ve gazdan kaynaklanan karbon emisyonlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 oranında azaldığı tahmin ediliyor.
Ağustos ayında AB’nin güneş ve rüzgâr enerjisi üretimi bir önceki yıla göre yüzde 43 (9 TWh) gibi önemli bir artış gösterdi. Güneş enerjisi üretimi yüzde 14 (3 TWh) artarken, rüzgâr enerjisi üretimi aylık yüzde 29 (6 TWh) artış gösterdi.
Elektrik sektörü dışındaki gaz talebi Ağustos 2023’te önemli ölçüde azaldı ve 2021’in aynı dönemine kıyasla yüzde 27’lik bir düşüş kaydetti.
CREA’nın raporu, Ağustos ayında kömürde beklenen canlanmanın gerçekleşmediğini gösterdi. Bunun yerine, çok sayıda ülkenin kömürden çıkış politikalarını benimsemesi ve yenilenebilir enerji kaynakları yatırımlarının meyvelerini toplamasıyla belirgin bir dönüşüm yaşanıyor.
CREA hala yapılması gereken işler olduğuna dikkat çekerken, AB’nin üçüncü ülkelerden fosil yakıt ithalatına olan bağımlılığı nedeniyle hala kırılgan olduğunu hatırlattı. Ayrıca, 2022 yılına kıyasla AB’nin Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılığının azalmasına rağmen, devam eden endişeler bulunduğuna dikkat çekti.
CREA’nın önerileri arasında ise şunlar yer aldı:
- AB Üye Devletleri Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılıklarını azaltmaya devam etmelidir. Enerji kaynaklarını ve tedarik yollarını çeşitlendirmeye devam etmek önemini korumaktadır. Özellikle öngörülemeyen bir jeopolitik ortamda tek bir tedarikçiye olan bağımlılığın azaltılması AB’nin enerji güvenliğini güçlendirir.
- Fosil yakıtlardan uzaklaşmak AB için bir öncelik olmaya devam etmeli ve Rusya’nın fosil yakıt bağımlılığına ilişkin acil endişelerin ötesine geçmelidir. Bu taahhüt enerji güvenliğini artırır ve AB’nin iklim hedefleriyle uyum sağlayarak nihai olarak sera gazı emisyonlarını azaltır.
- Hükümetler ve işletmeler rüzgâr, güneş, hidroelektrik ve diğer temiz enerji kaynaklarını kapsayan yenilenebilir enerji altyapısı ve teknolojilerine yönelik yatırımları artırmalıdır.
- AB elektrikli araçlara geçtikçe, artan elektrik talebini karşılamak için daha büyük bir enerji üretim kapasitesine ihtiyaç duyacaktır. Bu durum, elektrikli araç pazarının büyümesini desteklemek için yenilenebilir enerji kaynaklarına, şebeke altyapısına ve enerji depolamaya yönelik yatırımların devam etmesinin önemini vurgulamaktadır.
- Sektörler ve haneler genelinde enerji verimliliğinin artırılması, enerji dönüşümü açısından önemini korumaktadır. Enerji tasarrufu önlemleri, genel enerji talebini azaltmaya ve karbon emisyonlarını düşürmeye yardımcı olabilir.
- AB, Rusya’dan Avrupa’ya boru hattı ile gaz ve LNG ithalatını yasaklamalı, işletmelere güneş ve rüzgâr enerjisine yatırım yapmaları için teşvik sağlamalı ve AB’nin Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini finanse etmesini engellemelidir.