“2100 Yılına Sözümüz Var” temasıyla AFAD Başkanlığı tarafından yürütülen İklim Değişikliği ve Afet Yönetimi Projesi kapsamında Türkiye’de İklim Değişikliğinden Kaynaklanan Afet Risk ve Tehlike Haritaları hazırlandı. 2020 yılının Mart ayında başlayan projenin kapanış toplantısı geçtiğimiz günlerde AFAD Başkanlığı’nda gerçekleştirilirken, uluslararası girişimler doğrultusunda Afete Uyum için seçilen Antalya ve Trabzon olmak üzere 2 pilot ilde iklim değişikliğinin yol açtığı afet risklerinin azaltılması, bunların yönetilmesi ve iklime uyum sağlanması için yerel kapasitenin ve toplumsal farkındalığın arttırılmasıyla ilgili çalışmalar yapıldı.
AFAD’ın kapasitesinin geliştirilmesi ve seçilen pilot illerde iklim değişikliğinin yol açtığı afet risklerinin azaltılmasına yönelik iki bileşenden oluşan proje, güçlendirilmiş afet risk azaltma kapasitesi de dahil olmak üzere, iklime dirençli düşük karbonlu kalkınmaya yönelik orta ve uzun vadeli iklim uyum eylemlerinin tasarlanması, uygulanması ve izlenmesi etrafında yapılandırıldı. İllerin afetselliğine göre 10 belediye seçilirken, bunların içinden 2 pilot belediyeye ile kapsamlı veri toplama, analiz ve bunların doğrultusunda iklim değişikliği kaynaklı afet risklerinin azaltılması ve iklime uyum eylemleri hazırlandı.
Toplantıda AFAD Proje Koordinatörü Betül Kurada, proje kapsamında yapılan çalışmalara yönelik bilgiler aktardı. Kurada, “Proje kapsamında seçilen pilot illerde 6 afete yönelik planlar, tehlike analizleri, kilometre bazlı etkilenebilirlik ve risk analizleri yapıldı. Riski azaltmadan afetlerde başa çıkamayız. Hem riski azaltmalı hem de bireysel önlemlerimizi almalıyız. İklim değişikliğine yönelik afetler konusunda bireylere çok iş düşüyor bu nedenle belediyeler halka ulaşmada en önemli paydaşlarımız.” dedi.
Antalya, Trabzon ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri temsilcileri kentlerinde yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi. İspanya Madrid Bölgesi Büyükşehir Belediyesi Enerji ve İklim Değişikliği Genel Müdür Yardımcısı Juan Azcarate de yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler vererek şöyle konuştu: “Sıcak hava dalgaları, su yoksulluğu, ekstrem olaylar ekosistemin yok olmasıyla sonuçlanabilir. İklim değişikliğine karşı doğaya yönelik doğal çözümler yaratmaya çalışıyoruz ancak insan buna göre hareket etmedikçe çözüm olmuyor. Bu konuda belediyelerin halk üzerinde yaratacağı etki çok önemli. İklim boşluğu yaratmak istemiyoruz ve yaklaşımımızı bilime dayalı olarak gerçekleştirmeye çalışıyoruz.”