Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, çelik endüstrisinin emisyonları azaltmak için karbon yakalamadan (CCUS) daha etkili başka seçenekleri olduğuna dikkat çekildi.
Yeşil hidrojenle çalışabilen doğrudan indirgenmiş demir (DRI) bazlı çelik üretimi, çelik sektöründe ivme kazanıyor. IEEFA’nın araştırması, yenilenebilir elektrikle çalışan elektrik ark ocakları (EAF’ler) ile birlikte bu teknolojinin, çelik üreticilerine emisyonlarını azaltma konusunda CCUS’tan çok daha umut verici bir yol sunduğunu ortaya çıkardı. Buna rağmen dünya genelindeki pek çok büyük çelik üreticisi hâlâ CCUS’un operasyonlarını karbondan arındırmada rol oynayacağını savunuyor.
IEEFA’nın Baş Çelik Mali Analisti Simon Nicholas, “Önemli çelik üreticilerinin CCUS’a yönelik planları, teknolojinin ticari ölçekte uygulanmasını 2040’lara erteleme eğiliminde ve ayrıntıdan yoksun. CCUS teknolojisi yaklaşık 50 yıldır varlığını sürdürüyor ve ciddi bir düşük performans geçmişine sahip.” açıklamasını yapıyor.
IEEFA’ya göre CCUS, jeolojik karbon depolamasının uzun vadeli etkinliği konusundaki belirsizlik nedeniyle daha da kötüleşen önemli mali, teknolojik ve çevresel risklere karşı hassas. Her CCUS projesinin benzersizliği teknolojik öğrenmeyi ve maliyet düşüşlerini sınırlar. Karbon yakalama uygulamasının maliyeti on yıllardır neredeyse hiç azalmazken, yenilenebilir enerji ve pil depolama gibi teknolojilerin maliyeti düştü ve daha fazla indirim de gelecek.
Nicholas, “Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) karbondan arındırma konusunda CCUS’a güvenme konusunda bir geçmişi var, ancak artık çelik endüstrisinin karbondan arındırılmasına ilişkin uzun vadeli bakış açısında değişmeye başlamış gibi görünüyor. IEA’nın gelecekteki güncellemelerde CCUS’un çelik karbondan arındırma konusunda oynamasını beklediği rolün derecesini düşürmeye devam etmesini bekliyoruz.” diyor.
CCUS’taki sorunlara da dikkat çeken Nicholas, “CCUS’ta sıklıkla gözden kaçırılan önemli bir sorun, düşük yakalama oranıdır. CCUS projeleri hedeflenen yakalama oranlarına ulaşmak için sürekli olarak mücadele etti. Üstelik hedeflenen karbon yakalamanın kendisi genellikle genel karbon emisyonlarının çok altındadır. Düşük CO2 seviyelerini yakalayan tesisler, karbonsuzlaştırılmış olarak görülemez.” açıklamasını yapıyor.
Rapora göre, çelik sektörünün ilk ve tek ticari ölçekli CCUS tesisi, BAE’deki Al Reyadah CCUS tesisi, 2020 ve 2021 yıllarında Emirates Steel Arkan’ın DRI merkezli çelik tesisinden kaynaklanan toplam Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarının yüzde 20’sinden azını yakaladı. Ayrıca yakalanan karbon, gelişmiş petrol geri kazanımı (EOR) için kullanılarak daha fazla fosil yakıt üretimine ve ek karbon emisyonlarının salınmasına olanak sağlıyor.
Raporun ortak yazarı ve IEEFA’nın Küresel Çelik Mali Analisti Soroush Basirat ise şunları söylüyor: “Sekiz yıldır faaliyette olmasına rağmen, çelik üretimi için ticari ölçekte başka hiçbir karbon yakalama tesisi inşa edilmedi. Emirates Steel Arkan artık çeliğin karbondan arındırılmasında daha etkili olduğunu düşündüğü alternatif teknolojiye yöneliyor. Şirket, Orta Doğu’da yeşil hidrojen kullanan DRI-EAF için ilk pilot projeyi kuruyor. Projenin 2024 yılında faaliyete geçmesi bekleniyor.”
Düşük yakalama oranları, muhtemelen herhangi bir CCUS kurulumunun, gerçek anlamda yeşil çelik talep eden artan sayıda çelik tüketicisini tatmin edecek kadar çelik üretimini yeterince karbondan arındıramayacağı anlamına gelecektir. Otomobil üreticileri, neredeyse hiç emisyona sahip olmayan yeşil hidrojen kullanılarak üretilen yeşil çelik için şimdiden satın alma anlaşmaları imzalıyor. Yakın gelecekte ‘yeşil çeliği’ tam olarak neyin oluşturduğuna dair daha sıkı tanımların yapılması beklenebilir.
Nicholas, CCUS’un düşük yakalama oranlarının, bu şekilde üretilen çeliğin bu tür tanımları karşılayamayacağı anlamına gelmesi yönünde önemli bir risk olduğunu belirterek, “Çelik üreticileri, çelik tüketicilerinin tedarik zincirlerine kömürün dahil edilmesini istememeleri riskine giderek daha fazla maruz kalacaklar. ‘Azaltılması zor’ ve ‘karbon yakalama ve depolama’ ifadeleri sıklıkla el ele gidiyor. Bazı çelik üreticileri, işleri büyük ölçüde olağan şekilde sürdürürken CCUS’un gelecek on yıllara yönelik belirsiz planlarını haklı çıkarmak için ‘azaltılması zor’ ifadesini bir bahane olarak kullanıyor gibi görünüyor. Daha iyi ve maliyet açısından daha rekabetçi alternatiflerin mevcut olduğu yerlerde, CCUS’un karbonsuzlaştırmada bir rol oynaması pek olası değildir. DRI’da yeşil hidrojenin ve EAF’lere güç sağlamak için yenilenebilir enerjinin kullanılması , CCUS’un kopyalayamayacağı bir başarı olan, gerçek anlamda düşük karbonlu çelik üretimine olanak sağlıyor.” diye ekliyor.