Tek tek kömür madenlerindeki istihdama ilişkin bu kamuya açık veri setinden elde edilen bulgular, güneş ve rüzgâr gibi düşük maliyetli yenilenebilir enerjinin artan rekabeti nedeniyle 2035 yılına kadar yarım milyona yakın kömür madenciliği işinin kaybedileceğini vurguluyor.
Rapor en çok Çin, Hindistan ve Endonezya’nın etkileneceğini, ancak Türkiye’nin de kömür madenciliği iş kayıplarıyla karşı karşıya kalacağını tahmin ediyor.
Elde edilen verilere göre, Türkiye’de yaklaşık 2 bin işçi 2050 yılına kadar işsizlikle karşı karşıya kalacak, ancak yaklaşık 12 bin maden işçisi de, maden ömrü bilinmeyen madenlerde çalıştığı için bu sayının daha da artabileceği belirtiliyor.
Küresel Kömür Madeni Takipçisi Proje Yöneticisi Dorothy Mei, “Kömür madenlerinin kapanması kaçınılmaz, ancak işçiler için ekonomik zorluklar ve sosyal çekişmeler kaçınılmaz değil. İspanya’da olduğu gibi, karbonsuzlaştırmanın devam eden etkilerini düzenli olarak gözden geçiren uygulanabilir geçiş planlaması yapılıyor. Hükümetler kendi adil enerji geçiş stratejilerini planlarken bu ülkenin başarısından ilham almalıdır.” dedi.
Kömür Programı Direktörü Ryan Driskell Tate ise, “Adil geçişin sadece lafta kalmamasını istiyorsak çalışanları gündemin ilk sırasına koymalıyız. Teknolojiler ve piyasalar enerji dönüşümüne hazırlanırken, kömür madencilerinin ve toplumlarının benzersiz endişeleri konusunda proaktif olmalıyız.” açıklamasını yaptı.
Araştırmacı Tiffany Means de, “Kömür endüstrisinde yakın vadede kapanacak madenlerin uzun bir listesi var ve bunların çoğu devlete ait işletmeler. Hükümetlerin, temiz enerji ekonomisine geçerken bu işçiler ve toplumlar için yönetilebilir bir geçiş sağlamak üzere kendi paylarına düşen yükü üstlenmeleri gerekiyor.” diye konuştu.