Araştırma, önümüzdeki on beş yıl içinde toplam 21 milyar avro tutarında yönetilebilir bir ekstra yatırımın herkes için daha adil ve daha temiz bir enerji ortamı sağlayacağını ortaya koyuyor. Buna göre ısı pompaları kuran tüm vatandaşlar için 7 yıllık bir geri ödeme ve tam ön maliyet kapsamı sağlanabiliyor ve karbon vergilendirmesiyle yatırımın ölçeği 14 milyar avroya düşürülebilir.
Çalışma aynı zamanda Üye Devletler tarafından sunulan ilk 12 taslak Ulusal Enerji ve İklim Planını (NECP) da analiz ediyor ve ısıtma ve soğutmayı karbondan arındırma konusundaki kararlılığın çoğunda eksik olduğunu ortaya koyuyor.
Raporda öne çıkan diğer bulgular ise şöyle:
• Başabaş için güneş enerjisine ihtiyaç duyulan Belçika hariç, tüm Üye Devletlerde ısı pompası kullanmak gaz veya sıvı yakıtlı kazan çalıştırmaktan daha ucuzdur.
• Mevcut sübvansiyonlarla, Almanya, İtalya, İspanya, Polonya ve İskandinav ülkeleri de dahil olmak üzere 16 Üye Devlet halihazırda ilk yatırımdan itibaren 7 yıl içinde kendini geri ödeyen uygun fiyatlı ısı pompalarına erişime sahip.
• Belçika, İrlanda ve Hollanda, ısıtma ve soğutmada yenilenebilir enerji payına yönelik hedef belirleme konusunda en az iddialı olan ülkeler olup, tümü yüzde 10’un altını hedeflemektedir.
• İtalya ve Polonya hala fosil yakıtlı ısıtma ve yeni kazanların kurulumunu cömertçe sübvanse ediyor. Belçika ve Polonya bazı şekillerde kömür ısıtma teknolojisini desteklemeye devam ediyor.
Rapor, eski, pahalı fosil yakıtlı ısıtma sistemleri nedeniyle daha da kötüleşen, AB’deki dört haneden birinin boğuştuğu bir sorun olan enerji yoksulluğuna enerji açısından verimli ve uygun maliyetli bir çözüm potansiyelinin canlı bir resmini çizerken, EEB İklim Politikası Müdür Yardımcısı Davide Sabbadin şunları söyledi : “Fosil ısıtmalı bir gelecek birçok kişiyi soğukta bıraktı ve bırakacak. AB ve Üye Devletleri, eski fosil teknolojilerine son vermeli ve fonlarını ısı pompaları, güneş enerjisi ve bölgesel ısıtma gibi alternatiflere kaydırarak hassas durumdaki hanelere daha uygun maliyetli ve sürdürülebilir bir gerçeklik sunmalıdır.”