Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2023 Net Sıfır Yol Haritası’na göre, temiz enerji yatırımlarındaki büyüme ile birlikte fosil yakıtların önümüzdeki yıllarda düşüşe geçeceği belirtildi.
Raporda öne çıkanlar şöyle:
- 1,5 ̊C hedefine giden yol daralmakla beraber, temiz enerjideki büyüme yolu açık tutuyor.
- 2021 yol haritasında olduğu gibi, yeni kömür, petrol ve gaz yatırımlarına kesinlikle ihtiyaç bulunmuyor.
- Temel temiz enerji teknolojilerinin yaygınlaşma hızı, IEA’nın yeni iklim politikaları olmasa dahi, kömür, petrol ve gaz talebinin 2030 yılına kadar düşüşe geçeceği anlamına geliyor.
- Son iki yıldaki olumlu gelişmeler arasında, 2021 Net Zero by 2050 raporunda belirlenen kilometre taşları doğrultusunda ilerleyen güneş enerjisi kurulumları ve elektrikli otomobil satışları yer alıyor.
- Temiz enerjideki büyüme, Net Sıfır Emisyon (NZE) Senaryosu’nda fosil yakıt talebinin bu on yılda yüzde 25’in üzerinde azalmasının arkasındaki ana etken olarak ortaya çıkıyor.
- Küresel kurulu yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 yılına kadar üç katına çıkarılarak 11.000 GW’a yükseltilmesi, NZE Senaryosunda 2030 yılına kadar en büyük emisyon azaltımını sağlıyor.
- NZE Senaryosunda 2030 yılına kadar yıllık enerji yoğunluğu iyileştirme oranının iki katına çıkarılması, bugün karayolu taşımacılığındaki tüm petrol tüketimine eşdeğer enerji tasarrufu sağlıyor.
- Elektrikli araçlar ve ısı pompaları, NZE Senaryosunda 2030’a kadar emisyon azaltımlarının yaklaşık beşte birini sağlayarak enerji sistemi genelinde elektrifikasyonu yönlendiriyor.
- Dünya, 2023 yılında temiz enerjiye 1,8 trilyon ABD doları tutarında rekor bir yatırım yapmaya hazırlanıyor: bunun 2030’ların başında yılda yaklaşık 4,5 trilyon ABD dolarına yükselmesi gerekiyor.
- NZE Senaryosunda 2030 yılına gelindiğinde, yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerdeki toplam hane halkı enerji harcamaları bugünkü seviyesinden yüzde 12 oranında azalırken, gelişmiş ekonomilerde daha da fazla azalıyor.
- 2035 yılına gelindiğinde, emisyonların 2022 seviyesine kıyasla gelişmiş ekonomilerde yüzde 80, yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerde ise yüzde 60 oranında azalması gerekiyor.
- Neredeyse tüm ülkelerin hedefledikleri net sıfır tarihlerini öne çekmeleri gerekiyor.
IEA İcra Direktörü Fatih Birol, “Küresel ısınmayı 1.5 ̊C ile sınırlama hedefini canlı tutmak için dünyanın hızla bir araya gelmesi gerekiyor. İyi haber şu ki, ne yapmamız gerektiğini ve nasıl yapacağımızı biliyoruz. En son veri ve analizlere dayanan 2023 Net Sıfır Yol Haritamız ileriye dönük bir yol gösteriyor” dedi. “Ama aynı zamanda çok net bir mesajımız var: Güçlü uluslararası işbirliği başarı için çok önemlidir. Hükümetlerin, karşı karşıya olunan zorluğun boyutları göz önüne alındığında, iklimi jeopolitikten ayrı tutmaları gerekiyor” diye ekledi.
Dr. Birol, “Karbonu atmosferden uzaklaştırmak çok maliyetli. Karbonu atmosfere salmamak için mümkün olan her şeyi yapmalıyız. 1.5 ̊C’ye giden yol son iki yılda daraldı, ancak temiz enerji teknolojileri bu yolu açık tutuyor. Bu on yıl içinde fosil yakıt talebinde daha güçlü bir düşüşe yol açacak olan yenilenebilir kapasitenin üç katına çıkarılması ve enerji verimliliğinin 2030 yılına kadar iki katına çıkarılması gibi kilit küresel hedeflerin arkasında uluslararası bir ivme oluşurken, Dubai’deki COP28 iklim zirvesi, bu kritik on yılın kalan yıllarında daha güçlü bir hırs ve uygulama taahhüdünde bulunmak için hayati bir fırsattır” diye konuştu.
Raporla ilgili değerlendirmeler ise şöyle:
Avrupa İklim Vakfı CEO’su Laurence Tubiana, “COP28 öncesinde, son bilimsel veriler net: fosil yakıtlar çağı sona eriyor. Bu yeni rapor çok açık; enerji sektöründe ilerlemenin tek yolu yenilenebilir enerji kaynaklarını, verimliliği ve elektrifikasyonu geliştirmektir. Yeni petrol veya gaz sahalarına ya da kömür madenlerine ihtiyaç yoktur. Dubai’de, COP başkanlığı fosil yakıt sonrası liderliğin neye benzediğini göstermek zorunda kalacak.”
Oil Change International Araştırma Direktörü Kelly Trout, “2023 Net Sıfır Emisyon senaryosu bir gerçeği bir kez daha teyit ediyor: Küresel sıcaklık artışını uluslararası düzeyde kararlaştırıldığı şekilde sınırlandırmak için yeni petrol, gaz veya kömür sahalarına yer yok. Fosil yakıtların hızlı, adil ve tam finansmanlı bir şekilde kullanımdan kaldırılmasının zamanı gelmiştir. Ülkeler COP28’de ciddi iklim taahhütlerinde bulunmaya hazırlanırken, fosil yakıtlardan uzaklaşılması gerektiğine ve bunun hızla gerçekleşmesi gerektiğine dair kesin kanıtları dikkate almalıdırlar.”
Ember Küresel Program Lideri Dave Jones, “Yenilenebilir elektriğin üç katına çıkarılması, fosil yakıtlardan hızlı bir şekilde uzaklaşılmasını sağlamak için bu on yılda yapılması gereken en büyük eylemdir. Temiz elektrifikasyon ön plana çıktıkça, elektrik yeni petrol haline gelecektir. Bu da dünya liderlerinin büyük düşünmesini ve büyük inşa etmesini gerektiriyor. Bu roket bilimi değil ama uzay yarışındaki kararlılık ve aciliyeti gerektiriyor. Daha da önemlisi, gelişmekte olan ekonomilerin bu yarışa girebilmeleri için yatırıma ihtiyaçları var ve bu da nihayetinde hepimizin yararına olacaktır.”
Düzenleyici Yardım Projesi (The Regulatory Assistance Project, RAP) Müdürü ve Avrupa Program Direktörü Jan Rosenow, “Yol haritası yeni kömür, petrol ve gaz yatırımlarına ihtiyacımız olmadığını gösteriyor. Doğru altyapı ile desteklenen elektrifikasyon ve enerji verimliliği ile birlikte yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması, dünyayı net sıfır hedefine ulaştıracak temel bileşenlerdir. İyi haber şu ki, IEA birçok alanda şu anda bu yolda olduğumuzu tespit etti.”
Küresel Rüzgâr Enerjisi Konseyi (GWEC) Politika ve Projeler Başkanı Joyce Lee, “Rapor, iklim eylemi için bir kaldıraç olabilen ancak bazen gerçek uygulanabilir politika ortamlarının eksikliğini maskeleyen Ulusal Katkı Beyanları’nı (NDC) güçlü bir şekilde vurguluyor. Rüzgâr ve güneş enerjisi hedeflerinin ulusal politika çerçevelerinde ve büyük amiral gemisi sanayi politikası paketlerinde yer aldığını görmemiz gerekiyor. Bu, iklime dirençli büyüme ve enerji güvenliğinin kilidini açacak acil ve zaman yoğun eylemdir ve 2025’te yapılacak bir sonraki NDC turuna kadar beklemeyi göze alamayız. Rüzgâr ve güneş enerjisi, 2022’de kurulan tüm yeni yenilenebilir kapasitenin yüzde 90’ına katkıda bulunarak küresel ekonomi için karbonsuzlaştırmanın bel kemiği olacaktır. Ancak bu on yıl içinde küresel emisyonları zirveye çıkarmak için rüzgâr sektöründe sağlam tedarik zincirlerine ve üretim kapasitesine ihtiyacımız var. Politika yapıcıların, geçiş için sürdürülebilir endüstriyel kalkınma planları oluşturmanın yanı sıra, bu raporda vurgulanan diğer hızlı kolaylaştırıcıları (izin prosedürlerini hızlandırmak, şebeke altyapısını genişletmek ve finans, temiz enerji standartları ve ticaret koridorları konusunda uluslararası işbirliğini güçlendirmek) uygulamak için sanayi ile işbirliği yapması çok önemlidir.”